0
Manisa’nın Soma İlçesinde Facianın ardından 1 sene geçmesine karşın acılar sanki bugünkü gibi aynıydı
Manisa’nın Soma ilçesinde tam bir yıl önce yaşanan maden ocağı faciasıyla Türkiye’nin yüreğine ateş düştü. . Eynez Kömür Ocağı'nda yaşamını yitiren 301 madenci, büyük acının yıldönümünde anılıyor Soma Belediye mezarlığında sabah erken saatlerde gelen aileler Mezar taşlarının başlarında ağıtlar yakarken yürekleri bir kez daha parçaladılar. Manisa Büyükşehir Belediyesince Soma Mezarlığı'nda defnedilen 39 madencinin kabri ile başka yerlerde toprağa verilen 262 madenci için siyah mermer kullanılarak yapılan, üzerinde Türk bayrağı ve madenci feneri bulunan mezarlardan oluşan şehitlik, günün ilk saatlerinden itibaren madencilerin aileleri ve Somalılar tarafından doldurulmaya başlandı.
İlçede Camilerde Öğleyin mevlitler okutulacağı öğrenilirken Resmi program öğleyin saat 12 00 başladı Manisa Valisi Erdoğan Bektaş Manisa Büyük Şehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün Soma Kaymakamı M Bahattin Atçı Soma Belediye Başkanı Hasan Ergene ve Bürokratlar katıldı. Kuranı Kerimler Okundu
Mezarlık Ziyaretine Tür iş Genel Başkanı Ergün ATALAY Maden Genel Başkanı Nurettin Akçul ve yönetim Kurulu Mezarları ziyaret ederek karanfil bırakarak dua ettiler Meclisten kanun çıktı bu kardeşlerimiz şehit olmasa idi bu kanunu mevcut partiler çıkarmazlardı
Ayacaktı en önemlisi süreç devam ediyor sorumlularım bir an önce cezalandırılması gerekiyor ve işten çıkan kardeşlerimizin bir an önce tazminatlarını ödenmesi gerekiyor büyük bedel ödendi inşallah son olur dünyada örneği yok dedi Sendikadaki arkadaşlarımız ibret alacaklar örnek alacaklar işletmeler çalışma şartlarının büyük bölümünü işçi sağlığı iş güvenliğin harcayacaklar dedi
Soma Sosyal Haklar Derneği ile Şehit Yakınları Yüz Evlerde bulunan ELİ Müessese Binası önüne gelerek giriş kapısına Siyah çelenk Bıraktılar Beş yoldan Mezarlığa kadar yürüdüler.
Somada İkinci Miting ELİ Müessese Binası önünden Eğitim İş Sendikası ve Birleşik Kamu iş Sendikasının Ortak düzenlediği 301 Madenci için yapılan yürüyüşte hükümet protesto edildi. Yapılan Basın Açıklaması şöyle
Sayfa 1/1SOMA KATLİMANININ ÜZERİNDEN BİR YIL GEÇTİ, AİLELERİN YÜREĞİNE DÜŞEN ATEŞ YANMAYA DEVAM EDİYOR 13 Mayıs 2014 tarihinde Soma’dan tüm insanlığın yüreğine bir ateş düştü. Ülkemiz tarihinde en kitlesel işçi katliamı yaşandı. Bu katliamda 301 işçi hayatını kaybetti. Çoğu hayatının baharında olan bu işçiler göz göre göre ölüme gönderildiler, ama katiller bunu normalleştirmeye çalışarak KAZA dediler. Biz buna kasten adam öldürme diyoruz ve bir katliam olduğunu düşünüyoruz. Bu katliamın sorumluları da maden ocaklarını özelleştiren ve denetimsiz bırakan AKP İktidarıdır. 