MHP’Lİ AKÇAY, “TÜRK MİLLETİ; KUL HAKKI YİYENLERİ, DEVLETİ SOYANLARI ASLA UNUTMAYACAKTIR”

AKP döneminde her taraftan yolsuzluk ve rüşvet fışkırdığını söyleyen MHP Manisa Milletvekili Erkan AKÇAY, “  17 Aralık 2013 tarihindeki rüşvet ve yolsuzluk operasyonu kapsamında AKP’li bakanların çocukları gözaltına alınmış, dört bakan hakkında dokunulmazlıklarının kalkması için fezleke hazırlanmıştır. 25 Aralıkta ikinci bir rüşvet ve yolsuzluk operasyonu gündeme gelmiştir. Bu operasyon kapsamında Başbakan Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan ile AKP’li birçok işadamı ve bürokrat için mahkeme kararı çıkartılmıştır. 7 Ocak 2014’de İzmir’de başlatılan ihale yolsuzluğu ve rüşvet operasyonunda çok sayıda bürokrat ve iş adamı gözaltına alınmıştır. Amasya Şeker Fabrikasındaki yolsuzluk operasyonu kapsamında yine AKP’liler gözaltına alınmıştır. Mersin ve İstanbul Gümrüklerindeki yolsuzluk operasyonları da cabasıdır. AKP döneminde her yerden yolsuzluk ve rüşvet fışkırmaktadır. Bu yolsuzluk ve rüşvetin merkezinde de AKP yer almaktadır.” dedi.  

Tayyip Erdoğan yolsuzlukların üstünü örtmeye çalışıyor.

Dün yolsuzluğu yapan babam ve hatta oğlum bile olsa cezasını veririz diyen Erdoğan bu gün yolsuzluğa adı karışan oğlunu, bakanlarını ve iş adamlarını koruma altına almıştır. 17 Aralık operasyonunu yapan emniyet müdürleri ve polisler görevden alınmıştır. Bu operasyona yapan savcılardan dosyalar alınmış, savcılar önce itibarsızlaştırılmış sonra da sürülmüştür. Adli kolluk yönetmeliği değiştirilerek operasyonlar üst amirlerin iznine bağlanmıştır. 25 Aralık’ta Başbakan Erdoğan’ın oğlunun ve AKP’li işadamlarının adlarının karıştığı ikinci yolsuzluk operasyonu için mahkeme kararı olmasına rağmen operasyon için polislere görev yaptırmamıştır. AKP, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın bacanağının adının da karıştığı 7 Ocak’taki operasyonu yapan İzmir Emniyetindeki müdürleri ve İzmir Cumhuriyet Başsavcısını görevden almıştır. Yolsuzluk operasyonlarından sonra Türkiye genelindeki yüzlerce emniyet müdürü ile binlerce polis görevden alınmıştır. 17 ve 25 Aralık’taki yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarını yapanlar da dahil olmak üzere 16 Ocak 2014’te 20 hakim ve savcının görev yeri değiştirilmiştir. 21 Ocak 2014’te Adana’daki tır operasyonları yapan savcıların da aralarında bulunduğu 96 hakim ve savcının görev yeri değiştirilmiştir. Adalet Bakanlığı müsteşarı İzmir Cumhuriyet Başsavcısını arayarak Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın bacanağının da bulaştığı yolsuzluk operasyonunu kapatmasını istemektedir. Ne acıdır ki, polisler hırsızları kovalarken AKP döneminde artık hırsızlar; polisleri, hakim ve savcıları kovalamaktadır.

Devlet içindeki yolsuzluk ve rüşvet çetesinin liderinin Başbakan Erdoğan’dır

Tayyip Erdoğan, yolsuzluk operasyonlarını dış güçler, paralel yapı yaptı diye yolsuzlukların üzerini örtmeye çalışmaktadır. Tayyip Erdoğan’a sormak gerekir: Bakan çocuklarının yatak odalarına para sayma makinelerini ve para kasalarını çeteler mi koydu? Ayakkabı kutularının içine milyon dolarları çeteler mi koydu?  Bakanlara rüşvetleri çeteler mi verdi? Yolsuzluk operasyonlarını dış güçler ve çeteler yaptı diyerek kaçamazsın. Eğer bu devletin içinde bir çete varsa o da yolsuzluk, rüşvet ve rant çetesidir. Başbakan Erdoğan’ın kırk yıllık dostu ve siyasi yol arkadaşı Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar ‘ Talimatları Başbakan Erdoğan’dan aldım.’ diyerek bu çetenin liderinin Başbakan Erdoğan olduğunu itiraf etmiştir.

AKP, Türk Milletinin vicdanında mahkum olmuştur.

Üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü diyerek 2010 yılındaki Anayasa referandumunda Türk Milletinden oy isteyen Tayyip Erdoğan, HSYK Kanununu değiştirerek yolsuzluk yapanları soruşturan hakim ve savcıları sürmüştür. Dün “Mahkemeleri birilerinin arka bahçesi olmaktan çıkardık, milletin ön bahçesi yaptık. “ diyen Tayyip Erdoğan bu gün ise sadece görevlerini yapan Danıştay’a, Yargıtay’a, HSYK’ya ve  Anayasa Mahkemesine saldırmakta, hukuku ayaklar altına almaktadır. HSYK’yı değiştirerek, kanunlar çıkartarak yolsuzlukların üzerine giden hakim ve savcıları sürebilir, yolsuzluk yapan bakan çocuklarını Reza Zarraf gibi ne idüğü belli olmayanları cezaevinden çıkarabilirsiniz. Adı yolsuzluk ve rüşvete karışan dört bakanla ilgili fezlekelerin TBMM’de görüşüleceği gün Meclis TV’yi kapatabilirsiniz. HSYK’yı değiştirip isteğiniz hâkimi ve savcıyı getirebilir, yolsuzluk yapanları beraat de ettirebilirsiniz. Ancak önemli olan vicdanlarda beraat etmektir. Yolsuzluk ve rüşvet çarkında suçüstü yakalanan AKP Türk Milletinin vicdanında mahkûm olmuştur. Ne yaparsanız yapın Türk Milletinin vicdanındaki mahkûmiyet kararını bozamazsınız.

MHP Manisa Milletvekili Erkan AKÇAY sözlerine şöyle devam etti: “ Rüşvet ve yolsuzluk çarkıyla devleti soyanlar 76 milyonun kul hakkına girmiştir. 76 milyonunun, yetimin, garip gurebanın kul hakkını yiyenler, kul hakkı yiyenleri aklamak için TBMM’de parmak kaldıranlar ve bütün bu hukuksuzluklar ayan beyan ortadayken yolsuzluk yapanları savunarak kul hakkına ortak olanlar Mahşer-i Kübra’da 76 milyonun kul hakkının hesabını nasıl verecektir? Türk Milleti kul hakkı yiyenleri, devleti soyanları, evindeki paraları sıfırlayamayanları, bakanları ve bakan çocuklarını rüşvete boğan ne idüğü belli olmayan İranlı Reza Zarrab’ı serbest bırakanları unutmayacaktır.”