Yırca Köylüleri Paraları Geri Ödüyecek

2014 yılı Aralık ayında santral yapımı için Kolin grubunun Soma'nın Yırca Mahallesi'nde kamulaştırılan alanda 6 bin 666 adet zeytin ağacını kökünden kesmiş bu durum Türkiye'de büyük yankı uyandırmıştı. 

Ardından çevreciler öncülüğünde açılan davalar Danıştay'a intikal etmiş ve Danıştay 6. Dairesi santral yapımıyla ilgili yürütmeyi durdurma kararı vermişti. 

Danıştay'ın yürütme kararı sonrasında Kolin Grubu santrali Soma'ya yaklaşık 30 km uzaklıkta bulunan Kayrakaltı Mahallesi'ne yapma kararı alarak çalışmalarını büyük ölçüde tamamladı. Ancak gelinen noktada Yırca'da kamulaştırılan alanların bedellerini tarla sahiplerinin hesaplarına yatıran Kolin Grubu bu bedelleri faizleriyle birlikte talep etti. Santral yapılması için arazilerini satan köylüler yaklaşık 3 yıl üzerinden geçen kamulaştırmanın ardından şirketin paralarını hem de faiziyle talep etmesiyle şoka uğradı. 

Bir araya gelerek durumu yargıya taşıyan köylüler hem zeytinlerinin kesildiğini hem de arazilerin ücretlerinin faiziyle talep edildiğini iddia ederek duruma tepki gösterdi. 

Köylüler "Bir gecede zeytinlerimizi kestiler. Günlerce başımızda çabuk toplayın diye beklediler. Arazilerimizi aldılar. Daha sonra samtrali Danıştay durdurdu. Nasılsa santral olacak, herkes rıza gösteriyor diye arazilerimizi verdik. Paralarımızı aldık. İstemeyerekte olsa arazimizi vererek aldık. Boyun eğdik. Ağaçlarımızın kesildiğini görünce ağladım. Çok üzüldüm. Yıllarca emek verdik. Bizim geleceğimizdi,  anne baba yadgarıydı o ağaçlar. Anlatacak bir kelime bulamıyorum. 

Neden bile bile ağaçlarımızı kestiler. Ağaçlarımızı kesmemiş olsalardı istenilen paraları zaten verirdik. Biz zararımızı istiyoruz. Birde verdikleri paraların faizini istiyorlar. Çoğu insan parasını kullandı. Neden faiziyle vereceğiz. Benim zararımı, ağaçlarımı geri getirebilecekler mi? Aynı duruma getirebilecekler mi? Benim 115 tane ağacım gitti. Mağduruz." dedi. 

Mağdur köylülerin avukatı _{Fatma Senem Işık,} "Şirket yatırdığı bedelleri faiziyle istemediğini bizlere iletiyor. Ancak Mal Müdürlüğü yolladığı tebligatlarda faiziyle istiyor. Faiziyle isteme gibi bir hakları yok. Yargıtay kararları çok açık. Çünkü köylünün istiği  dışında yatırılan bir para ve bu zamana kadar geri istenmedi. İstenmediği sürece de karşı tarafı temerrüde düşürmedikleri için zaten yasal olarak faizini alamazlar. Faizinden vazgeçiyoruz demek bir lüks değil zaten faiz alma hakları yok. 

Buradaki en büyük sıkıntı firma her pazarlığa oturuyor. Zararı kendilerinin yaptığının farkındalar ve her pazarlığa açıklar. Ancak dava süreci hukuksuz bir şekilde ilerliyor. Biz Asliye Hukuk Mahkemesine açtığımız davalarda gerekli incelemeler olmadan hiçbir inceleme yapılmadan belge ve delil toplanmadan karşı taraf delillerini bile sunmadan davalar ilk duruşmada husumet incelemesi olmadan esasa ilişkin mahkeme karar verdi. Orada adil yargılama süreci ilerlemedi. Ancak yine Asliye Hukuk  Mahkesindeki davalarımız devam ediyor. Diğerleri de temyiz sürecinde. Davalarımızın temyizden olumlu döneceğine inşallah inanıyoruz. Köylülerimizin haklılıklarına inanıyoruz. Zararları neyse tazmin edilecektir." ifadelerini kullandı.