301 işçinin hayatını kaybettiği bu katliamda, yüzlerce işçi yaralandı, çocuklar babasız, kadınlar eşsiz, anne-babalar evlatsız kaldı. Soma katliamı karşısında bizim de içerisinde olduğumuz demokratik kitle örgütlerinin tepkisi, AKP iktidarı tarafından çok sert bir şekilde bastırılmaya çalışıldı. Aileler üzerinde baskı kuruldu, insanlar sindirildi. Bütün bu yaşananlardan sonra, AKP hükümeti “Her şey denetlenmiştir, kusur yoktur.” diyerek Soma Holding’in avukatlığını yapmıştır. Dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’ın maden kazaları ile ilgili “ÖLÜM MADENCİNİN FITRATINDA VAR” şeklindeki açıklaması insan yaşamına bakışını ortaya koymuştur. Soma’ya giden Başbakana tepki gösteren vatandaşlar, Tayyip Erdoğan’ın korumaları tarafından tartaklanmıştır. Tayyip ERDOĞAN “Bu ülkenin başbakanına yuh çekersen tokadı yersin.” diyecek kadar ileriye gitmiştir. SOMA’da ki katliam, ülke ve dünya gündeminde büyük yankı bulmuştur. Ülkemizde iş cinayetleri sistematik bir şekilde devam etmektedir. Neredeyse her ay yaklaşık olarak 100 işçi iş kazalarından dolayı hayatını kaybetmektedir. 2013 yılında 1235, 2014 yılında ise1886 işçi hayatını kaybetmiştir. Bu işçi katliamlarının en büyük nedeni özelleştirmelerdir. Ülkemizde 1980 faşist darbesi ile birlikte özelleştirme girişimleri başlamıştır. Her biri büyük değerler taşıyan Ata yadigarı kurumlarımız, neredeyse bir yıllık karlarına karşılık yerli ve yabancı sermayeye satılmıştır. Madencilik sektörü de özelleştirmelerden nasibini almıştır. Çağın gerisinde yöntemler ile yapılan madencilik özelleştirilerek, işverenlerin insafına terk edilmiştir. Bu sektör deneyimi olmayan, gerekli teknik donanımdan ve alt yapıdan yoksun olan ve tek düşüncesi yüksek kar olan sermayenin eline geçmiştir. Emperyalistler, daha fazla kar elde etme hırslarıyla özelleştirmenin yanı sıra taşeronlaşma sistemini de uygulamaya koymuşlardır. Bu sistemle özellikle son beş yılda kamuda ve özel sektörde taşeron işçi sayısı yedi kat artmış, 360 binden 2,5 milyona çıkmıştır. Birleşik Kamu İş Konfederasyonu olarak, işçi katliamlarının önüne geçilmesi için: 1. Türkiye Kömür İşletmeleri Kurumu (TKİ), hizmet alımı sözleşmeleri derhal iptal edilmeli ve özel şirketlerde çalışan tüm personel TKİ bünyesine aktarılmalıdır. 2. Maden ocaklarında çalışan işçilerin sendikalı olmasının önünde ki tüm engeller kaldırılmalıdır. 3. İşçilerin özlük hakları korunarak, madenlerin güvenli hale getirilmesi sağlanıncaya kadar üretime ara verilmesi ve Maden Mühendisleri Odası, EMO gibi meslek odaları ve Sendikalarında içerisinde olacağı bağımsız bir teknik heyetin oluşturulması ve bunların tüm madenlerde inceleme yapması sağlanmalıdır. Ayrıca, işçi güvenliğinin en üst düzeyde sağlanması için gerekli yasaların çıkarılarak, maden ocaklarının yeniden kamulaştırılması BİRLEŞİK KAMU İŞ’İN öncelikli talebidir. Konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş dün olduğu gibi gelecekte de bu taleplerimizin yerine getirilmesi için mücadelesini sürdürmeye devam edecektir. 13.05.2015 SOMA’NIN HESABI SORULACAK! SOMA’YI UNUTMA, UNUTTURMA! BİRLEŞİK KAMU İŞ MERKEZ YÖNETİM KURULU
Yorum Yazın