© Soma Haberi 2020

Teklif Neden Kod Kanun Olarak Gelmedi

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu üyesi, Manisa Milletvekili Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Genel Kurul’da
görüşülmekte olan "Sermaye Piyasası Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi" üzerine
konuştu. Konuşmasında kanun teklifindeki eksikliklere dikkat çeken Bakırlıoğlu “Emekçiye vergi,
emekliye vergi, ev sahibine vergi, çiftçiye vergi, hayvana vergi, hayvancıya vergi. Hazine Bakanı bütçe
açığını azaltmak için nereden vergi alacağını şaşırmış durumda. Her yere saldırıyor; vergi, vergi, vergi,
vergi!” dedi.

Teklif Neden Kod Kanun Olarak Gelmedi?
Teklifin kod kanunun olarak gelmemesini de eleştirilen Bakırlıoğlu “ Kanunun adı ‘Sermaye Piyasası
Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’ olarak geçmekte ve torba kanun olarak
görüşülmekte. Oysa teklifin tamamı kripto varlıklarla ilgili düzenlemeleri getiriyor ve biz bu konuyu
torba kanun yerine kod kanun olarak görüşebilirdik. Neden bu teklif karşımıza ‘kripto varlıklar
hakkında kanun teklifi’ olarak gelmedi? Üstelik ilerleyen süreçte bu konuda daha birçok düzenlemeye
ihtiyaç olacağı bizzat kanun teklifi sahipleri tarafından dile getirilmişken neden biz bu teklifi kod
kanun hâlinde getirmedik? Ayrıca bu kanun teklifi tali komisyonlarda neden görüşülmedi” diye sordu.
Konuşmasında İç Tüzük 38'e işaret eden Bakırlıoğlu “ İç Tüzük’de ‘Komisyonlar, kendilerine havale
edilen tekliflerin ilk önce Anayasanın metin ve ruhuna aykırı olup olmadığını tetkik etmekle
yükümlüdürler.’ denilmekte. Yani teklifin maddelerine geçilmeden ele alınması gereken ilk husus
teklifin Anayasa'ya uygunluğudur. Komisyon görüşmelerine başlandığında Anayasa'ya aykırılık
konusundaki itirazlarımızı dile getirdik, gerekçelendirdik. Buna göre bu kanun teklifinin 7'nci ve
10'uncu maddeleri Anayasa'nın 13'üncü, 26'ncı ve 48'inci maddelerine açıkça aykırılıklar
barındırmaktadır. Benzer düzenlemeler hakkında Anayasa Mahkemesinin daha vermiş olduğu
kararların Grubumuz tarafından zikredilmesine ve tutanaklara geçmesine rağmen önergemiz kabul
edilmemiştir “ şeklinde konuştu.
Neden Bu Kadar Geç Kalındı?
Kanun teklifinin hazırlanması için neden bu kadar kaç kalındığını soran Bakırlıoğlu” Neden şimdi ve
neden bu düzenleme bu kadar geç gündeme geldi? Bu konuda yasal boşluk olduğu Nisan 2021
Thodex vurgunu sonrası gündeme gelmişti. Hatırlayalım o günleri: Kripto varlık platformlarından bir
tanesi olan Thodex'in kurucusu Faruk Fatih Özer yanında kimi kaynaklara göre 2 milyar dolarla,
iddianameye göre ise 356 milyon lirayla elini kolunu sallaya sallaya Arnavutluk'a kaçmıştı. Bu olaydan
bir ay sonra dönemin Maliye Bakanı kripto varlıklarla ilgili düzenlemenin yapılacağını belirtmişti.
Üzerinden üç yıl geçti, bu üç yıl içerisinde başka vurgunlar da yaşandı. Mesela Fig Coin dolandırıcılığı,
7 milyon 700 bin dolar; pushing vurgunu, 50 milyon lira; Smart Trade Coin vurgunu, 1 milyar dolar. Bu
düzenleme geç kalmış ve bu nedenle de bir hayli can yakmış bir düzenlemedir. Bu teklif
kanunlaştıktan sonra elimizde kripto paralarla ilgili bir metin olacak ancak ülkemizde bütüncül ve
kapsamlı bir blok zincir strateji belgesi bulunmamaktadır. Eğer ülkemizde blok zincir teknolojisinde
lider ülke konumuna gelmek istiyorsak SPK, BDDK Hazine ve Merkez Bankasının müştereken
hazırladığı bir strateji belgesine ihtiyaç bulunmaktadır ve bu eksikliğin bir an önce giderilmesi
gerekmektedir “ dedi.

