CHP Manisa Milletvekili Bekir Başvirgen “Üzüm Fiyatı Bu Sene 17 TL’nin Altında Olmamalı “
CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, çekirdeksiz Sultaniye üzüm hasadına az bir zaman kala Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli’ye çağrıda bulunarak TMO’nun hangi fiyattan üzüm alacağının erken açıklanmasını ve artan maliyetler ile yaşanan afetler nedeniyle düşük rekolte bekleyen çiftçilerin endişelerinin giderilmesini istedi. CHP’li Başevirgen, “ Pandemi ile derinleşen ekonomik kriz ve yaşanan iklim krizi çiftçi ve üreticiyi vurdu. Manisa’nın en önemli ekonomik değeri olan üzümde bu sene 9 numara çekirdeksiz kuru üzüm için taban fiyatın en az 17 TL olması gerek.” Dedi.
“Taban Fiyat Üreticiyi Mağdur Etmesin Ki Üretim Devam Edebilsin”
Geçen yılın girdi maliyetleri ile bu yılın girdi maliyetleri arasındaki fiyat farkının, açıklanacak taban fiyatta baz alınması gerektiğini belirten Başevirgen, “Bu sene de geçen sene gibi olduğu gibi iklim değişiklikleri nedeniyle bağlarda büyük zararlar yaşandı. Mart ayında meydana gelen don ve haziran ayında yaşanan şiddetli fırtına nedeniyle üzümde rekolte kaybı oldukça fazla. İlaç, mazot, gübre derken bütün maliyetler arttı. Açıklanacak taban fiyat üreticiyi mağdur etmemeli ki üretim devam edebilsin. Beklenenin altında fiyat açıklanırsa üzüm yetiştirecek üretici bulamayacağız.” dedi.
“Üzüm Ülkemiz İçin Stratejik Ürün””
Ülkemizde 2020 yılında 2 milyon 218 bin tonu sofralık, 1 milyon 535 bin tonu kurutmalık ve 456 bin tonu şaraplık olmak üzere toplam 4 milyon 208 bin ton üzüm üretimi gerçekleştiğini söyleyen Başevirgen, “Tahminlere göre 2021 yılında bir önceki yıla göre %0,2 azalışla 4,2 milyon ton üzüm üretimi olacağı tahmin ediliyor. Bu üretimin yüzde 87’si Manisa’da yapılıyor. Ülkemiz dünyanın en büyük çekirdeksiz kuru üzüm üreticisi ve ihracatçısı. Türkiye’de, 2019 yılında 520 milyon dolar karşılığında, yaklaşık 243 bin ton kuru üzüm ihracatı gerçekleşti. 2020 yılında 234 bin ton kuru üzüm karşılığında 463.267.847 $ gelir elde edildi. Üzüm ülkemiz için stratejik ürünlerden biri. Bu nedenle de üreticilerin mağdur olmaması gerekiyor.” Dedi.
"Arz Talep Dengesi İyi Belirlenmeli"
Üretimi yapılan her üründe olduğu gibi üzüm üretiminde de arz-talep denge noktasının iyi belirlenmesi gerektiğini söyleyen Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, "Yeni bağ alanlarının oluşturulması sonucunda artan rekoltenin, iç ve dış pazarlarda oluşan talep artışıyla uyumlu olması gerekiyor. Bu sebeple, iktidar gerekli hallerde yeni bağ alanlarının kurulmasını önleyici tedbirler almalı ve çiftçileri alternatif ürünlere yönlendirmelidir. Aksi halde üzümde fiyat istikrarından ve sürdürülebilir bir üretimden bahsedilemez." Dedi.
“Alım Fiyatlarını Erken Açıklayın Çiftçinin Endişesini Giderin”
Üreticilerin, kuru üzüm alım fiyatlarının erken açıklanması yönünde talepleri olduğunu dile getiren Bekir Başevirgen, "TMO müdahale alımı yapmadan önce üreticiler haklı olarak fiyatın da belirlenmiş olmasını bekliyor. Hasat başlıyor ancak ortada ne fiyat var ne rekolte. Fiyatlar bir an önce açıklansın. Çünkü borç içindeki üretici elindeki üzümü belki de daha düşük bir fiyata satarak, kâr elde edebilecekken zarar ediyor." Dedi.
"2 Doların Altında Fiyat Üreticiyi Memnun Etmez"
TMO'nun, 9 numara çekirdeksiz kuru üzüm alım fiyatını 2019 yılında 10,00 TL/kg, yani 1,75 dolar (USD/TL 5,70) ve 2020 yılında 12,50 TL/kg, yani 1,66 dolar (USD/TL 7,50) olarak açıkladığını hatırlatan Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen "2021 yılında rekoltenin daha düşük olacağı ve girdi maliyetlerindeki artış da hesaba katılırsa, kuru üzümün asgari fiyatın 2 dolar olması gerekiyor. Buna göre de, 8,50 olan USD/TL paritesi karşılığında da 1 kg çekirdeksiz kuru üzümün asgari fiyatının 17 lira olması gerekir. İktidar Milletvekilleri de bu sene üzümün 2 doların altında olmaması gerektiğini ifade ediyor. 2 Doların altında açıklanacak hiçbir fiyat üreticiyi memnun etmez.” Diye konuştu.
“TMO Üzerine Düşeni Yapsın”
CHP Manisa Milletvekili Bekir Başevirgen, TMO’nun sorumluluklarına da dikkati çekerek, “Rekoltenin yüksek olduğu dönemlerde fiyat düşüşlerinin önüne geçilmesi veya kazanılmış ihracat pazarlarının korunabilmesi amacıyla kalitenin bozulduğu veya rekoltenin düşük olduğu yıllarda piyasaya sürülmek üzere, gereken miktarda ürünün üreticiden alınması ve depolanması için TMO'nun üzerine düşen görevi yapması gerekmektedir.” Diye konuştu.
Yorum Yazın