0
Ä°NSANLIÄžIN GELECEĞİ Ä°ÇÄ°N DÄ°RENENLER YALNIZ DEĞİLDÄ°R!
OrtadoÄŸu’da yıllardır emperyalistler tarafından desteklenen ve OrtaçaÄŸ karanlığının 21. yüzyıldaki en acımasız temsilcisi olan eli kanlı IŞİD çetelerinin Kobanê’ye yönelik saldırıları yoÄŸunlaÅŸmış, binlerce insan yeni bir katliam tehlikesi ile karşı karşıya bırakılmıştır.
Yüzyıllardır bir arada kardeÅŸçe yaÅŸayan farklı kimlik, inanç ve mezhepten halkları karşı karşıya getirme politikalarının somut bir ürünü olarak ortaya çıkan IŞİD, bugüne kadar yüzlerce insanı canice öldürmüÅŸ, mazlum halkları kıyımdan geçirmiÅŸ, kendisine biat etmeyen herkesi katletmiÅŸtir.
IŞİD, günlerdir Rojova’nın Kobanê kantonuna tanklar, füzeler ve ağır silahlarla saldırmaktadır. Kobanê’ye yönelik bu saldırı, sadece Kobanê halkına yönelik deÄŸildir. IŞİD, aynı zamanda Kobanê’de yaratılan demokratik, eÅŸitlikçi ve özgürlükçü deÄŸerlere saldırmaktadır.
Halkların kendi kaderini belirleme hakkına karşı yapılan her saldırı, her katliam, açıkça insanlığa karşı iÅŸlenmiÅŸ büyük bir suçtur. Bölgede yıllardır sürdürülen ayrımcı ve mezhepçi politikalardan güç alan IŞİD çetelerinin herhangi bir dış destek almadan bu kadar hızlı ilerlemesi, Türkiye sınırlarına dayanması mümkün deÄŸildir. Bugüne kadar katliamcı IŞİD çetelerini besleyip, destekleyenlerin, OrtadoÄŸu’da yaÅŸanan ve önümüzdeki günlerde yaÅŸanması muhtemel katliamların ve acıların bir numaralı sorumlusu olduÄŸu açıktır.
Türkiye’de günlerdir emek ve demokrasi güçleri Kobanê’de yaÅŸanan insanlık dramına dikkati çekmeye çalışmakta, kamuoyunu yeni bir katliama karşı uyarmaktadır. AKP Hükümeti’nin bütün dünya tarafından bilinen IŞİD’e desteÄŸi ve sempatisi, son birkaç gün içinde ülke çapında yapılan IŞİD protestolarına yönelik devlet ÅŸiddeti ile bir kez daha onaylanmıştır. Polis, faÅŸist güçler, Hizbullah ve IŞİD yandaÅŸları, dün Türkiye’nin dört bir yanında Kobanê direniÅŸine sahip çıkan halka silahlarla, satırlarla ve gaz bombaları ile saldırarak 22 kiÅŸinin ölümüne, yüzlerce kiÅŸinin yaralanmasına neden olmuÅŸtur. AKP hükümeti, IŞİD çetelerinin katliamlarına ülke içinde izlediÄŸi ÅŸiddet politikaları ile destek vermiÅŸtir.
Türkiye’de 1990’lı yıllardan bu yana ilk kez 6 ilde ve onlarca ilçede sokaÄŸa çıkma yasağı ilan edilerek, yeni bir OlaÄŸanüstü Hal (OHAL) uygulamasına gidilmiÅŸtir. Gezi’den Lice’ye Lice’den Kobanê’ye halka reva görülen yine ÅŸiddet, zor ve baskı olmuÅŸtur. Demokratik tepkilere yönelik en yetkili ağızlardan çıkan “misliyle karşılık verilecektir” ifadeleri, siyasi iktidarın kendi halkına karşı resmen savaÅŸ ilan etmesi anlamına gelmektedir.
Hükümetin, emniyet güçlerinin ve destekçileri olan basınının el birliÄŸi ile demokratik eylemlere karşı uygulanan sistematik devlet ÅŸiddetini gizleme gayretleri ise dikkat çekicidir. Hükümetin Kobanê’yle dayanışma eylemlerini kendisi için bir “iç tehdit” olarak görmesi ve sokaÄŸa çıkan, sesini duyurmak isteyen yurttaÅŸlara saldırmasının hiçbir haklı gerekçesi olamaz.
Kürt sorununun demokratik ve barışçı yöntemlerle çözümündeki umutlar, Türkiye’nin Kobanê politikası ile tamamen bitirilmek istenmektedir. Bunun anlamı Türkiye’nin siyasi iktidar eliyle yeni bir kaos ortamına sürüklenmek istenmesidir. Bu kaostan en çok zarar görecek olanlar Türkiye’deki emekçiler, halklar ve tüm ezilenler olacaktır.
Bugün ağır bir saldırı altındaki Kobanê’yi savunmak, sadece OrtaçaÄŸ karanlığını temsil eden IŞİD barbarlığına karşı olmayı deÄŸil; aynı zamanda emperyalist güçlerin savaÅŸ ve iÅŸgal planlarına karşı halkların kardeÅŸliÄŸini ve demokratik geleceÄŸini savunmak anlamına gelmektedir.
IŞİD’in ve siyasi destekçilerinin giderek ÅŸiddetlenen saldırıları ve sokak ortasında iÅŸlenen cinayetler karşısında sessiz kalmak, yaÅŸananları onaylamak anlamına gelmektedir. IŞİD saldırıları ve katliamları karşısında tüm insanlık yeni bir sınavla karşı karşıyadır. Günlerdir insanlık için, halkların geleceÄŸi için direnen Kobanê halkı, hepimiz için, tüm insanlık için direnmektedir. Kobanê’nin savunulması, aynı zamanda insanlığın en temel deÄŸerlerinin, eÅŸitlik, özgürlük, barış ve kardeÅŸliÄŸin savunulması demektir.
EÄŸitim ve bilim emekçileri olarak Kobane’de yaÅŸanan insanlık dramı karşısında sessiz ve tepkisiz kalmamız mümkün deÄŸildir. Sadece Kobane’yi deÄŸil, insanlığın en temel deÄŸerlerini savunduÄŸumuzu göstermek için, bir kez daha savaÅŸ politikalarının ağır bedelini ödememek için 8-9 Ekim tarihlerinde iki gün tüm Türkiye çapında iÅŸ bırakıyoruz.
IŞİD barbarlığına ve emperyalist planlara karşı tüm eÄŸitim ve bilim emekçilerini, halkların kardeÅŸliÄŸi için seferberlik ruhuyla dayanışmaya ve mücadeleyi büyütmeye çağırıyoruz.
SOMA KESK BÄ°LEÅžENLERÄ°
EĞİTİM SEN - ESM
Yorum Yazın