0
TBMM Soma Maden Faciasını Araştırma Komisyonu Başkanı Ali Rıza Alaboyun, Bu ibret alınması gereken bir olaydır dedi
İşçilerin verdikleri ifadelerle toplam 1500 sayfanın üzerinde ifade tutanakları var elimizde geniş bilgi ve veriler ortaya çıktı bu maden konusu flimlere dizilere konu olabilir bir an önce kömür kanunu çıkarılmalıdır dediler.
Alaboyun, Soma faciasını unutturmamak gerektiğini belirterek, “Komisyonumuz çalışmasını tamamladıktan sonra ifadeleri bütünleştirip bir senaryo yazmak, bu konuda bir film çekmek çok faydalı olur diye düşünüyorum” dedi.
TBMM Maden Kazalarını Araştırma Komisyonu Başkanı Ali Rıza Alaboyun Manisa Oreko Otel’de devam eden tanıkların dinlenmesi programının öğleden sonraki bölümüne başlamadan bir basın toplantısı düzenledi. Alaboyun, “Bugünkü işçi ifadeleri ve uzman ifadeleriyle sanıyorum bin 500 sayfanın üzerinde bir ifadeye sahip olacağız. Bu ifadeler sayesinde de önümüze çok geniş bir bilgi ağı veri ağı ortaya çıkacak. 13 Mayıs’ın sürekli hatırlanıp, bu olayın sürekli. Bu çok ibret alınması gereken bir olay. Bizim çabalarımız tabi soruşturma komisyonu değiliz hiç kimseye suçlu deme yetkisinde değiliz. Bunu savcılık ve idare araştırıyor ama bizim olayı net ortaya koymamız için işçilerin ifadeleri çok önemli. Onların ne yaşadığı önemli. Oradaki kurtarma çalışmaları, havanın ters çevrilme çalışmaları ile verilmiş olan mücadeleler dışarıdan görüldüğü gibi değil. o yüzden komisyon üyeleri olarak sürekli ocağa giriyoruz. Ocağa girdikçe bakış açımız değişiyor. Bu ifadeleri bütünleştirip bir senaryo yazmak, bu konuda bir film çekmek çok faydalı olur diye düşünüyorum” dedi.
“Burada bir kere kasıt diye bir şey yok. Kasti ihmal denen bir şey yok. Bu kanıksama olabilir ‘Bu önemsizdir’ denmiş olabilir. Veya bu geçer denmiş olabilir. Bu bizim kültürümüzde çok yaygın olan bir şey. Şuan şundan oldu denilebilecek 2-3 tane alternatif üzerinde duruyoruz. Bu konuda işletme müdürümüzü çağırdık bilgisini alacağız. Sabahleyin gelen arkadaşımızdan o konuda bilgi aldık. Bizdeki bulguları, işçilerin ifadelerini birleştirmeye çalışıyoruz. Yani bir mantık örgüsü içinde olaya bakmaya çalışıyoruz. Tek yönlü bakmıyoruz. Her görüşe açığız bu konuda. Olayı net çıkartalım, resmin bütününü ortaya koyalım. Bu çok büyük bir facia. 301 insan öldü, onların hepsinin vebali var. Onun dışında içeride yatan insanlar ki bu insanların çoğu da kurtarma faaliyetlerine bizzat katıldılar. O dumanın içerisine el yordamıyla giderek insan çıkardılar. Yaralı çıkardılar, cenaze çıkardılar, insan çıkardılar. Kimseyi de şuradan suçlu olarak görmek niyetinde değiliz. Yarın onları da ziyaret edeceğiz. Onların da görüşleri bizim için çok önemli. Facianın nedeni olarak üzerinde durduğumuz birkaç alternatif var. Bunlardan birincisi metan ikincisi de kızışma. Detaylarına giremem. Bu ikisi en çok üzerinde odaklandığımız konular. Metan ve kızışma etkisi nedir, nasıl oluşmuştur, olaya etkisi nedir, bant niye yanmıştır? Burada kızışma sonrası banttan bir zehirlenme olduğu ortaya çıkıyor büyük ölçüde. Galeri yangını var. Galeride yangın havalandırma nedeniyle bir tarafta tahta kamalar yanmış bir taraftan yanan bazı kablolar var. Başka unsurlar var. Yani büyük ölçüde bir galeri yangını sonucu bantlarda dahil olmak üzere böyle bir zehirlenme var. Olayı tetikleyen kızışma metan parlaması nedir, ne değildir bunları netleştirmeye çalışıyoruz.”
