Devlet, işveren ve biz işçiler, sorumluluklarımızı tam anlamıyla yerine getirmediğimiz sürece. bu acılar yüreklerimizi dağlamaya devam edecek.
Afşin Termik santral 1.355 MWe Gücündeki satralın mevcut kömür kazma işlemini Bager degabaj kömür kazma işleminin olduğunu,çıkarılan bu kömürün sadece santralde yakılıp elektrik üretmek için kullanıldığını santrallerin buna göre dizayn edildiği öğrenildi.Kamuya yeni alınan personellerle birlikte 1136 kişinin çalıştığı öğrenilirken taşeronda 985 kişinin çalıştığı öğrenildi.yaklaşık 2000 kişiyle üretim yapılan TKİ İşletmesinde 2017 yılı içerisinde 11,450,000 ton kömür üretiminin olduğu öğrenildi.Burada yeni işe başlayan 300 kişiye verilen yemekte Maden İşçileri Sendikası Genel Merkez Yöneticilerinden Genel Sekreter Tamer Küçükgencay Afşin Elbistan da işçilere şöyle seslendi.
Afşin-Elbistan dendiğinde aklımıza kömür ve elektrik gelir. Kömürün yöre halkı için önemi çok büyüktür. Bir çoğumuzun dedesi, babası kömür veya santralden evine ekmek
götürmüştür. Şimdi bu bayrağı sızlar devraldınız Bir maden işçisine yakışır
biçimde çalışıp, sizden sonra işe gireceklere destek vermelisiniz
.
Sizler arlık maden işçisi olmanızla birlikte. 1958*de kurulan ve 27 bin üyesi bulunan Türkiye Maden İşçileri Sendikasının birer ferdi oldunuz 1960 yılında Türk-lş Konfederasyonuna üye olan Maden-lş Sendikamıza bağlı 15 Şubemiz bulunmaktadır Dünyanın en zor işlerinden biri kabul edilen madencilikte örgütlü bir sendika olmamız nedeniyle, hepimizin işinin ne kadar zor olduğunun çok da anlatmaya gerek yok Bunun bilincindeyiz ve bu sorumluluğun yükünü de sîzlerle birlikte taşıyoruz.
Sîzler belki isteyerek belki de şartlar sizi buna zorladığı için dünyanın en zor mesleği olan madenciliği seçtiniz. Ama her ne sebepten olursa olsun, bu mesleğin onurunu, zorluğunu, özverisini ve gururunu da omuzlarınızda taşıyacaksınız. Her zaman evlerinize başınız dik ve helal rızıkla döneceksiniz Ocağa nasıl sağlıkla dimdik giriyorsanız, evinize de sağlıkla dönebilmeniz için işçi sağlığı ve güvenliği kurallarına tam olarak uymanız gerekiyor.
Bu kurallara uymadığınız zaman yaralanmalar ve ölümcül
kazalar kaçınılmaz oluyor. Çöllolar'da. Soma'da ve ülkemizin diğer bölgelerinde tarifsiz acılar yaşadık. Kazaların temelinde işverenin işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarını tam anlamıyla yerine getirmemesi ve bireysel olarak biz çalışanların da bu kurallara uymayışımız yatıyor. Devlet, işveren ve biz işçiler, sorumluluklarımızı tam anlamıyla yerine getirmediğimiz sürece. bu acılar yüreklerimizi dağlamaya devam edecek.
Buradan işverenlere sesleniyorum. İşçi sağlığı ve iş güvenliğine önem verin. Çünkü insana yapılan yatırım maliyet unsuru değildir. Maliyet unsuru görerek kaçtığınız her yatırım size ve bize acı. keder, Ölüm olarak geri dönecektir. İnsan hayatı üzerinden
kar edilmez. İnsan kaybının zararını ise. milyarlar Ödemez.
Bir iş yerinin itibarı, işçi sağlığı ve iş güvenliğine verdiği değerle ölçülür, iş yerinin mutlu ve sağlıktı bir şekilde çalışmasını sağlayan işverenleri de, Maden-iş Sendikası hep desteklemiştir. Destek olmaya da devam edecektir.
