Son olarak yayınlanan Tarım ve Orman Bakanlığının 2018 Yılı Denetim Raporu ile “damızlık özelliği taşımayan” yani “KISIR” ve sağlıksız hayvanların “Genç Çiftçi Projesi” kapsamında genç çiftçilere dağıtıldığı ortaya çıktı. Kamu kaynaklarının nasıl pervasızca kullanıldığını, israf ve yolsuzlukları ortaya koyan Sayıştay Raporları her zaman gündem oluşturmaktadır
Son olarak yayınlanan Tarım ve Orman Bakanlığının 2018 Yılı Denetim Raporu ile “damızlık özelliği taşımayan” yani “KISIR” ve sağlıksız hayvanların “Genç Çiftçi Projesi” kapsamında genç çiftçilere dağıtıldığı ortaya çıktı.
Burada ciddi bir yolsuzluk söz konusudur.
Raporda; Genç Çiftçi projesi kapsamında genç çiftçilere dağıtılmak üzere Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü (TİGEM) tarafından satın alınan hayvanlardan bir kısmının damızlık özelliği olmayan hayvanlar olduğu, bir kısmının Şartnamede sayılan hayvan ırklarından olmadığı, bir kısmının ise sağlık yönünden aranılan şartları taşımadığı;
Ayrıca genç çiftçilere dağıtılan hayvanlarda Sığır Tüberkülozu, Sığır Brusellozu, Koyun Keçi Brusellozu, Koyun Keçi Vebası, Çiçek ve Şap gibi ülkemiz hayvancığı için büyük tehlike oluşturan hasatlıklar görüldüğü belirtilmiştir.
Genç çiftçiler hastalanan, sağlıksız ve kısır hayvanları ellerinden çıkarmak zorunda kalmışlardır. Hatta bir çoğu projeye devam etmek adına usulsüzlük yaparak başka hayvanlar temin etmişlerdir.
Hayvancılığımızın gelişmesi hayvan varlığımızın et ve süt üretimimizin artması için böylesine önemli bir proje üzerinden nasıl yolsuzluk yapıldığı da açığa çıkmış oldu.
Peki bu nasıl olmuştur?
TİGEM denetiminde, şartnamede belirtilen ırklar dışında kısır, hasta, sağlıksız hayvanlar ithal edilmiştir. Bir çok bölgede et, süt, yapağı verimi düşük yerli ırklar genç çiftçilere kültür ırkı olarak verilmiştir.
Bu yolsuzluğun sorumlusu olan, Genel Müdürlük üst yönetimi, hayvan seçimine giden kamu görevlileri, şartnameye uygun olmayan büyük ve küçükbaş hayvanları ithal eden ve yurt içinden temin eden yüklenici firmalara hiçbir şey olmamış işlerini yürütmeye devam etmektedirler.
Böylesine önemli bir projeyi “yolsuzluk” aracı olarak gören zihniyet, maalesef projenin başarılı olmasını da engellemiştir.
Olan devlete güvenip bu proje ile çiftçiliğe başlayan gençlere olmuştur. Emeklerini, paralarını ve hayallerini kaybetmişlerdir.
Devlet büyük paralar harcayarak bir proje geliştiriyor ne yazık ki yolsuzluk ve usulsüzlükler yüzünden projeler amacına ulaşmamakta, kamu kaynakları heba edilmektedir.
Devletin ve AKP’nin çevresindeki bir kısım azınlık yolsuzluk yapmayı, devlet kaynaklarını sömürmeyi kendilerine hak olarak görmektedir. Siyasi iktidar ve bürokrasi ise maalesef buna göz yummaktadır.
Yapılması gereken; Devlet bu tür projelere devam ederek gençlerin tarımsal üretim içinde yer almasını sağlamalıdır. Fakat denetim ve kontrol sistemlerinin işler hale getirilmesi gerekmektedir.
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞINA
Aşağıdaki sorularımın aracılığınızla sayın Tarım ve Orman Bakanı Bekir PAKDEMİRLİ tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını arz ederim. Saygılarımla
Ahmet Vehbi BAKIRLIOĞLU
Manisa Milletvekili
Sayıştay tarafından yayınlanan Tarım ve Orman Bakanlığı 2018 Raporunda özellikle 2016-2017 ve 2018 yılında Tarım Reformu genel Müdürlüğünce uygulanan Genç Çiftçi Projesi’ndeki usulsüzlüklere dikkat çekilmesi projenin neden başarısız olduğunu ortaya koymaktadır.
Raporda; Genç Çiftçi projesi kapsamında Genç Çiftçilere dağıtılmak üzere TİGEM tarafından satın alınan hayvanlardan bir kısmının damızlık özelliği olmayan hayvanlar olduğu, bir kısmının Şartnamede sayılan hayvan ırklarından olmadığı, bir kısmının ise sağlık yönünden aranılan şartları taşımadığı görülmüştür.
Program kapsamında desteklenen projeler arasında büyükbaş hayvan yetiştiriciliği de yer almakta olup, proje yıllarında her bir genç çiftçiye 30.000,00 TL değerinde büyükbaş hayvan teslim edilmiştir.
Yine şartnamenin genel ve teknik şartlar kısmında satın alınacak sığırların hangi ırklardan olacağı belirlenmiştir. Ancak örnek olarak seçilen illerde gerçekleştirilen denetimlerde teslim edilen hayvanların bazılarının damızlık özelliği taşımadığı halde TİGEM tarafından kabul işlemlerinin yapılarak genç çiftçilere teslim edildiği anlaşılmaktadır denilmektedir.
Ayrıca söz konusu raporda, genç çiftçilere dağıtılan hayvanlarda Sığır Tüberkülozu, Sığır Brusellozu, Koyun Keçi Brusellozu, Koyun Keçi Vebası, Çiçek ve Şap gibi ülkemiz hayvancığı için büyük tehlike oluşturan hasatlıklar görüldüğü belirtilmiştir.
Ülke hayvancılığı için önem arz eden ve gençlerin çiftçiliğe özendirilmesi ve desteklenmesi amacıyla gerçekleştirilen böyle önemli bir projenin Bakanlığınıza bağlı resmi bir kurum tarafından sabote edilmesi kabul edilemez bir durumdur.
Kurban bayramı öncesinde, sahte belgeyle canlı hayvan ithalatı yapılmasına ilişkin haberlerin mürekkebi kurumadan, Tarım ve Orman Bakanlığının kendi projesi için “damızlık” olarak ithal edilen “kısır hayvanları” genç çiftçilere dağıtmasının, kamuyu zarara uğratan çok ciddi bir “yolsuzluk” olduğu ifade edilmektedir.
Yorum Yazın