Esnek-Kuralsız , Güvencesiz Ve Kölece Çalışmaya Karşı, Emeğimize Sahip Çıkıyoruz!

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
0
0

ÃœRETÄ°MÄ°NDEN GELEN GÃœCÃœMÃœZÃœ KULLANARAK 8 MART'I ALANLARDA KARÅžILIYORUZ! 

Biz kadınlar binyıllardır süren erkek egemenliÄŸine karşı yürüttüğümüz  mücadelenin kazanımı  olan yeni bir  8 Mart'ta yine alanlardayız.

8 mart 1857 tarihinde 40 bin dokuma işçisi kadının daha iyi yaÅŸam ve çalışma koÅŸulları için gittiÄŸi grev vahÅŸice bastırılarak 129 işçi katledildi. İşçi kadınların canları pahasına gösterdiÄŸi direniÅŸin üzerinden 159 yıl geçmesine raÄŸmen, egemenlerin kadınlara karşı yürüttüğü kirli savaÅŸ yöntemlerinde hiç bir farklılık yaÅŸanmıyor.  Kadınlara, işçi ve emekçilere, halklara ve doÄŸaya yönelik saldırıların artarak devam ettiÄŸi bir süreçte yaratılmak istenen korku imparatorluÄŸuna karşı, eÅŸitlik ve özgürlük mücadelemizi büyütmek için buradayız.

EmeÄŸimize, bedenimize ve kimliÄŸimize ve çalışma koÅŸullarımıza yönelik saldırıların hız kazandığı bu süreçte biz kadınlar, 8 Mart mücadelesinin haklılığından aldığımız cesaret ve güç ile kapitalizmin ve onun erkek egemen zihniyetinin yarattığı ekonomik, siyasal ve sosyal  kuÅŸatılmışlığı kırmak için bir aradayız.

Biz halkların eÅŸit temelde bir arada yaÅŸayabileceÄŸi bir geleceÄŸin, kadınların barış mücadelesiyle mümkün olacağını biliyoruz. Bu nedenle  savaÅŸa karşı barışı,  bir arada eÅŸit yaÅŸamı ve dayatmalara karşı direniÅŸi büyütüyoruz.

Esnek-Kuralsız , Güvencesiz  Ve Kölece Çalışmaya Karşı, EmeÄŸimize Sahip Çıkıyoruz!

Hükümet bir yandan kirli savaÅŸ stratejileri yürütürken, diÄŸer taraftan savaÅŸ örtüsü altında sermaye ortaklığında emek düşmanı politikalarına hız kesmeden devam ediyor.Neoliberal politikaların en sadık uygulayıcısı olarak tarihe geçen hükümetin 13 yıllık iktidarı boyunca çıkardığı  yasaların ve ulusal politikaların bütününde kadını birey olarak görmeyen,  geleneksel aileyi kutsayan, kadın ve erkeklerin toplumsal rollerini pekiÅŸtiren bir yaklaşım mevcuttur.''Kadın erkek eÅŸit deÄŸildir,en az üç çocuk doÄŸurun, çocuk doÄŸurarak vatani hizmetinizi yerine getirin'' gibi muhafazakar ve militarist  söylemlere uygun olarak,  yeni bir çalışma yaÅŸamı ve yeni bir toplumsal yaÅŸam inÅŸa edilmek istenmektedir.

 1 kasım seçimlerinin hemen akabinde gündeme getirilen kıdem tazminatı ve  657 sayılı yasada var olan iÅŸ güvencesinin kaldırılmasına yönelik planlamalar, hükümetin  emek düşmanı  politikalarının en önemli göstergesidir. Halihazırda hak temelli her türlü eylem etkinliÄŸin adli ve idari soruÅŸturmalara bahane edilerek emekçilere cezalar verilmekte, iÅŸ güvencesinin kaldırılmasına yönelik yasal düzenleme  tehdidiyle  emekçiler itaat  etmeye zorlanmak istenmektedir. 

Bir yandan anayasaya aykırı olarak çıkarılan genelgelerle  biat eden emekçi yığını oluÅŸturmak için korku hegamonyası  yaratılmak istenirken,  diÄŸer yandan ardarda çıkarılan torba yasalarla annelik ve doÄŸum izinleri bahane edilerek  güvencesiz çalışma temel istihdam biçimine dönüştürülmek isteniyor. Kadın istihdamını arttırmak bahanesiyle farklı zamanlarda , farklı adlarla çıkarılan paketlerle, ulusal istihdam strateji belgelerinde ve torba yaslarla kadınlara müjde olarak sunulan düzenlemelerin asıl hedefi kadını eve, aile içine hapsederek sermayeye ucuz iÅŸ gücü yetiÅŸtirme aracına dönüştürmektir.

Dünya Ekonomik  Forumu Raporuna göre Türkiye, 2015’te 145 ülke arasında 130. sırada bulunmaktadır. Kadınların iÅŸgücüne katılımında da 131., ücret eÅŸitliÄŸinde ise 82., eÄŸitimde cinsiyet eÅŸitliÄŸine 105. sırada yer almıştır. Türkiye, BM verilerine göre Toplumsal Cinsiyet EÅŸitsizliÄŸi Endeksine göre 187 ülke içerisinde 69. sırada, kadın istihdamında  ise OECD  ülkeleri arasında en son sıradadır.Tüm bu verilere raÄŸmen  hükümet, kadın istihdamını arttırmanın en önemli koÅŸulu olan kreÅŸ ve bakım evi konusunda hiç bir adım atmamaya karalıdır.Kadınların  bakım sorumluluÄŸunu azaltmak yerine, kadınların istihdama katılma ÅŸartını çocuk doÄŸurmaya ve öncelikle  olarak  ev içi bakım sorumluluÄŸunu yerine getirme koÅŸuluna baÄŸlayan yasal düzenlemeler  yapmakta ısrar etmektedir.

Aile ve iÅŸ yaÅŸamı uyumu adı altında , yarı zamanlı-esnek çalışma modelleriyle  kadınların daha düşük ücretlerle, güvencesiz ve sendikasız  istihdam edilmesinin önü açılmaktadır. Aynı gerekçelerle modern kölelik anlamına gelen kiralık işçilik dönemi baÅŸlatılmak istenmektedir. Meclis gündemine getirilen ve geçici iÅŸ iliÅŸkisi kurma yetkisi verilen Özel Ä°stihdam Büroları ile kadınlar çok daha ağır ÅŸartlarda, çok daha düşük ücretlerle, güvencesiz çalışmaya mecbur kılınmak istenmektedir.

Ä°ÅŸ yerlerimizden sokaklara, emeÄŸimizi deÄŸersizleÅŸtirmeye çalışanlara karşı, sesimizi, sözümüzü ve isyanımızı birleÅŸtirerek cevap veriyoruz: Aileye Köle, Sermayeye Kul Olmayacağız! 

 

 

Şiddetinizle barışmıyoruz!

Erkek adalet değil, gerçek adalet sağlanıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz!

Ãœlkemizde, kadın cinayetlerinde, taciz ve tecavüz vakalarında, cinsel istismar suçlarında gün geçtikçe yaÅŸanan artışın birincil elden sorumlusu kadın düşmanı politikalardır. 2016 yılının ilk iki ayında toplam 53 kadın erkek eliyle katledilmiÅŸ olmasına raÄŸmen kadına yönelik ÅŸiddet hala münferit olarak adlandırılmakta, bizzat Aile Ve sosyal Politikalar Bakanı tarafından ''kadına ÅŸiddet yoktur, algıda seçicilik vardır'' gibi akla ziyan açıklamalar yapılmaktadır. Kadınların yükselttiÄŸi her itiraz ve  karşı duruÅŸ, erkek-devlet ÅŸiddeti ile bastırılmaya çalışılmaktadır. Kadınların en vahÅŸi yöntemlerle, devletin ve toplumun gözü önünde öldürülmesi ve artan kadına yönelik ÅŸiddetin faillerinin yargı eliyle tahrik adı altında indirimlerle ödüllendirilmesi, öz savunmasını yapan kadınlara  istenen ağırlaÅŸtırılmış müebbet hapis cezaları, kadın katillerini cesaretlendirmekte, yeni taciz tecavüzlerin önünü açmaktadır. LBGTÄ°' lere yönelik ayrımcı söylem ve politikalar, nefret suçlarının meÅŸrulaÅŸarak artmasını saÄŸlamaktadır.

