KESK' e bağlı Enerji Sanayi ve Maden Kamu Emekçileri Sendikası ESM' nin Soma davası kararının bozulması ile ilgili basın açıklaması ve Soma Sosyal Haklar Derneğinden Açıklama
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ YERİNE ÜSTÜNLERİN HUKUKU EGEMEN KILINMIŞTIR.
Manisa-Soma’da bulunan, ruhsatı bir kamu kurumuna ait olan ve özel sektör tarafından işletilen yeraltı kömür ocağında 13 Mayıs 2014 tarihinde meydana gelen ocak yangını sonucu açığa çıkan CO (karbon monoksit) gazından zehirlenen 301 maden emekçisi yaşamını yitirmiştir. Facia sonrası başlayan hukuki süreç oldukça uzun ve sıkıntılı geçmiş, mahkeme heyeti değişmiş, pek çok bilirkişi raporu dosyaya eklenmiş, sonuçta bir karar verilmiştir. Yerel mahkemenin verdiği karar, istinaf mahkemesince onanmış ancak Yargıtay 12. Ceza Dairesi, Ekim 2020 tarihinde kararı “cezaları yetersiz bularak” bozmuştur. Bozma kararına göre, sanıklara 301 kez "olası kastla öldürme" ve 162 kez "olası kastla yaralama" suçlarından ceza verilmesine hükmedilmiştir.
Ancak, 4 ay sonra ilgili dairenin bu kararı veren 5 üyesinden 3'ü değiştirilmiştir. Ardından daire, kendi verdiği kararı bozarak, sanıklara "bilinçli taksirle ölüme" ve "yaralamaya neden olma" suçundan ceza verilmesini istemiştir. Yargıtay’ın bu "güncellenen" kararı neticesinde sanıklar en fazla 22 yıl ceza alacak, bu ceza infaz yasasından ve diğer indirimlerden daha da düşecektir. Nitekim 04 Şubat 2021 tarihinde yapılan duruşmada dava kapsamında tutuklu bulunan tüm sanıklar tahliye edilmiştir. Yargıtay 12. Ceza Dairesi'nin 301 işçinin hayatını kaybettiği maden kazasına ilişkin kararını değiştirmesinin ardından, dava kapsamında tutuklu kimse kalmamıştır.
Bu karar, hukukun üstünlüğü yerine üstünlerin hukukunun egemen olduğunu bir kez daha göstermiştir. Sermayenin bitmek tükenmek bilmeyen kâr hırsının bir sonucu olan bir katliamın üzeri örtülmüş, 301 ailenin acıları tekrar tazelenmiştir. Başından beri eksik yapılan yargılamanın sonuçları dahi uygulanmamıştır. Yargılamaya başta bakanlık yetkilileri olmak üzere ilgili kamu kurumlarının yöneticileri yani karar vericiler dâhil edilmemiş böylelikle derin ilişkilerin ortaya çıkması engellenmiştir. Siyaset, sermaye, bürokrat, sendika ilişkileri tam olarak ortaya konulmadan Soma katliamının gerçek anlamıyla aydınlatılması mümkün değildir. Sistem bütünüyle sorgulanmadan gerçek adalet sağlanamaz.
Yargıtayın Soma kararı; Patronlara mükafat, işçiye de ölebilirsin demektir!
301 maden emekçisinin katledildiği ve altı yıldır yargılamasının sürdüğü Soma davasında verilen karar; insanlık ve hukuk tarihine kara bir leke olarak yazılacaktır.
Yargılamanın en başından beri devlet eliyle korunan patron ve sorumlular bu kez de Yargıtay eliyle korunarak tahliye edilmiş ve yeni 301’lerin yaşanmasının önü açılmıştır. Katliama sebep olanlar bugün elini kolunu sallayarak dışarıda özgürce dolaşırken katledilen maden emekçilerinin çocukları ve işçi sınıfı ise bu kararla adeta karanlığa mahkûm edilmiştir.
Sadece Soma’da değil yurdun her bir yanında karın tokluğuna çalışırken katledilen binlerce işçinin hesabını vermesi gerekenler, bu kararla adeta mükâfatlandırılmış, açlığa mahkum edilerek çalışan işçilere de her an ölebilirsin denmiştir.
Mahkemenin patron için verdiģi "madencilik yapabilir" kararı ve patrona devlet eliyle verildiği iddaa edilen yeni maden sahası kararı tam da anlatmak istediğimiz şeyin ispatıdır.
Yargıtay 12. Dairesinin Soma davasıyla ilgili verdiği bu karar ayrıca son günlerde tartışma konusu olan Anayasa değişikliğinin ipuçlarını da açıkça göstermektedir. Yapılan ve yapılmak istenen şey halkın lehine değil; patronların, elitlerin ve egemenlerin lehinedir.
Ancak bizler yıllardır sürdürdüğümüz mücadelen asla vazgeçmeyeceğiz. Denildi.
Yorum Yazın