© Soma Haberi 2020

"Nükleer Uğruna Zeytinliklere ve Kıyılara, Askeri Arazilere Girilecek"

Elektrik Piyasası Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin anayasaya aykırı, çevre ve mülkiyet hakkını yok sayan birçok maddeyle dolu olduğunu belirtti ve "Bu teklif yasalaşırsa nükleer tesisler için zeytinliklere, kıyı ve sahillere girilecek. Nükleer uğruna akılalmaz derecede hukka aykırı düzenlemeler yasa kılıfına bürünecektir. Komisyonda olduğu gibi Genel Kurul'da da bu maddelere karşı tavrımızı göstereceğiz" ifadesini kullandı.​

"Yurttaşlarımızın harcama yüklerini, mülkiyet ve çevre haklarını, temel anayasal haklarını, hukuk devleti ilkesini doğrudan olumsuz etkileyecek bu değişiklik son derece sorunludur. Düzenlemenin tasarı olarak değil, kanun teklifi olarak gelmesi dahi, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun enerji alanında nasıl safdışı bırakıldığını ortaya koymuştur. Biz bunu Sayın Ahmet Davutoğlu Başbakanlık görevinden alınmadan önce açıklıkla ortaya koymuştuk. Yasama sürecinde kanun tasarısı olarak önümüze getirilmesi gereken düzenlemelerin teklif olarak görüştürülmesinde yaşadığımız en somut sorun, bu defa bir hükümet krizi olarak karşımıza çıkmış, vatandaşa milyarlarca liralık yük, belli şirketlere istisna tanıyacak düzenleme son dakikada 27 maddelik kanun teklifi olarak getirilmiş ve bir günde komisyon görüşmeleri tamamlatılmıştır."
 
CHP'nin Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Üyesi Milletvekillerinin muhalefet şerhi kapsamlı eleştiri ve uyarılarla dolu. Bu hafta Genel kurul'da görüşülmesi beklenen AKP'nin kanun teklifindeki "çevre ve nükleer" alanına dair CHP'nin uyarıları ve eleştirileri ise şöyle:
 
 
 
 
"- Bu düzenleme, kanun tasarısı olarak Meclis’e sunulması gerekirken 8 AKP Milletvekilinin kanun teklifi olarak gündeme getirilmiş, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı’nın kendi bilgilendirme dosyasının kapağında bile bu düzenlemenin adı “teklif” olarak adlandırılmıştır. Bakanlığın kanun tasarısı olarak sunum yapması gereken bir düzenleme, son bir günde yasa teklifine dönüşmüş, böylece tüm anayasal kurallar, Meclis İçtüzüğü ve usuller hiçe sayılmıştır.
 
- Başta Akkuyu olmak üzere, nükleer tesisi kurmak için kıyı ve sahillere, askeri arazilere, yasak bölgelere ve zeytinlik sahalara, farklı kanunlara istisna hükümler getirilerek girilmesinin önünü açacaktır. Bu amaçla, Kıyı Kanunu ve Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanunda istisna hükümler getirilmektedir. 
 

-  Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanununa yapılan eklemelerle, Akkuyu Nükleer Santrali başta olmak üzere, yapılacak diğer nükleer santraller, askeri yasak bölgeler, özel güvenlik bölgeleri ilan edilen yerlerdeki tesisler, TSK’ya tahsisli ve fiilen ordunun kullanımındaki araziler, kamu ve özel sektörün rafineri, petrokimya tesisleri ve eklentileri Kıyı Kanununun kıyılar, sahil şeritleri, doldurma ve kurutmayla kazanılan arazilere ilişkin yapılaşmayı sınırlamalarından istisna tutulacaktır.
 
- Elektrik Piyasası Kanun Teklifi ile AKP, çevre mevzuatına tümüyle aykırı büyük yapılaşmalara 2019 yılına kadar cezadan muafiyet getirecek, ÇED mevzuatından istisna tutulacak yapılarla doğa talan edilecektir. Teklifle, nükleer enerji için çevre talanına imza atılmakta; kıyı ve imar, çevre mevzuatına aykırı hareket edilerek istisnalar getirilmektedir. Bu düzenleme, Anayasamızın 56 ncı maddesinde yer alan “Herkes sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, korumak ve kirliliği önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir” hükmüne aykırıdır, devlet kendi yazdığı mevzuata uymayarak, çevre hakkını gözetmeyerek kamu yatırımlarını sürdürmeye ve özelleştirme politikası yürütmeye zorlanacaktır.​  
 
- Teklif yoluyla; ÇED düzenlemesine uymayan, mevzuata aykırı hareket eden, doğayı kirleten işletmelere (kamu ve özel) hukuken 2019'a kadar yeni bir dokunulmazlık sağlanmaktadır. Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş bir düzenleme, şimdi yasa adı altında getirilmektedir. Düzenlemeyle, çevre mevzuatına aykırı hareket etmiş işletmelerin dört yıl daha bu eksiklerini sürdürmelerine olanak tanınmakta, bunlara para cezası kesilmesi önlenmekte, ÇED’in mantığında yer alan “kamu yararı” anlamını yitirmektedir. Bu maddeye ilişkin usul ve esasların ne olacağı da bir yıl içinde çıkarılacak yönetmeliğe bırakılarak denetimsizlik büsbütün uzatılmakta, özelleştirmelerin hatalı sonuçları istisnalar ve ek sürelerle katlanmaktadır.​  
 
-  Teklif, nükleer tesisi kurma uğruna, yapı denetimi mevzuatına aykırı biçimde istisnalar getirmekte, yerli ve yenilenebilir enerji için olanaklar varken, hukuksuz bir şekilde nükleer enerjiye yönelmektedir.
 
-  Teklif, alışkanlık haline getirdiği "acele kamulaştırma" kararlarını genişletmekte, yurttaşların mağduriyetlerini arttırmaktadır. Teklif yasalaşırsa, özel mülkiyete konu taşınmazlar yenilenebilir enerji kaynak alanı olarak belirlenmesi halinde, söz konusu alanlar üzerinde 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 27 nci maddesi uyarınca acele kamulaştırma yapılabilecektir.​"

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER