0
Tamer KÜÇÜKGENÇAY, Zekeriya AYDIN ve Yasin KARATAY’ın
GENEL KURUL SONRASI AÇIKLAMALARI
Öncelikle, Soma’da şehit verdiğimiz 301 emekçimize, Ermenek ve diğer maden ocaklarında şehit verdiğimiz maden emekçilerine Allah’tan rahmet diliyoruz. Acımız, üzüntümüz hiç dinmedi, dinmeyecek. Unutmadık, unutmayacağız, bunun bilinmesini istiyoruz. Ateş düştüğü yeri yakar, şehitlerimizin acılı ailelerine de buradan bir kez daha başsağlığı diliyoruz.
13 Mayıs’ta meydana gelen maden faciasının ardından;
-İş güvenliği mevzuatının hiçbir yerinde, iş güvenliği konusunda sendikaya yetki, sorumluluk verilmemesine, daha önemlisi “sendika” adının hiç geçmemesine,
-Denetim raporlarının bir kopyasını ilgili bakanlıktan istememize, bakanlığın ticari sır gerekçesiyle vermemesine karşın,
belirli odaklar tarafından facianın sorumlusu sendikamız ve dolayısıyla biz sendikacılar gibi göstermeye yönelik, anti-sendikal bir kampanya başlatıldı.
Hatta bu kampanya, sendikal örgütlülük ve sendika düşmanlığı yaratmaya yönelerek fiili saldırıları teşvik etti. Bunu yapan odakların amacı, ne iş güvenliği, ne şehitler, ne de işyerlerinde iş güvenliğinin sağlanması sorunuydu.
Bu odakların amacı facia üzerinden, şehitlerimiz üzerinden rant elde etme, deyim yerindeyse selden kütük kapmaydı. Bu son derece açık-seçik ve netti, ama ne yazık ki iyi niyetli, yapıcı çevreler de bunu göremediler. Hâlbuki bu saldırılar genel olarak sendika fikrine, sendikal örgütlülük fikrine kökten zarar veriyordu. Bu selden kütük kapma amaçlı saldırıların yarattığı kargaşa, saldırı sürecinde görevden ayrıldık.
Zaten bu saldırıları yürüten odakların amacı, onbinlerce örgütsüz maden emekçisini örgütlemek yerine örgütlü yerleri dağıtmaktı. Görevden ayrılmamız sonucunda, binlerce işçi sendikal önderlikten, Soma’da en güçlü, yerel örgütlü gücünden yoksun kaldı. Tabii ki, bu süreç, hem işçilere, hem de Soma’ya çok şey kaybettirdi. Bu süreçte yaşanan kargaşayı, ortaya çıkan işsizliği, tutulmayan sözlerin yarattığı sonuçları ve sahipsizliğin sonuçlarını hep birlikte gördük.
Bu sürecin ardından 25 Nisan’da gerçekleştirilen sendikamızın genel kurulunda 3 arkadaş olarak genel merkez yönetimine aday olduk. Delegelerimizin özgür, demokratik iradesiyle aday olduğumuz genel merkez yönetim kurulu görevlerine seçildik. Bu süreçte, Ege Bölgemiz dışındaki 12 şubemizin desteğini aldık. Yani, Türkiye Maden-İş Sendikası’nın teşkilat olarak desteğini aldık.
Şunu bir kez daha belirtmek istiyoruz: Biz sendikal çalışmalarımız, yükümlülüklerimiz, sorumluluklarımız konusunda asıl olarak üyemiz işçilere karşı sorumluyuz. Bu süreçteki her şeyin hesabını demokratik süreçlerde üyemiz maden emekçilerine karşı veririz. Bu genel kurulda da üyemiz maden emekçilerinin temsilcileri olan delegelerin karşısına çıktık, genel kuruldan maden emekçisinin yüz akıyla çıktık. Bundan sonra yönetim kurulu olarak hedefimiz, hızlı ve etkin biçimde örgütlenmek, gerek yerel düzeydeki, gerekse işkolu ve örgütlülüğümüz düzeyindeki işçi-emek sorunlarını çözmek için hızla harekete geçmek ve yeni sendikal projeleri hayata geçirmektir.
Bu genel kurulda Soma ve Soma maden emekçileri açısından önemli bir karar daha çıktı. Ege Bölgesi Şubesi’nin örgütlü olduğu Ege Linyitleri’nde (ELİ) çalışan üyelerimizi kapsayan yeni bir şube açılması kararı çıktı. Bu şubenin açılması ile ilgili çalışmalara da hemen başlıyoruz.
Yorum Yazın