Domates Ãœreticisi Ä°syanda
Manisa'nın ilçelerinde olduğu gibi, İzmir'in Kınık ilçesinde de salçalık domates üreten üreticiler, kilogram fiyatının 2 liradan aşağı düşmesine karşı isyan etti. Kınık Cumhuriyet Meydanı'na gelen domates üreticileri, hükümet meydanına kadar yürüdüler. Burada saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından domates üreticileri adına Sefa Köken ve Kınık Belediye Başkanı Sema Bodur bir konuşma yaptı.
Meydanda toplanan üreticiler ve tarlada çalışan tarım işçileri, sorulan sorular karşısında şunları söylediler:
Bir domates üreticisi, üreticinin kazanamadığını, bu yüzden kendilerine de para veremediğini, devletin bu konuda yardım etmesi gerektiğini belirtti.
Diğer bir kadın yevmiyeci, domatesin gerçekten çok ucuz olduğunu, devletin bu konuya bir el atması gerektiğini ifade etti. "Ben bu tarlaya çocuğumu bırakıp geliyorum. Hakkımız çok yeniyor, aşırı derecede. Hayat mücadelesi gerçekten zor," dedi.
Traktörün üzerinde bulunan bir üretici, "Bu politika çok yanlış. Dış güçlere kalmayalım, zenginin eline kalmayalım," dedi.
Başka bir üretici ise, "Bu millet kendi hükümeti istifa etsin diye düşünüyor. Biz bu memleketin en güzel ovasında yaşıyoruz. Burası Bakırçay. Üç sene önce 3,5 liraya sattığım domatesi şimdi 1,90 kuruşa veriyorum. Pamuk 30 liraydı, şimdi 17 lira. Ne olacak bu milletin hali? Bu hükümet nerede? Emekli yılı diyorlardı, ne oldu emekli yılına?" diye sordu.
Başka bir üretici ise, "2250 kuruşa aldığı domates fidanını üretti. Ve 2 liraya domates alıyorlar, 1,80 kuruşa domates alıyorlar. Bunun karı nerede? Çiftçi domatesi toplatmak için bin lira tarlada para ödüyor. Amele parası, gübresi, mazotu. Bunlar için ne diyebilirim? Çiftçinin öldüğü yer burası. Mazot geçtiğimiz sene 22-23 liraydı, şimdi oldu 44-45 lira. Domates satışı 1,80-2 lira, fidanın tanesi 2.250 kuruş. Daha yüksek fiyatı olanlar da var. Bunun zararını karını nasıl anlatayım? Özel sektör çiftçinin hiçbir derdine dayanak değil, hiçbir yerde güvencemiz yok. Bizler buraya toplandık ama sesimizi kimse duymaz. Yine duyuramayacağız sesimizi. Domateslerimiz sözleşmeliydi, yaptıkları sözleşmeleri geri çektiler. Yapılan sözleşme 3,50 kuruştu, şu anda 1,80 kuruşa domates alıyorlar. Sözleşmeler tek taraflı, özel sektör kendine göre sözleşme yapıyor. Bizim yapabileceğimiz hiçbir şey yok. Dayanağımız da yok," dedi.
Üreticiler "Çiftçiyi öldürdünüz, cenazeyi kaldırın" yazılı tabutla toplanma alanına geldiler. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından domates üreticileri adına çiftçi Sefa Köken şunları söyledi:
"Bakırköy'ün değerli çiftçileri, burada her kesimden, her siyasi partiden insanlar var. Buradaki tek ortak noktamız, alın terimiz, emeğimiz, ürettiğimiz mahsuller. Son yıllarda yanlış tarım politikaları yüzünden ürünlerimiz yok pahasına gidiyor. Maliyetler 10 kat, 15 kat arttı. Ürünlerimizi neredeyse bedavaya veriyoruz. Hepiniz gibi bizler de çok zarar çektik. Şunu bilelim, bizim hiçbir örgütümüz yok. Ne ziraat odaları, ne kooperatifler, ne de ilçe tarım müdürlükleri olsun. Hiç kimse bizim yanımızda değil. Çiftçinin yanında değil, sadece bürokrasinin yanında olanlar var. O koltukta oturan insanlar yüzünden bu haldeyiz.
Bizim bizden başka dostumuz yok. En zor günü çiftçi gördü. Herkes çiftçiye baş kaldırdı. Fabrikacısı çiftçiye baş kaldırdı. Bizim hiçbir zaman sesimiz çıkmadı. Fakat bıçak kemiğe dayandı. Çiftçiliğe üç traktörle başladım. Şu anda traktörüm yok. O gördüğünüz traktörlerin hepsi banka kredili, hacizli, çoğu da bu sene satılacaktır, görürsünüz ve duyacaksınız. Ama biz utanmıyoruz. Bizi bu duruma düşürenler utansın. Domatesin çöpünü, domatesin küspesini hayvanlara 1,80 kuruşa, 2 liraya veriyorlar. Fakat domatesi bir buçuk liraya alıyorlar. Hatta onu da almıyorlar, 'kapatıyorum' diyor. 'Almayacağım' diyor. Çiftçinin malı çürüsün. Yanındaki akrabası, yeğeni piyasaya salıp bedavadan tarladan domates toplatıyor.
Sorunlar sadece domatesle değil. Karpuzcunun karpuzu tarlada kaldı, kavun aynı. Mısırcı geçen seneki fiyattan sözleşme yaptı. Tarla icarları, gübreler ikiye katladı. Elektrik paraları beşe katladı. Bir de kentsel sulama diye bir şey var. Kimse sulama birliğine para yatırmasın. Pompalarımızı çaktık, elektriğimizi çektik, elektrik parasını ödedik. Üretmek için, mahsul yetiştirmek için ve onları rahat ettirmek için. Devletin yatırdığı primlere el koyuyorlar. Bankaya bloke koyuyorlar. Burada ovanın suyunu sömüren, pisliğini ovaya akıtan, kokusunu çilesini çeken bizleriz. Manisa'dan, Konya'dan, diğer illerden domates alıyorlar. Buradaki şirket bizim domatesimizi almadı. Bu sene 30 yıldan beri bu fabrika burada kapılarını kapattı. Domatesler tarlada çürüdü. Ve domatesi almadı. Madem buranın domatesini almayacaktın, o zaman o fabrikayı kapat. Türkiye'de bütün çiftçiler dertli. Biz bu ülkenin temel taşıyız. Bunca maliyete rağmen üretiyoruz. Bedava da versek, biz alın terimizle üretiyoruz. İşçi bile eylem yapıp hakkını alıyor. Yazıklar olsun bize. Biz şimdi traktörlerimize binip gideceğiz ve gerekli mesajları vereceğiz."
Daha sonra kısa bir konuşma yapan Kınık Belediye Başkanı Sema Bodur şunları söyledi:
"Çiftçi kardeşlerimizin çocuklarına, öğrencilerimize komple kırtasiye desteğini ben söz veriyorum. Şu anda yapabileceğim bu var. Sizlere söz veriyorum, çiftçiler bir daha bu sorunları yaşamayacak ve yaşamayacaksınız."
Traktörlere binen çiftçiler korna çalarak, Bergama Soma Karayolu'nun bulunduğu yerde toplandılar. Üretim müdürü, ziraat mühendisi ve fabrika sahibi ile görüşmek isteseler de içeride herhangi bir yetkilinin olmadığı öğrenildi.
Yorum Yazın