Biz kadınlar, yıllarıdır  kadına yönelik ÅŸiddetin münferit deÄŸil, sistematik olduÄŸunu ve kaynağını erkek egemen sistemden aldığını söylüyoruz. Tıpkı  Özgecan Aslan davasında olduÄŸu gibi , gerçek adaletin erkek yargının insafına terk edilmeden, kadınların dayanışması  ile saÄŸlanabileceÄŸini  Ã§ok iyi  biliyoruz. Ä°ÅŸte bu nedenle fetvalarınıza, nasıl gülüp, nasıl giyineceÄŸimize dair verdiÄŸiniz kararlara ve bize fıtrat olarak kabul ettirmeye çalıştığınız eÅŸitsizliÄŸe karşı var olduÄŸumuz her yerde, itiraz etmekte kararlı olduÄŸumuzu bir kez daha haykırıyoruz.

Kadınlar olarak 8 mart'ın direniş ruhuyla, bir kez daha yaşamlarımız üzerinde kurulmak istenen eril tahakküme karşı sesimizi yükseltiyoruz!

Yıllardır dile getirdiÄŸimiz 8 Mart'ın resmi tatil ilan edilmesi talebimizi  buradan bir kez daha yineliyoruz. Bu hakkı elde edinceye kadar talebimizde ısrarlı olacağımızı ve mücadelemize devam edeceÄŸimizi bilmenizi istiyoruz. Erkek egemenliÄŸi ve kapitalizmin birlikte yarattığı çifte sömürüye karşı, kadın olmaktan kaynaklı yaÅŸadıklarımızı dile getirdiÄŸimiz, taleplerimizi 

 1 kasım seçimlerinin hemen akabinde gündeme getirilen kıdem tazminatı ve  657 sayılı yasada var olan iÅŸ güvencesinin kaldırılmasına yönelik planlamalar, hükümetin  emek düşmanı  politikalarının en önemli göstergesidir. Halihazırda hak temelli her türlü eylem etkinliÄŸin adli ve idari soruÅŸturmalara bahane edilerek emekçilere cezalar verilmekte, iÅŸ güvencesinin kaldırılmasına yönelik yasal düzenleme  tehdidiyle  emekçiler itaat  etmeye zorlanmak istenmektedir. 

Bir yandan anayasaya aykırı olarak çıkarılan genelgelerle  biat eden emekçi yığını oluÅŸturmak için korku hegamonyası  yaratılmak istenirken,  diÄŸer yandan ardarda çıkarılan torba yasalarla annelik ve doÄŸum izinleri bahane edilerek  güvencesiz çalışma temel istihdam biçimine dönüştürülmek isteniyor. Kadın istihdamını arttırmak bahanesiyle farklı zamanlarda , farklı adlarla çıkarılan paketlerle, ulusal istihdam strateji belgelerinde ve torba yaslarla kadınlara müjde olarak sunulan düzenlemelerin asıl hedefi kadını eve, aile içine hapsederek sermayeye ucuz iÅŸ gücü yetiÅŸtirme aracına dönüştürmektir.

