Soma Belediyesi Mağdur işçileri ,Eşit işe eşit ücret, Anayasal bir hak ve kuraldır.

MAĞDUR BELEDİYE İŞÇİLERİ

            Bildiğiniz üzere 30 Mart 2014 yerel seçimleri ile büyükşehir statüsü kazandık.

            Büyükşehir Yasası gereğince, belde belediyelerimiz kapandı. Kapanan belde belediyelerinin bir kısım personeli Manisa Büyükşehir Belediyesine geçerken, bir kısım personel ise Soma Belediyesi bünyesinde kaldı.

            Belediye personeli açısından asıl sıkıntılı süreç de bundan sonra başladı. Zira gerek Büyükşehir Belediyesi, gerekse de Soma Belediyesi, bir kısım çalışanını, Büyükşehir Yasası gereğince kurulan “havuza” attı.

            Havuza atılan belediye çalışanları, yasa gereğince, diğer resmi kurum ve müdürlüklerde görevlendirilmeye başlandı. Örneğin kimi personel Sağlık Bakanlığı kadrosuna geçerken, kimi personel de Milli Eğitim Bakanlığı bünyesine geçerek okullarda çalışmaya başladı.

            Yaşanan sürecin haksızlığı nedeni ile mağdur olduğunu düşünen bir kısım eski belediye çalışanı, Anayasal hakkını kullanarak, idarenin görevlendirme işlemine karşı Manisa İdare Mahkemesinde dava açtı. Manisa İdare Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, dava açan eski belediye çalışanları haklı bulundu, idarenin işlemi iptal edilerek, çalışanların eski kadrolarına dönmelerinin yolu açıldı. Böylece, Soma Belediyesi tarafından havuza atılan personel, mahkeme kararı ile yeniden Soma Belediyesine geri döndü. Manisa İdare Mahkemesinin bu kararları, Danıştay tarafından da onanarak kesinleşti.

              30 Mart 2014 tarihinden bu yana zorlu havuz ve hukuk sürecini yaşayan belediye çalışanları, Manisa İdare Mahkemesinin kararı ile rahat bir nefes alıp, Soma Belediyesindeki kadrolarına geri döndüklerinde acı sürprizle karşılaştılar.

            Mahkeme kararı ile Soma Belediyesine geri dönen belediye işçilerinin karşılaştığı acı sürprizi, daha doğrusu haksızlığı sizlere kısaca anlatayım;

            Soma Belediyesinde yetkili sendika, AKP’ye yakınlığı ile bilinen Hizmet-İş Sendikası. Hizmet-İş Sendikası ile Soma Belediyesi arasında imzalanan toplu iş sözleşmesinin 43. Maddesinin B bendi işçilere ödenecek taban ücreti düzenliyor. Madde metninde ilginç bir ibare var. Maddeye göre; “…herhangi bir sebep ile geri gelen tüm sendika üyesi işçiler toplu iş sözleşmesinin yürürlük süresi boyunca 55,00-TL taban ücreti alırlar…”

            Toplu iş sözleşmesine göre, Mahkeme kararı ile geri dönen işçilere günlük 55,00-TL yevmiye (taban ücret) ödenecek. Havuza atılmayarak çalışmasına devam eden işçilere ise halen günlük 125,00-TL yevmiye (taban ücret) ödeniyor. Aynı görevi yapan iki işçi arasındaki fark 70,00-TL!!! Evet yanlış okumadınız, fark tam tamına 70,00-TL…

            Bu adaletsizliği, eşitsizliği yaratanlar, AKP’li Soma Belediyesi ve Hizmet-İş Sendikası. Üyesi olan işçilerin haklarını korumak ile görevli olan sendika, nasıl olur da böyle bir adaletsizliğin altına imza atar anlamak mümkün değil.

            AKP’li Soma Belediyesi vurgusunu özellikle yaptım. Söz konusu adaletsizliği gördükten sonra, Soma Belediyesini yönetenlerin, üyesi oldukları partinin seçim vaatlerini okumadıklarını bir kere daha anladım. Asgari ücretin yükseltilmesi ve taşerona son verilmesi gibi emeğe değer veren vaatlerde bulunan bir partinin yerel yöneticilerinin en azından bu vaatlere uygun davranması, emekçileri arasında eşitsizlik yaratmaması gerekirdi…

            Eşit işe eşit ücret, Anayasal bir hak ve kuraldır. Soma Belediyesi ve Hizmet-İş Sendikası tarafından işçiler arasında yaratılan bu eşitsizlik elbette Yargı yolu ile çözülecek ve mağdur olan işçiler yasal haklarını geri alacaklardır. Bu olayın hukuki boyutu…

            Olayın bir de manevi boyutu var. Mahkeme kararı ile geriye dönen işçilerin kazançlarının mesai arkadaşlarına göre düşürülmesinin tek nedeni, yasal haklarını aramış, dava açarak geriye dönmüş olmaları. Buradan şu sonuç çıkıyor; demek ki Soma Belediyesine göre haklı olmak, hak aramak ve dava açmak suç!  

Anadolu’nun hangi köşesine giderseniz gidin. İnsanların yerde gördükleri iki şeyi alıp öperek yukarıya koyduklarını göreceksiniz; Kur’anı Kerim ve ekmek… Ekmek, Anadolu kültüründe “emeğin” sembolüdür. Anadolu insanı emeğe değer verir. Bir insanın emeğini sömürmek ve emeğinin karşılığını vermemek hem adaletsizliğe, hem de kul hakkına girer.

            Yaratılan bu eşitsizlik üzerine yazılacak çok şey var ancak ben konuyu daha fazla uzatmak istemiyorum. Hatadan dönmek erdemdir. Soma Belediyesinden beklentimiz hatadan dönme erdemini göstermesi, kendisi için çalışan işçileri arasındaki eşitsizliği bir an önce gidermesidir…

                                                                                                          Avukat

                                                                                                         Sercan OKUR