SIKINTININ ÇOĞU MEVZUATTA
Dünkü Soma ziyaretleri sırasında güvenlik gerekçesiyle kapatılan ve geçtiğimiz haftalarda yeniden faaliyete başlayan Işıklar Ocağını da gezdiklerini aktaran Alaboyun, “Işıklar Ocağı hakikaten çok modern bir şekilde dizayn edilmiş. Tahkimatları, teaş bağlantıları var. Her 200-300 metrede de insanların hemen ani bir durumda başlarını sokup temiz hava alabileceği küçük kulübeler, kabinler yapmışlar. Dar bir bölgede çok mantıklı düşünülmüş. Aynı zamanda bantlar üzerinde sıcaklık 40-50 derece olduğunda otomatik olarak bizim odalarımızda olan otomatik yangın söndürme püskürtme gibi tedbirler almışlar. Bunların çoğu bizim mevzuatımızda yok. Sıkıntının çoğu mevzuatımızda olmamasından da kaynaklanıyor. Yeni maskeler almışlar özellikle. Eskiden karbonmonoksit maskeleri vardı bizim komisyonun çalışmaları sonrasında ilk günlerinde o karbonmonoksit maskeleri yerine oksijen maskeleri kullanılması yönünde görüşümüzü bakanlığa ilettik. Onlarda en son yaptıkları düzenleme ile oksijen maskelerini ve biz takım düzenlemeler yapmışlar. Bu rapor sonrasında bir kömür kanunu çıkartmamız gerektiğine inanıyorum ben. Buna dayalı çok geniş belki de her ocağa ayrı bir çalışma rehberinin yayınlanması gerektiğine inanıyorum.
TBMM Soma Maden Faciasını Araştırma Komisyonu üyesi CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, komisyonun Manisa'da çalışmalara devam ettiğini hatırlatarak bir arpa boyu yol alamadıklarını öne sürdü. Dün Soma'da aynı şirkete ait iki madene indiklerini hatırlatan CHP'li Özel, "Bugün burada sabahtan kurtarma çalışmalarında yer alan uzmanları dinledik. Öğleden sonra da işçi kardeşlerimizle görüşeceğiz. Yarın da tutuklularla görüşeceğiz cezaevinde. Tabi bin sayfayı geçen tutanakla birlikte çok farklı bilgiler var. Temel amaçlarımızdan bir tanesi kazanın neden olduğunu ortaya çıkarmak. Daha da önemlisi böyle kazalarda can kayıplarını önlemek. Eğer bu konuda bir şeyler yapılabilirse bu komisyon amacına ulaşmış demektir" diye konuştu.
HAZIRLIKSIZ YAKALANDILAR
CHP Manisa Milletvekili Özel, maden kazasının yakın tanıklarını dinlediklerini belirterek işçilerin kaza anında ne yapacağını bilemediğini anladıklarını savundu. CHP'li Özel, "Özellikle 250 kişiye yakın kayıp verdiğimiz S panosundaki arkadaşların sadece 150 metre ilerlerindeki yaşam odasını kullanamadıkları, oraya giden 5 kişinin sağ kurtulduğu, diğerlerinin 150 metre ötede kaldıkları, oysa karbonmonoksit maskelerini takıp doğru kullanabilseler ve 150 metrelik mesafeyi kat etseler orada belki 200-250 arkadaşın kurtulabileceği ortaya çıkıyor. Bu acil durumlara karşı hazırlıksız yakalandılar, yeterince eğitim almamışlardı. Yani bu yandan yangın gelirse bu yandakiler ne yapacak, diğer taraftan bir duman gelirse şu panodakiler ne yapacak? Bunların hepsinin önceden çalışılmış, ilim adamları tarafından onaylanmış, işçiler tarafından tekrarlanmış ve tatbik edilmiş olması gerekiyor. Ama maalesef bu konuda mevzuatta bir şeyler var ama pratikte hiçbir şey yok. Biz 5 gün sürmesi gereken eğitimlerin birkaç saat dışarıda verilip arkadaşların madene sokulduğunu da biliyoruz" dedi.
"HER GECE ALLAH'A DUA ETMELİYİZ"
CHP'li Özel, Soma Komisyonu'nun raporunu yazacağını, bu raporda ortak ifadelerin yanında ayrıldıkları düşüncelerle ilgili muhalefet şerhlerinin de olacağını belirterek, "Soma'daki işçilere verilen sözler tartışılıyor, geride kalan ailelere verilen sözlerin bir kısmı tutuldu. Çalışan işçilerin özlük hakları için verilen sözlerin çok az bir kısmı tutuldu. İşçi sağlığı, iş güvenliği ve iş kazalarının önlenmesinde bırakın dünya standartlarının aranması, bu çağın gereklerini yakalayacak minimum standartları ne kanuna koymuş durumdayız, ne de ikincil, üçüncül mevzuatı hazırlayacak olan Bakanlıklar görevlerini yaptı. Konu ile ilgili Soma Komisyonu'nun bir ara rapor yayınlamasını istemiştik. Önerimize diğer muhalefet partileri de katılmıştı. İktidar partisi oylarıyla reddedilmişti. Eğer ki ilk bir ayın sonunda önerilerimizi sıralasaydık ve bunlara yönelik çözümler hayata geçirilseydi bile birşeyler yapılmış olurdu. Bugün bir arpa boyu yol almadığımızı ve her gün madenlere giren işçilerin 13 Mayıs günü Eynez Maden Ocağı'ndaki işçiler kadar tehlike ile karşı karşıya olduğunu söylüyoruz. Şu an biz görevimizi yapmadığımız için elimizden gelen bir tek şey var. Her gece Allah'a dua etmeliyiz. Onları şu anda Allah'tan başka koruyacak hiç kimse yok. Mevzuatımız uygun
değil, hiçbir hazırlığımız da yok. 4 aydır havanda su dövüyoruz" diye söyledi
Yorum Yazın