0
Atatürk Düşünce Derneği Soma şubesi 216 Evler Lokalinde yaptığı etkinlikte 29 Ekim Cumhuriyet Bayramını Kutladı İstiklal Marşı ve Bu vatan için ölen tüm şehitler için saygı duruşunun ardından Soma Atatürk Düşümce Derneği Başkanı Önder Adar günün anlam ve konuşmasını yaptı bizler hep ağlıyoruz 301 madenci şehidinin ardından Karaman Maden Faciası bizleri tamamen üzdü bizler bu acıyı yaşadık bir daha yaşamak istemiyoruz İnşallah Madencilerimiz sağ olarak kurtulular ikinci Soma faciası olmaz dedi
cumhuriyetimizin kuruluşunun 91. yıldönümü münasebeti ile Atatürkçü Düşünce Derneği Soma Şubesinin tertiplemiş olduğu toplantıya hoş geldiniz diyor, sizleri sözlerimin başında sevgi ve saygı ile selamlıyorum.. *
Dünyanın en güzel coğrafyasında ve en verimli toprakları üzerinde kurulu vatan, bizlere emanet olarak teslim edilmiş ve çok zor şartlar altında elde edilmiştir. Her bir karışında alın teri vardır, emek vardır, tertemiz bedenlerden süzülen kan vardır, gözyaşı vardır. îşte bu mayasında sayısız fedakarlıklar bulunan aziz vatan yaklaşık bir asır önce emperyalist güçler tarafından işgal edilmişti. Dünyaya örnek olan bir kurtuluş savaşı verilerek, bu işgal kuvvetleri 9 Eylül 1922 tarihi itibarı ile ülke topraklarından def edilmiştir. Başkomutan Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları, halkı ile bütünleşerek bir destan yarattılar ve bu aziz toprakları düşman işgalinden kurtardılar. Aradan geçen bir yıl sonra ise Türkiye'yi çağdaş medeniyetler seviyesine ulaştırmak amacı ile yönetim biçimi olarak Cumhuriyetimizi dünyaya ilan ettiler. Bugün bu olayın 91. yılını kutluyoruz. En büyüğünden en küçüğüne, yaşlısından gencine, erkeğinden kadınına hepimiz sevinç ve gurur doluyuz. Başta Mustafa Kemal ATATÜRK ve silah arkadaşları olmak üzere vatan için çarpışan, şehit düşen ve gazi olan herkese şükran ve minnetlerimizi sunuyoruz...
Ancak aradan bir asır geçtikten sonra günümüze geldiğimizde, maalesef ülke içinde gerek yönetim anlayışında gerekse iktisadi alanda durumun pek de iç açıcı olmadığına şahit oluyoruz. Genç Türkiye Cumhuriyetinin en zor günlerde ülkeye kazandırdıkları her şey, birer birer elimizden yok olup gitmektedir. Devlete ait ne varsa haraç-mezat elden çıkarılmakta yerine yenileri yapılmadığı gibi ekonomide her alanda dengesizliklerin önüne geçilememektedir. Yine ülkemizin bütünlüğünü tehdit eden terör unsurları çoluk çocuk demeden on binlerce insanımızı katleden eli kanlı katiller; artık şehirlerimizde elini kolunu sallayarak dolaşmakta kamu binaları, kamu araçlarını yakıp yıkmakta ve ülkeyi yönetenler ise" Açılım yapıyoruz " gerekçesi ile bu rezaleti adeta film izler gibi seyretmektedirler...
Burada dikkatinizi çekmek istediğim önemli bir ayrıntı var. Bu eli kanlı teröristler ve yandaşları, misakı milli sınırları içerisinde sadece kamu binaları ve araçlarını yakmak ile kalmıyor, Atatürk büstleri ve heykellerini de yakıp yıkmak sureti ile bir yerlere mesaj vermeye çalışıyorlar. Çünkü biliyorlar ki bu ülkede karanlığın sona erip, aydınlık ve çağdaş günlere kavuşmanın yegane yolu Atatürkçü Düşünce ve uygulamalarıdır. Gerek bu hainlerin gerekse bunlara yüz verip şımartan ülkedeki yöneticilerin bilmeleri ve asla unutmamaları gereken önemli bir husus vardır; Türkiye Cumhuriyetinde ne Atatürkçüler biter ne de Mustafa Kemal'ler biter, bu kansızlara dersini vermek ve ülkeyi hainlerden, işbirlikçilerden temizlemek biz Atatürkçülerin namus ve şeref borcudur. Doğrudur, ülkemiz karanlık bir tünelin içerisine sokulmuştur. Cumhuriyet, Demokrasi, Özgürlükler, Hukuk ve Basın inanılmaz bir saldırı ile karşı karşıyadır. Ama unutulmamalıdır ki durum bundan bir asır önceki Anadolu'nun işgale uğramış durumundan daha kötü değildir. Nasıl o günlerde Atatürkçü zihniyet ülkeyi uçurumun eşiğinden çekip kurtardı ise, bugünde aynı ruh aynı inanç ve aynı kararlılık ile Türkiye Cumhuriyetini hainlerden kurtaracak Mustafa Kemal sevdalıları göreve hazırdırlar ve her alanda mücadele için işaret beklemektedirler. Karanlık tünelin ucunda görünen ışık Mustafa Kemal ATATÜRK' ün ışığıdır. Bu ışık dışında hiçbir güç ve zihniyet ülkeyi düşürüldüğü bu vahim durumdan çıkarmaya muktedir değildir. Ortak paydamız Atatürk ve inkılaplarıdır. Bu yol kararlılık ile izlendiği takdir de Türkiye Cumhuriyetinden hainler ve işbirlikçileri ile son yıllarda mantar gibi türeyen tekke, tarikat ve din tüccarlarından önce hesap sorulacak sonrada tahrip ettikleri Cumhuriyet değerleri birer birer yerlerine konulacaktır...
Bu duygu ve düşünceler ile kendileri Ankara'da saraylarda oturan görgüsüz ve basiretsiz yöneticilerin ; ülkemizi soktukları karanlık tünelden, içinde bulunduğumuz baskı ve şiddet dolu günlerden hiçbir şeyden korkmadan ve çekinmeden Vatan, Millet, Ay yıldızlı bayrağımız ve Mustafa Kemal ATATÜRK sevdası için bugün burada bulunan ve de yüreğini ortaya koyan herkesi içtenlikle kutluyorum. Yolu insan sevgisi, barış, hukuk, adalet, özgürlük ve dürüstlükten geçen herkeside canı gönülden selamlıyorum. Sizleri derneğimizde Atatürkçü Düşünceye daha çok katkı koyabilmek adına, yapacağımız tüm çalışmalara davet ediyoruz...
Atalarımızdan bizlere emanet olan Cumhuriyetimizin 91. yılını kutluyor, geceyi ı organize eden yönetim kurulu üyesi arkadaşlarıma teşekkürü bir borç biliyor ; sizleri en derin sevgi ve saygı ile selamlıyorum.. •
Göğsünü gere gere Atatürk'ün şu meşhur vecizini bir türlü söyleyemeyen Ankara'daki yöneticilere inat, buradan gür bir sesle haykırıyorum
NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE .
Konuşmasının ardından Ulu önder Atatürk için okunan şiirler sevdiği türküler dinlenildi
Yorum Yazın