Çıkarılan yasalar ya da alınan önlemler yetersiz
Dünyada 17. büyük ekonomiye sahip olan bir ülke olarak ölüm haberleri almaya devam ediyoruz.
Biz artık ölmek istemiyoruz. Ocaklara, 'acaba bugün sağ çıkabilirmiyiz miyiz sorusuyla girmek istemiyoruz. İş kazalarında Avrupa'da bırakın birinci olmayı, sonuncu da olmak istemiyoruz. Çellolarda. Soma’da ve diğer bölgelerde hayatını kaybeden şehitlerimizi rahmetle anıyor ve bu ölümlerin son olması dileğimi haykırıyorum
Enerjide dışa bağımlılığımız devam ediyor. Maden-lş Sendikası
olarak çevrim santrallerine karşı olduğumuzu her yerde söylüyoruz Çünkü doğal gaz benim ülkemde yok. Bizim bağımsızlığımız kendi öz yeraltı kaynaklarımızda, yani
kömürde. Buradan da enerji bakanımızın yerli kömüre verdiği destek için teşekkür ediyoruz.
Bizim ülke olarak yerli kömürle çalışan termik santrallerine ihtiyacımız var.
Yüzümüzü tamamen yerli kaynaklara dönmeliyiz. Yarın bir gün, doğalgaz ithal ettiğimiz ülkelerle yaşanacak en ufak siyası bir uyuşmazlık, ülkemize ciddi sorunlar yaşatacaktır Dışa bağımlı bir ülke olmak, hele de ekonomik anlamdaki bağımlılık, diğer her konudaki söz hakkımızı da elimizden alır. Böyle bir sömürüyü yaşamamak için
Tek kurtuluşumuz kömürdür, kendi yeraltı kaynaklarımızda
.
Geçen haftalarda televizyonlarda gördüğünüz Zonguldaklı 6 maden işçisi, otobüs boş olmasına rağmen koltuklar kirlenmesin diye 5 km’lik
yolu ayakta seyahat ederek tamamladılar. Çizdikleri bu tabloyla da herkesin kalbini bir kez daha fethettiler ve hayranlık uyandırdılar. Yerin binlerce metre altından kömür çıkaran bizimle ve sîzlerle aynı kaderi paylaşan bu madenci kardeşlerimiz, yerin altında nasıl ölümle burun buruna cesaretle üretim yapıyorsa, yer üstünde de bir o kadar mütevazı ve onurlu bir duruş sergiliyorlar.İşte biz maden işçileri, yer altı olsun yer üstü olsun onurumuzla çalışmayı, üretmeyi, vatanımızı, milletimizi, bayrağımızı sevmeyi çok iyi biliriz. Maden işçisi olmak bir ayrıcalıktır ve zor zanaattır. Kazandığı parayı kuruşu kuruşuna hak eden en helal mesleklerden biridir. Pazartesi günü kutladığımız a4 Aralık Dünya Madenciler Gününüzü" de ayrıca kutluyor, yaşasın maden işçisi diyorum.
Çalışma hayatımızda büyük sorunlarımızdan birisi do taşeron işçi uygulamasıdır. Maden-lş Sendikası ve Türk-iş Konfederasyonu olarak bu uygulamaya, iş yerini barışını bozduğu için ve adaletsiz bir çatışma şekli okluğu İçin hep karşı çıktık.Taşeron demek güvencesiz çalışma, sömürü ve göz yaşı dedik. Aynı işi yapan iki çatışanın farklı ücret ve sosyal haklarla çalışmasını kabul etmedik. Ve etmeyeceğiz. Aynı işi yapan işçi kardeşlerimiz aynı ücreti ve aynı haktan almalıdır. Ülkemizde bir tane bile taşeron işcisi
kalmayıncaya kadar, bu ilkel ve haksız uygulamanın yanlış olduğunu her platformda
anlatmaya devam edeceÄŸiz
sağlığı ve iş güvenliğine uygun olmayan bir durum görürseniz bunu ilgili müdürünüz ve sendika şubenizle paylaşmanızı öneriyorum.dedi.
Yorum Yazın