"Ömrünü Kömüre Adayanlara Önce Yaşamayı,
GÜNDEMŞimdi de Çalışmayı Çok Gördüler
Soma’da, Ermenek’te yaşadığımız acılarla nefesimiz daralıyor, boğazımız düğümleniyor… İnsanca, hakça bir yaşam için, özelleştirmelerle güvenceleri yok edilen emek için, madenlerde iş sağlığı ve güvenliğinin tam ve eksiksiz sağlanması için Madenciler Günü’nün artık güleryüzle kutlanacağı günlerin gelmesi adına var gücümüzle çalışıyoruz.
İş cinayetine kurban giden madencilerimizi saygıyla anıyorum.
Ülkemizde madencilik, siyasetçilerin koltuklarını terk etme cesaretini gösteremediği bir kara düzende işliyor.
Onlar, Ömrünü Kömüre Adayanlara Önce Yaşamayı, Şimdi de Çalışmayı Çok Gördüler.
Biz ise, üretim hırsının insan ve doğayı hiçe saydığı, bir avuç kömür için bir ömür adayan madencilerimizin hiç uğruna yaşamlarını kaybettiği bu düzende, devletin üzerine düşen sorumlulukları her fırsatta hatırlatmaya devam ediyoruz.
Canımız yanıyor, madencilerimizin ailelerin, kadın ve çocuklarımızın geleceklerine dair düşündükçe, devletin adım atmamakta direten tutumunu gördükçe sormadan edemiyoruz:
Devlet neye yarar, kimin için işletilir?
Eğer madencileri "yarına gün yüzüne çıkamam" endişesiyle, hiçbir önlem almadan, özlük haklarını vermeden madenlere indiriyorsanız, devlet olarak suçunuzun üstünü hiçbir zaman örtemeyeceksiniz. Sosyal devleti çökertmeye, her ne pahasına olursa olsun belli yandaş şirketlere kazandırmaya odaklanmış bir madencilik politikasını kabul etmiyoruz.
Soma’da, Ermenek’te, Kozlu’da madenci çocuklarının, kadınların ve geride kalan madencilerin eğitim, istihdam, yaşam koşullarını planlayacak bir devleti hep birlikte kurmalıyız.
Madenlerde taşeron ve rödovans usullerinin son bulacağı, maden işyerlerinde sendikacılığın önünün sonuna kadar açılacağı, havza madenciliğine geçilerek risklerin ve etütlerin yapılacağı, madenlerin denetiminin bağımsız organlarca ve bir fondan maaşlarının ödeneceği bir düzenle yapılacağı, uluslararası standartlarda madenciliğin yürütüleceği, yaşam odalarının zorunlu tutulacağı bir yeni düzeni öneriyoruz. Maden İşleri Genel Müdürlüğünün taşra örgütlenmesinin kurulacağı ve acil müdahale kurtarma sürecinin profesyonelce yürütüleceği, Bakanların gereksiz şovuna günlerce fırsat tanımayan bir ilk müdahale işleyiş süreci kurulmalı, eğitim-uygulama maden ocaklarında işçilerimizin eğitim göreceği bir düzen oluşmalı, siyasi otoriteden bağımsız bir İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Konseyi kurulmalıdır.
İlginizi Çekebilir