Dünya Ekonomik  Forumu Raporuna göre Türkiye, 2015’te 145 ülke arasında 130. sırada bulunmaktadır. Kadınların iÅŸgücüne katılımında da 131., ücret eÅŸitliÄŸinde ise 82., eÄŸitimde cinsiyet eÅŸitliÄŸine 105. sırada yer almıştır. Türkiye, BM verilerine göre Toplumsal Cinsiyet EÅŸitsizliÄŸi Endeksine göre 187 ülke içerisinde 69. sırada, kadın istihdamında  ise OECD  ülkeleri arasında en son sıradadır.Tüm bu verilere raÄŸmen  hükümet, kadın istihdamını arttırmanın en önemli koÅŸulu olan kreÅŸ ve bakım evi konusunda hiç bir adım atmamaya karalıdır.Kadınların  bakım sorumluluÄŸunu azaltmak yerine, kadınların istihdama katılma ÅŸartını çocuk doÄŸurmaya ve öncelikle  olarak  ev içi bakım sorumluluÄŸunu yerine getirme koÅŸuluna baÄŸlayan yasal düzenlemeler  yapmakta ısrar etmektedir.

Aile ve iÅŸ yaÅŸamı uyumu adı altında , yarı zamanlı-esnek çalışma modelleriyle  kadınların daha düşük ücretlerle, güvencesiz ve sendikasız  istihdam edilmesinin önü açılmaktadır. Aynı gerekçelerle modern kölelik anlamına gelen kiralık işçilik dönemi baÅŸlatılmak istenmektedir. Meclis gündemine getirilen ve geçici iÅŸ iliÅŸkisi kurma yetkisi verilen Özel Ä°stihdam Büroları ile kadınlar çok daha ağır ÅŸartlarda, çok daha düşük ücretlerle, güvencesiz çalışmaya mecbur kılınmak istenmektedir.

Ä°ÅŸ yerlerimizden sokaklara, emeÄŸimizi deÄŸersizleÅŸtirmeye çalışanlara karşı, sesimizi, sözümüzü ve isyanımızı birleÅŸtirerek cevap veriyoruz: Aileye Köle, Sermayeye Kul Olmayacağız! 

 

 

Şiddetinizle barışmıyoruz!

Erkek adalet değil, gerçek adalet sağlanıncaya kadar mücadelemize devam edeceğiz!

Ãœlkemizde, kadın cinayetlerinde, taciz ve tecavüz vakalarında, cinsel istismar suçlarında gün geçtikçe yaÅŸanan artışın birincil elden sorumlusu kadın düşmanı politikalardır. 2016 yılının ilk iki ayında toplam 53 kadın erkek eliyle katledilmiÅŸ olmasına raÄŸmen kadına yönelik ÅŸiddet hala münferit olarak adlandırılmakta, bizzat Aile Ve sosyal Politikalar Bakanı tarafından ''kadına ÅŸiddet yoktur, algıda seçicilik vardır'' gibi akla ziyan açıklamalar yapılmaktadır. Kadınların yükselttiÄŸi her itiraz ve  karşı duruÅŸ, erkek-devlet ÅŸiddeti ile bastırılmaya çalışılmaktadır. Kadınların en vahÅŸi yöntemlerle, devletin ve toplumun gözü önünde öldürülmesi ve artan kadına yönelik ÅŸiddetin faillerinin yargı eliyle tahrik adı altında indirimlerle ödüllendirilmesi, öz savunmasını yapan kadınlara  istenen ağırlaÅŸtırılmış müebbet hapis cezaları, kadın katillerini cesaretlendirmekte, yeni taciz tecavüzlerin önünü açmaktadır. LBGTÄ°' lere yönelik ayrımcı söylem ve politikalar, nefret suçlarının meÅŸrulaÅŸarak artmasını saÄŸlamaktadır.

Biz kadınlar, yıllarıdır  kadına yönelik ÅŸiddetin münferit deÄŸil, sistematik olduÄŸunu ve kaynağını erkek egemen sistemden aldığını söylüyoruz. Tıpkı  Özgecan Aslan davasında olduÄŸu gibi , gerçek adaletin erkek yargının insafına terk edilmeden, kadınların dayanışması  ile saÄŸlanabileceÄŸini  Ã§ok iyi  biliyoruz. Ä°ÅŸte bu nedenle fetvalarınıza, nasıl gülüp, nasıl giyineceÄŸimize dair verdiÄŸiniz kararlara ve bize fıtrat olarak kabul ettirmeye çalıştığınız eÅŸitsizliÄŸe karşı var olduÄŸumuz her yerde, itiraz etmekte kararlı olduÄŸumuzu bir kez daha haykırıyoruz.

