0
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, "Uğur Mumcu öleceğini bile bile paramparça olacağını bile bile "Vurulduk ey halkım unutma bizi" diye 1974'te dergilerde yayınlanan yazılarında başına ne geleceğini biliyordu" dedi.
Burdur Belediyesi tarafından Uğur Mumcu anma etkinliği kapsamında belediye konferans ve sergi salonunda panel düzenlendi. CHP Manisa Milletvekili ve TBMM Grup Başkanvekili Özgür Özel'in konuşmacı olduğu panele, CHP Burdur Milletvekili Mehmet Göker, Burdur Belediye Başkanı CHP'li Ali Orkun Ercengiz, CHP İl Başkanı Barış Ayten, CHP eski milletvekili Ramazan Kerim Özkan ve çok sayıda Burdurlu katıldı.
'HER BİR PARÇASININ NE MANAYA GELDİĞİNİ BİLİYORDU'
Panelde konuşan Özgür Özel, Uğur Mumcu'nun Türkiye'de gazeteciliğe çok farklı boyut kazandırmış bir isim olduğunu belirterek, "Uğur Mumcu öleceğini bile bile paramparça olacağını bile bile "Vurulduk ey halkım unutma bizi" diye 1974'te dergilerde yayınlanan yazılarında başına ne geleceğini biliyordu. Ve parçalarından, ondan ortaya çıkacak parçalardan binlerce Uğur Mumcu'nun ortaya çıkacağını, 24 Ocak günü o karlı Ankara gününde bedeni parçalanırken her bir parçasının ne manaya geldiğini biliyordu ve söylüyordu Uğur Mumcu bunları" dedi.
'SÄ°STEMATÄ°K BÄ°R SALDIRI VAR'
Geçmişte Uğur Mumcu'nun köşe yazdığı gazetenin genel yayın yönetmeni ve Ankara temsilcisinin bugün Silivri Cezaevi'nde olduğunu vurgulayan Özgür Özel, "Cumhuriyet Gazetesi'nin ve yazarlarının başına gelenlerin hiç biri tesadüf değil. Bugün Türkiye'de, cumhuriyete yönelik olarak çok ciddi bir saldırı, demokratik ve laik cumhuriyet ve üniter devlet yapısını parçalamak için sistematik bir saldırı var. Bu saldırı Uğur Mumcu "Rabıta'yı yazarken ilmek ilmek örülüyordu" diye konuştu.
CHP olarak her zaman mağdurun ve mazlumun yanında yer aldıklarını aktaran Özgür Özel, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bugün paralel yapı suçlamasıyla suçlananların temel hak ve hürriyetlerine yapılan saldırılar, cezaevlerinde gördükleri tecrit muamelesi, gözaltına alınış süreçlerinde hanımefendilere takılan ters kelepçeler, sabahın 5'inde çocukların korkutulması, bunların tamamı bizim tarafımızdan eleştirilmelidir ve eleştirmeye de devam ediyoruz. Ama bunlar o yapının, işte "askeri casusluk davası" deyip bu ülkenin askerlerinin mesleki onurlarına fuhuş, mesleki onurlarına casusluk, kişisel onurlarına fuhuş lekesi sürülmeye çalışıldığı gerçeğini ortadan kaldırmaz. Balyoz davası bu ülkede bir darbe planlandığının ve bu planlanan darbenin "demokratik sistemi ortadan kaldıracak" diye gösterilerek bu ülkenin emekli ve üst kademelerdeki askerlerine yapılan operasyon ve onların yerine hazırlanan yeni yapının çabasını ortadan kaldırmaz."
Yorum Yazın