Yurtta Barış, Dünyada Barış

Dünyayı felakete sürükleyen 2. Dünya savaşından sonra da savaşlar hiç son bulmamış ve dünyanın her yanında yaşanan savaşlarda, yüz binlerce insan yaşamını yitirmiş, sakat kalmış, yurdundan, toprağından olmuştur.

Tüm dünya savaşırken, Türkiye, 2. Dünya Savaşı dışında kalmış ve her dönemde  “Yurtta Barış, Dünyada Barış” ilkesine bağlı kalmıştır. Bu sayede savaşın yıkıcı etkilerinden korunulmuş ve bir tek vatandaşımızın burnu kanamadan savaş atlatılmıştır.

Fakat son yıllarda ülkenin dış politikasını belirleyen “barış” ilkesinden vazgeçilmiş ve maalesef komşu ülkelerde yaşanan şiddet ve iç savaşlarda taraf olunmuştur.  Dış politikadaki bu zaaf, ülkemizdeki terör saldırılarının artmasına, savaş ve katliamlardan kaçan yüzbinlerce Suriyeli mültecinin ülkemize yerleşmesine neden olmuştur. Ölümden kaçan herkese yardım etmek tabii ki insanlık görevidir fakat terör örgütlerine destek verilmesi, başka ülkelerin içişlerine karışılması kabul edilemez bir durumdur.

Barış ve kardeşliğe en çok ihtiyaç duyduğumuz bu zamanlarda büyük önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta Barış Dünyada Barış”ilkesinden taviz verilmeden barışçı bir iç ve dış politika sürdürülmelidir.

Ülkemizdeki terör ve şiddet ortamının son bulması barış ve huzurun sağlanması için partiler üstü bir politika ile tüm siyasi partiler Türkiye’nin barış çabalarına katkı koymalıdır.

Savaşsız, sömürüsüz bir dünyada, barış içerisinde bir yaşam dileğiyle 1 Eylül Dünya Barış Gününü kutlar sevgi ve saygılar sunarım