0
“KAZA DEĞİL CÄ°NAYET!
Ä°nsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin BirleÅŸmiÅŸ Milletler (BM) tarafından kabul ediliÅŸinin 66. yıldönümü.
10 Aralık 1948 tarihinde kabul edilen Evrensel Bildirge’nin baÅŸlangıç bölümünde insanlık ailesinin bütün üyeleri için eÅŸit, bölünemez ve devredilmez hakların tanınmasının, dünyada özgürlüÄŸün, adaletin ve barışın temeli olduÄŸu, eÄŸer hakları korunamıyor ise herkesin zulüm ve baskıya karşı son çare olarak direnme hakkına baÅŸvurmak zorunda kalabileceÄŸi belirtilmiÅŸtir.
Buna karşın günümüzde Evrensel Bildirge’de yer alan hak ve özgürlüklere dayalı uluslararası bir düzen hala kurulamamıştır. Ä°nsanların ırkından, renginden, cinsinden, cinsel yöneliminden, dilinden, din ve mezhebinden, inancından, etnik kimliÄŸinden, siyasi-vicdani ve felsefi kanaatinden bağımsız olarak, insan olmaktan gelen hakları ve dokunulmazlıkları olduÄŸu temel fikri dünya çapında yeterli koruma bulamamaktadır.
Dünyada ve Türkiye’de tüm baskılara karşın sokaklara çıkan, örgütlenen, yaÅŸam alanlarını korumaya çalışan insanlar direnmeye, baÅŸka bir yaÅŸam mümkün demeye çalışırken, dünyanın her yanında otoriter rejimler polis ÅŸiddetiyle bu direnci kontrol etmeye ve bastırmaya çalışıyorlar.
Yıl boyunca dünyanın pek çok yerinde yine askeri darbeler, iç çatışmalar, savaÅŸlar ve iÅŸgaller nedeniyle baÅŸta yaÅŸam hakkı, iÅŸkence yasağı ihlali, soykırımlar ve kitlesel göçler olmak üzere çok ağır insan hakları ihlalleri yaÅŸanmıştır.
Ä°nsan hakları haftası sebebiyle Türkiye’nin insan hakları ihlalleri konusunda ki karnesini açıkladık.
YaÅŸam Hakkı ihlali sadece devletin güvenlik güçleri tarafında gerçekleÅŸtirilenleri deÄŸil, üçüncü kiÅŸiler tarafından gerçekleÅŸtirilen fakat devletin, “önleme ve koruma” yükümlülüÄŸünü yerine getirmeyerek neden olduÄŸu ihlalleri de kapsamaktadır. Gerek devletin önleme ve koruma yükümlülüÄŸüne, ihlal yasağının mutlak niteliÄŸine karşın 2014 yılında hayatın her alanında yaÅŸam hakkı ihlalleri yaÅŸanmıştır.
2014 yılında da esnek üretim, güvencesiz çalışma, taÅŸeronlaÅŸtırma ve performans gibi uygulamalar yoluyla emekçilerin ağır ve acımasız çalışma koÅŸulları devam etmiÅŸtir. Özellikle esnek çalışma modeli ile birlikte getirilen “bireysel sözleÅŸme” modeli de modern köleliÄŸin aldığı son biçimdir. Ancak 2014 yılı özellikle madenlerde yaÅŸanan toplu iÅŸ cinayetleriyle tarihe geçecek kara bir yıl olmuÅŸtur.
Ä°ÅŸ kazalarının hemen hepsi kaza deÄŸil, önlenebilir insan eliyle yaratılmış cinayetlerdir. Ä°ÅŸyerini güvenli bir çalışma ortamı haline getirmek için yapılması gerekenler retim maliyetini düÅŸürmek için yapılmamakta ve devlet tarafından yeterli biçimde denetlenmemektedir. Siyasi iktidarın ilkemizi ucuz iÅŸ gücü ve düÅŸük maliyetli üretim diyarı haline getirme politikalarının insanlarımızı nasıl bir felakete sürüklediÄŸi her iÅŸ cinayeti ile ortaya çıkmaktadır.
Ä°ÅŸ cinayetlerinin yoÄŸunluÄŸu ile dikkat çeken Soma bölgesi kömür iÅŸletmelerinin bir meclis komisyonuyla denetlenmesi talebinin iktidar partisi tarafından reddedilmesinin hemen ardından 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma’da 301 iÅŸçinin hayatını kaybettiÄŸi 2014 yılının en kara günü yaÅŸandı. YaÅŸanan facia ülke gündemini sarsmış, 301 ailenin ocağına ateÅŸ düÅŸmüÅŸ, insanlar sokaÄŸa dökülmüÅŸ buna karşın devlet yetkilileri “Bu iÅŸin fıtratında var” demekle yetinmiÅŸti.
Henüz Soma katliamının sorumluları adalet önünde hesap vermemiÅŸken, 6 Eylül 2014 tarihinde Torunlar Ä°nÅŸaat Åžirketi tarafından Mecidiyeköy’de yaptırılan bir rezidans inÅŸaatı 10 iÅŸçinin mezarı oldu. 10 iÅŸçinin yaÅŸam hakkı sorgusuz sualsiz elinden alındı. Asansör faciası ile ilgili açılan soruÅŸturma dosyasında Torunlar Ä°nÅŸaat sahipleri hakkında takipsizlik kararı verildi. YaÅŸanan katliam gibi verilen takipsizlik kararı da aslında bu iÅŸin fıtratı gereÄŸi verildi.
Yaralar henüz sarılmamıştı ki bir acı haber de 28 Ekim 2014 tarihinde Karaman’ın Ermenek Ä°lçesinden geldi. 18 maden iÅŸçisi Has Åžekerler’e ait kömür madeninde sular altında mahsur kaldı. Maden ocağında bekleyen aileler gün geçtikçe umutlarını yitirdi. Yakınlarından gelecek iyi haber bekleyiÅŸi yerini, cenazelerine ulaÅŸma bekleyiÅŸine bıraktı.
Ülkemizde altı ay içerisinde iki büyük maden ocağı faciası yaÅŸandı. Ä°ÅŸ cinayetleri dünya sıralamasında Türkiye ön sıralarda yer almaktadır. 2014 yılının ilk 11 ayında tüm iÅŸ alanlarında 1723 iÅŸçi yaÅŸamını yitirmiÅŸtir.
YAŞANANLAR KAZA DEĞİL CİNAYET
Ä°nsan haklarına saygılı, herkesi göz göre göre yaÅŸanan bu cinayetlerin sorumlularından hesap sormaya çağırıyor, insan haklarını tümüyle ortadan kaldıran çalışma koÅŸullarına yol açan politika ve uygulamalara son verilmesini istiyoruz.
Yorum Yazın