Teklifle SPK’ya Sınırsız Yetki Veriliyor
Kanun teklifinin ikincil düzenlemeler için Sermaye Piyasası Kuruluna sınırsız yetki verdiğini söyleyen
Bakırlıoğlu “ Kripto varlık düzenlemelerine dair global standartlar henüz oluşmadı. Bu nedenle de
detaycı bir yaklaşım yerine esnek bir yaklaşım gösterilebilir ancak bazı konuların herhangi bir sınır
çizilmeden ikincil düzenlemelere bırakılmaması gerekmekteydi; bunu önemli bir eksik olarak
görmekteyiz. Teklifteki bir diğer önemli eksik ise asgari sermaye miktarına yer verilmemesi, güçlü
sermaye yapısının oluşturulması kripto piyasalar için önemli olmasına rağmen bu konuda bir
düzenleme bulunmamaktadır. Avrupa Komisyonu tarafından çıkartılan Kripto Varlık Piyasalar
Yönetmeliğine göre kripto varlıklar 3 ayrı sınıfa ayrılmış ve her sınıf için ayrı ayrı asgari sermaye
belirlenmiş olmasına rağmen bu teklifte böyle bir düzenleme bulunmamaktadır. Sistemde
yatırımcıları mağdur etmeyecek, mağduriyetini giderecek sigorta düzenlemesi bulunmuyor. Oysa
komisyonda kripto hizmet sağlayıcılarının cirolarından yüzde 2’lik bir tutar alınacak, bunun üzerine
binde 5'lik bir tutar alınarak kurulacak bir sigorta teminat sistemine aktarılması suretiyle bu konuda
bir düzenleme yapılabilirdi, bunu eksiklik olarak görmekteyiz. Kripto paraların platformlarda saklanan
veya mevduat olarak tutulan müşteri nakit hesapları var ancak bu mevduat hesaplarında tahakkuk
eden faizlerin hangi hesabı geçeceği konusu teklifte yer almamaktadır. Bu faizlerin hizmet
sağlayıcılarında mı yoksa mevduatı değerlendirende mi kalacağı konusunda netlik bulunmamaktadır “
şeklinde konuştu.

Bu platformların güveni kötüye kullanacak eylemleri yapmaları hâlinde alınacak tedbirler ve cezai
yükümlülükler olduğunu ifade eden Bakırlıoğlu şunları söyledi : “Teklifin bazı maddelerinde böyle bir
düzenleme var ancak net değil. Bu hâliyle sorumluluk tüm çalışanlara yüklenmekte, gerçek kişi, tüzel
kişi ayrımı gözetilmemektedir. Kripto varlıklardan bahsediyoruz, bununla ilgili yasal düzenleme
yapıyoruz ancak yaptığımız bu düzenlemede kripto veri bankacılığıyla -biraz önce hatipler de belirtti-
ilgili herhangi bir ifade, tanım bulunmamakta. Bu konuda da biz bu teklifi yetersiz görmekteyiz.
Kamuoyu günlerdir önümüze geleceği söylenen, basına sızdırılan yeni vergi düzenlemelerini
tartışmakta. Basından gördüğümüz kadarıyla taslakta yok yok. Buna göre, zor şartlarda çalışan, trafik
kazalarında ölen, sakat kalan motokuryelerin kazançları vergilendirilecek, garsonların bahşişleri
vergilendirilecek, meskenlerin kiralarına stopaj getirilecek; yetmedi, yemdeki KDV yüzde 10'a,
gübredeki katma değer vergisinin yüzde 20'ye çıkarılacağı söylenmekte. Bu ülke dünyadaki en yüksek
gıda enflasyonunu yaşıyor, insanlar gıdaya ulaşamıyor; çiftçi, hayvancı âdeta bitkisel hayata girmiş;
hayvanlar kesime gitmekte, tarlalar boş kalıyor yani özetle üretimden kopmuşuz. Yapılması gereken
üreticilerin maliyetlerini azaltmak, üreticinin nefes almasını sağlamak, tüketiciyi kollamak iken
Hükûmet en büyük maliyet kalemi yem ve gübreye vergi getirerek âdeta üreticinin fişini çekmektedir.
Emekçiye vergi, emekliye vergi, ev sahibine vergi, çiftçiye vergi, hayvana vergi, hayvancıya vergi;
Hazine Bakanı bütçe açığını azaltmak için nereye vergi salacağını şaşırmış durumda, her yere
saldırıyor; vergi, vergi, vergi, vergi! Biz burada bir kanun teklifini görüşüyoruz, milyarlarca dolarlık
hacimli bir piyasadan bahsediyoruz ve kazançtan bahsediyoruz ancak burada vergi yok. Şimdi,
‘Yatırımcı kaçabilir ve o yüzden biz buradan vergi almıyoruz.’ diyorlar. E, peki, emeklinin günahı ne?
Emeklinin günahı kaçamaması mı? Emekçinin günahı ne, çiftçinin günahı ne, üreticinin günahı ne,
bunlar kaçamadığı için mi biz bunlardan vergi alıyoruz? Yani bu konuda ciddi bir eksiklik olduğunu
görmekteyiz. Allah hakkı için söyleyelim yani bu hak değildir, reva değildir. Bu konuda ciddi bir
düzenlemeye ihtiyaç bulunmaktadır. “

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER