TEŞEKKÜR ETMEK YERİNE HESAP SORULMALI
"TEKSTİLCİLERİN SORUNLARINI GÖRMEZLİKTEN GELEMEZSİNİZ"
Tekstil sektörünün önde gelen ihracatçı birlikleri, ulusal gazetelere verdikleri ilanla, bölge ülkeleriyle başlatılan diyalog sürecine destek veren Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci’ye girişimleri sonucunda “kapıların açılmasını” sağladıkları ve çaba gösterdikleri için teşekkür etti.
Verilen ilanla ilgili açıklama yapan CHP Denizli Milletvekili Kazım Arslan, şu ifadeleri kullandı:
SORUNU YARATANLARA TEŞEKKÜR EDİLMEZ
“Bölge ülkeleriyle ilişkilerimizi bozan, bütün komşularımızla sıfır sorun diye başlayıp kavgalı olan, siyasi, ticari ilişkilerimizi bitme noktasına getiren, sanayiciyi ve ihracatçıyı çaresiz bırakan kimlerdi acaba? Bu soruyu sormadan, geçmişi sorgulamadan böyle bir ilanı vermek ne kadar inandırıcıdır?
Tekstilcilerin sıkıntılarını bildikleri halde, asgari ücreti 1300 Lira yaparken işverene yük getiren ve birçok işçinin sigortasız çalışmasına göz yuman, üretim üzerindeki yükleri hafifletmeyen, yatırımı, üretimi, istihdamı ve ihracatı çok önemsemeyen, işçisinden esnafına, sanayicisine, ihracatçısına kadar her kesimi borç batağının içine sokan bu iktidar için destekleme ilanı yerine, eleştiri ilanı vermek daha uygun olmaz mıydı?
YAĞCILIKTAN BAŞKA ŞEY DEĞİL
Kendi sorunlarını görmezlikten gelerek destek ilanları vermek yağcılıktan başka bir şey değildir. Tekstilci bir milletvekili olarak bu ilanın verilmiş olmasından büyük üzüntü duyduğumu belirtmek isterim.”
CHP Denizli Milletvekili-Tekstil Sanayicisi Kazım Arslan, bu ilanda teşekkür edilen siyasetçilerin sorunun tam da asıl parçası olduklarını savundu ve şu açıklamada bulundu:
KOMŞULARLA İHRACATI BİTİREN BU İKTİDARDIR
“Bölge ülkeleriyle sıfır sorundan sıfır komşu konumuna gelmemizin asıl sorumlusu bu ilanda teşekkür edilen liderlerdir, siyasi iktidardır. Tekstilci bugüne kadar üzerindeki pazar ve maliyet sorunlarını hep kendisi aşmayı denemiş, dünyaya üretim kalitesiyle güven yaymıştır. Geçmişte tekstil alanında dünyada söz sahibi olan tekstilcimiz bugün günü kurtarmak için yaşam mücadelesi veriyor. Destekleme ilanında ismi geçenler, geçmişte ‘tekstil bitmiştir’ demediler mi? Bu sözler ne zaman unutuldu?
TEKSTİLCİYİ YILLARDIR UNUTAN BU İKTİDARDIR
AKP döneminde tekstilcimiz taş taş üstüne koyamazken, kazanma ve büyüme imkanı bulamazken, karlar zaten düşük seyrederken, Denizli’de fabrikalar kapanırken, her gün yeni iflas ertelemesi olurken çözüm üretmeyen hükümet, bir de dış politikadaki vurdumduymaz tutumuyla tüm kapıların kapanmasına neden olmuşken, tekstilcilerimiz nasıl destek ilanı verilebilir?
TEKSTİLDEN Mİ, İKTİDARDAN MI YANASINIZ?
Tekstilcimizin dünyayla rekabetini zorlaştıran, irtibatını koparan, hayalci dış politikalarla ekonomiyi ve ihracatı çıkmaza sürükleyen, depolarda ürünlerin çürümesine neden olan bu hükümet, şimdi bölge ülkeleriyle diyalog kapısını açmış diye destek ilanlarını hak ediyor mu? Bu nasıl bir anlayış? Bu destek ilanına imza atanlar, tekstilden mi yana, yoksa iktidarın mı yandaşı?
ANAHTARI DENİZE ATANDAN İYİ ÇİLİNGİR OLMAZ
Sormak isterim;
Bu hükümet zamanında, ‘İçte Barış Dışta Barış’ tamamen bozulmadı mı? Bu durum ne zaman unutuldu? Komşularla gemileri yakıp, anahtarı denize atmadılar mı? Şimdi, aynı kadrolar bu defa yedek anahtarla karşımıza çıktı diye iyi bir çilingir mi sayılacak?
Bu nedenle daha fazla zaman kaybedemeyiz…
“Deneme-yanılma-düzeltme”yöntemiyle bu ülke ne zamana kadar yönetilecek?
İHRACAT ÇÖKERTİLİRKEN İKTİDARDA KİMLER VARDI?
Soruyorum:
İhracatçının nasıl bir uçuruma sürükleneceğini hesaplamadan atılan dış politikanın dümeninde kimler vardı? İhracat anlaşmalarımızı düşünmeden komşu ülkere esip savuranlar, efelenenler, meydan okuyanlar kimlerdi? İhracat yaptığımız ülkelerin rejimini dahi değiştirmek için olmadık yöntemlere başvuran hangi iktidardı? Yanlış dış politika uygulamasıyla üç milyon Suriyeli'nin ülkemize mülteci olmasına kim sebep oldu ?
DÜŞMAN SAYISINI ARTTIRAN KİMLERDİ?
Denizlili sanayicimiz başta olmak üzere, tüm Türkiye’de büyük zorluklarla üretim yapan, maliyet yükleri 14 yıldır hafifletilmeyen ve sürekli artan değerli tekstilcilerimize soruyorum:
‘Düşman sayımızı azaltacağız, dostlarımızı arttıracağız’ diyenler, geçmişte bunun tersini yapmadılar mı? ‘Şimdi sıra içeride de barışı sağlamak zamanıdır. Zamanında muhalefeti dinlemedik, özeleştiride geç kaldık’ diyenler, size bugüne kadar büyük bir ulusal onur kaybettirmedi mi?
MECLİS’TE TEKSTİLCİ MALİYETLERİNİ KİM ARTTIRDI?
Meclis’te çözümü defalarca önerdiğimizde, tekstilcinin sorunlarını hafifletmek için çözüm paketleriyle geldiğimizde bizi dinlemeden hayır diye el kaldıranlar bunlar değil miydi?
Cumhuriyetin ilk yıllarından bugüne dek binbir güçlükle kurduğumuz ulusal itibarımızı ve imajımızı bozanlar bunlar değil mi? Siz, dünya ile ticaretinizde ve turizmde büyük çaba sarf ederken, herkesle kavga eden bu hükümet size çok şey kaybettirmedi mi? Kaybettiklerinizin farkında değil misiniz; bunları ne çabuk unuttunuz?
SİZE PARA VE İTİBAR KAYBETTİRENLERİ NE ÇABUK UNUTTUNUZ!
Mısır’dan Suriye’ye, Rusya’dan İran’a, AB’den İsrail’e ve ABD’ye kadar bu anlamsız kavgayı başlatan, külhanbeyi üslubuyla dış ilişkiler yürüteceğini sanan, devletin tüm onurlu birikimini ve dünyadaki olumlu imajını tüketenler, sizin ticari ilişkilerinizi zedeleyenler kimlerdi?
TİCARİ KANALINIZI HANGİ DIŞ POLİTİKA TIKADI?
Tüm ticari kanallarınızı tıkayıp size destek değil köstek olan, üretim ve pazarda kolaylık değil güçlük çıkaranlar, tekstili gözden çıkaranlar ,komşularımızın içişlerine karışıp sizin pazar payınızı tıkayanlar kimlerdi; mallarınızı gümrük kapılarından geri gönderen dış politika kimlerin eseriydi?
TEŞEKKÜR ETMEK YERİNE HESAP SORULMALI
CHP’nin yıllardır savunduğu ve onurlu çizgiye oturttuğu Türk Dış Politikası, "Yurtta Sulh Dünyada Sulh" söylemi, ihracatın asıl anahtarıdır. Şimdi bu anahtarı size milyarlarca dolar kaybettirdikten sonra yeniden aramaya çalışanlara teşekkür etmek yerine hesap sormak gerekmez mi?
Devletin yerleşik kurallarını tüketmenin, dış politikayı iç politikaya malzeme etmenin, hukuk devleti ilkesini çökertmenin ilk olumsuz sonucu ve en derin etkisi iç piyasaya ve ardından dış piyasada rekabet şartları içinde boğuşan ihracatçımıza olmuştur.
“DENEME-YANILMA-DÜZELTME” POLİTİKASINA SON VERİLMELİ
Bizim dış politikada, ekonomi ve sanayide “deneme-yanılma-düzeltme”yle kaybedecek zamanımız yoktur. Rekabette ülkemizi, sanayicimizi öne çıkaracak politikalar için; sorunun adresi olan hükümetin maceracı, altı doldurulamayan, özür dilemek dışında sonuç alınamayan dış politikayı acilen terk etmesi gerekmektedir.
Tüm dünya ile dostluk politikasının geliştirilmesini Cumhuriyetin kuruluşundan bugüne dek savunan, ulusal çıkarı komşu ülkelerle ihracatımız için olmazsa olmaz sayan CHP, tekstil sanayicimizin her zaman yanında oldu, olmaya devam edecektir. Amacımız sizin sorunlarınızı unutturmak değil, gündemde tutmaktır.”
Yorum Yazın