0
MHP Manisa Milletvekili Erkan AKÇAY, TBMM’de görüşmeleri devam eden Torba Kanun Tasarısının 14 üncü maddesinde işçilere sendika tercihi konusunda baskı yapılamamasına yönelik önerge verdi.
Önergesiyle ilgili olarak TBMM Genel Kurulunda konuşan MHP Manisa Milletvekili Erkan AKÇAY, “ İdarenin çalışanına sendikal baskı yapması kanunlarla da demokrasiyle de insan haklarıyla da bağdaşmamaktadır. Ancak AKP iktidarında bu tür uygulamalara sıklıkla rastlanmaktadır. Özel sektör belirlediği delegelerle sendika başkanı seçmekte, bu nedenle sendikalar işyeri sahiplerinin temsilcisi gibi davranmaktadır. Kamuda ise, iktidar yanlısı sendika üyesi olmayanlar bir üst göreve atanmamakta, tayinleri yapılmamakta hatta sürülmektedirler. Önergemizin kabulü halinde; kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan işçilere asıl işveren ve alt işveren hangi sendikaya üye olacağı konusunda baskı yapamayacak, teklinde bulunamayacaktır. Bu yönde davranan alt işverenlerin iş sözleşmeleri fesh edilecektir. Alt işverenin bu uygulaması karşısında herhangi bir işlem yapmayan asıl işverene maaşının 50 katı oranında idari para cezası uygulanacaktır. Ayrıca işçilere hangi sendikaya üye olacakları konusunda baskı yapan asıl işveren ve alt işveren hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 118 inci maddesi kapsamında altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilecektir. ” dedi.
TBMM’de görüşmeleri devam eden Torba Kanun Tasarısının 14 üncü maddesinde işçilere hangi sendikaya üye olacakları konusunda baskı yapılmamasına yönelik önerge veren MHP Manisa Milletvekili Erkan AKÇAY, “ Tasarının 14 üncü maddesiyle taşeron işçilerin örgütlenmeleri halinde kamu işveren sendikası ile toplu sözleşme yapabilmelerine olanak sağlanmaktadır. Toplu iş sözleşmesinin kamu işveren sendikası tarafından bu fıkraya göre sonuçlandırılması halinde, belirlenen ücret ve sosyal haklardan kaynaklanan bedel artışı kadar idarece alt işverene fiyat farkı verilmektedir. Ancak bu sözleşmeyi merkezi yönetim kapsamındaki kamu idarelerinin üyesi bulunduğu kamu işveren sendikalarından birisi ile imzalanması şartı getirilmektedir. Anayasanın Sendika kurma hakkı başlıklı 51 inci maddesine göre; “ Hiç kimse bir sendikaya üye olmaya ya da üyelikten ayrılmaya zorlanamaz.” Buradaki düzenleme kamu işveren sendikalarına üyeliği zorunla kılmakta ve alt işverene fiyat farkı ödemenin aracı olarak kullanılmaktadır. Bu durum toplu sözleşme ve sendika seçme özgürlüğü, Anayasa, iç hukuk ve ILO normlarına açıkça aykırıdır.” dedi.
Sarı sendikalar işçi ve memurun hakkını yiyorlar
İşçi ve memurun hakkını savunmayan sendikaların adlarının sarı sendika sayfasına yazılacağını söyleyen MHP’li AKÇAY, “ İktidarlar icraat makamlarıdır; sendikalar ise talep makamıdır. Uluslararası Çalışma Örgütü; sendika - siyaset ilişkisini düzenleyen standartları ortaya koymuştur. Sendikalar iktidarla bir araya gelecek ve nasıl daha iyiye daha güzele ulaşırız diye görüş alışverişinde bulunacak; ortak çalışmalar yapacaktır. Ancak her yapılana evet dediğinizde sarı sendika olursunuz. İyi kötü her yapılana karşı çıktığınızda ise güvenilirliğinizi kaybedersiniz. Bu nedenle dengeyi iyi kurmak gerekmektedir. Bununla birlikte son dönemlerde bazı sendikalar iktidara yakın durarak, daha fazla üye kaydetmeye, iktidar gücünü kullanarak rakip sendikaların üyelerini sindirmeye çalışmaktadır. Bu tip menfaat sağlayıcı ilişkiler, kısa vadede bir sonuç getirse de orta ve uzun vadede bu sendikaları ancak ve ancak sarı sendikalar sayfasına yazdırmaya yarayacaktır. Sarı sendikacılık yapanlar işçi ve memurun hakkını yiyorlar.” dedi.
Sendika ve kamu yöneticileri çalışanlara baskı yapıyor.
İdarenin bir çalışanına sendikal baskı yapması kanunlarla da demokrasiyle de insan haklarıyla da bağdaşmayacak bir tutumdur. Ancak AKP iktidarında ne yazık ki son dönemde bu tür uygulamalara sıklıkla rastlanmaktadır. Özel sektör belirlediği delegelerle sendika başkanı seçmekte, bu nedenle sendikalar işyeri sahiplerinin temsilcisi gibi davranmaktadır. Bu nedenle sendika seçimleri bağımsız yapılmalı ve sendika işçilerin sözcüsü olmalıdır. Kamuda ise, iktidar yanlısı sendika üyesi olmayanlar bir üst göreve atanmamakta, tayinleri yapılmamakta ve hatta sürülmektedirler. Bir taraftan “ileri demokrasi uygulamaları getiriyoruz” diyeceksiniz; ardından “benim gibi düşünmeyene yaşama hakkı tanınmam” tarzında bir yaklaşım içerisine gireceksiniz. Bu, son derece tehlikeli bir gidiştir. Mutlak surette buna “dur” demek gerekmektedir.” dedi.
Kamuda çalışan işçilere baskı yapan taşeronun sözleşmesi feshedilecek, buna engel olmayan yöneticilere 50 maaş ve altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilecek.
Çalışanlara baskı yapılmamasına yönelik önerge veren MHP Manisa Milletvekili Erkan AKÇAY, “ Tasarının 14 üncü maddesinde Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan işçilere hangi sendikaya üye olacakları konusunda baskı yapılmamasına, yapılması durumunda bunlara ceza yönelik önerge verdik. Önergemizin kabulü halinde; kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan işçilere asıl işveren ve alt işveren hangi sendikaya üye olacağı konusunda baskı yapamayacak, teklinde bulunamayacaktır. Bu yönde davranan alt işverenlerin iş sözleşmeleri fesh edilecektir. Alt işverenin bu uygulaması karşısında herhangi bir işlem yapmayan asıl işverene her türlü aylık, ödenek, zam, tazminat dahil yapılan bir aylık net ödemelerin 50 katı oranında idari para cezası uygulanacaktır. Ayrıca işçilere hangi sendikaya üye olacakları konusunda baskı yapan asıl işveren ve alt işveren hakkında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunun 118 inci maddesi kapsamında altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilecektir
Yorum Yazın