Kadınlar olarak 8 mart'ın direniş ruhuyla, bir kez daha yaşamlarımız üzerinde kurulmak istenen eril tahakküme karşı sesimizi yükseltiyoruz!

Yıllardır dile getirdiÄŸimiz 8 Mart'ın resmi tatil ilan edilmesi talebimizi  buradan bir kez daha yineliyoruz. Bu hakkı elde edinceye kadar talebimizde ısrarlı olacağımızı ve mücadelemize devam edeceÄŸimizi bilmenizi istiyoruz. Erkek egemenliÄŸi ve kapitalizmin birlikte yarattığı çifte sömürüye karşı, kadın olmaktan kaynaklı yaÅŸadıklarımızı dile getirdiÄŸimiz, taleplerimizi haykırdığımız, sözümüzü ve isyanımızı birleÅŸtirdiÄŸimiz 8 Mart'ı  hizmet üretiminden gelen gücümüzü kullanarak alanlarda karşılıyoruz.

8 mart'ın Resmi Tatil olması  talebimiz baÅŸta olmak üzere ;

-Kadınların istihdamda var olmasını esnek ve güvencesiz çalışma koÅŸuluna baÄŸlayan  yasal düzenlemelerden vazgeçilerek,kadınlara güvenceli istihdam olanakları yaratacak yasal düzenlemeler yapılmalı,

-Kadın istihdamının önündeki en büyük engel olan bakım sorumluluğunun erkek-devlet ve işveren tarafından paylaşılmasını sağlayan politikalar geliştirilmeli,

-Çocuk, yaÅŸlı ve engelli bakım sorumluÄŸunu tek başına kadına yükleyen anlayıştan vazgeçilmeli,  tüm ebeveynlere nitelikli, ücretsiz, anadilinde ve 7/24 hizmet veren mahalle ve iÅŸyeri kreÅŸleri imkânı saÄŸlanmalı,

-Yürütülen kirli savaş politikalarına derhal son verilmeli,

-Kadın cinayetlerini ve kadına yönelik şiddeti engelleyecek gerekli yasal düzenlemeler derhal yapılmalı ,İstanbul sözleşmesi başta olmak üzere imza atılan uluslararası sözleşmelerin gereği yerine getirilmeli,

-Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kaldırılarak, yerine Kadın Bakanlığı kurulmalıdır.

 

 

 

Anahtar Kelimeler:
  • 0
    SEVDÄ°M
  • 0
    ALKIÅž
  • 0
    KOMÄ°K
  • 0
    Ä°NANILMAZ
  • 0
    ÃœZGÃœN
  • 0
    KIZGIN
Soma Cenkyerinde Kaza 3 YaralıÖnceki Haber

Soma Cenkyerinde Kaza 3 Yaralı

Yusuf Yerkel tekmelediği Erdal Kocabıyık 10 ay hapis cezası aldı ertelendi.Sonraki Haber

Yusuf Yerkel tekmelediği Erdal Kocabıyı...

Yorum Yazın

BaÅŸka haber bulunmuyor!

casibom-Nerobet-escort bayan-nerobet-Nerobet-atak�y escort-mecidiyek�y escort-goldenautumncare.com-smartcoachingclasses.com-manikaranestates.com-houseofmasaba.net-istanbul escorts-discounttobaccocorner.com-Nerobet-muirdata.com-manikaranestates.com-Tokyobet-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-deneme bonusu veren siteler-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-casino siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-bahis siteleri-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-canlı bahis-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-betkom-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-maritbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-markajbet-

Ana Sayfa
Web TV
Foto Galeri
Yazarlar