Madende İş Kazası 1 Kişi Öldü

GÜNDEM

Manisa’nın  Soma İlçesinde Özel sektöre ait Maden ocağında  sabah  vardiyasının  Çalışma başlamasından bir süre sonra edinilen bilgiye göre 8³⁰ sıralarında İş kazası meydana geldi Meydana gelen  iş kazasında  1 işçi hayatını  kaybetti

  301 Madencinin  hayatını kaybetmesinin ardından 1 kişinin iş kazası nedeniyle hayatını yitirmesi  Somayı  bir kez  daha üzüntüye boğdu

Olay şöyle gelişti kömür destekli direğin geri giderken direğin üzerine devrilmesi sonucu meydana   geldiği öğrenilirken Ambulans  Soma Devlet hastaneye kaldırılan  36  yaşındaki  M . K  yolda hayatını kaybettiği  öğrenildi  Soma Cumhuriyet Savcılığı  otopsi işleminin  yapıldığını  olayla ilgili  soruşturmanın  sürdürüldüğü  öğrenildi. 

 

 

 

 

"Soma'da Canlar Yanıyor, Bakanlar Hâlâ Seyrediyor" 

 

 

 

 

 

 

 

 

Soma'da bugün yaşanan maden kazası sonucu yaşamını yitiren madenci Metin Keskin'in ardından, maden alanındaki işçi güvenliği sorunları gündemi belirledi. CHP Manisa Milletvekili Sakine Öz, kazanın ilk saatlerinden itibaren hastane ve madencilerle görüşerek kazanın gerçek nedenleri üzerine çalışma yürüttü, ailenin durumunu yakından takip etti.

 

Sakine Öz,   Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'e yönelttiği soru önergesiyle, madendeki işçi güvenliği önlemlerinin acilen alınması, sorumlular iiçin yaptırımların gecikmeden uygulanması çağrısında bulundu.

 

Milletvekili Öz'ün önergesi şöyle:

 

"Soma'da, İmbat Madencilik Enerji Turizm Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin rödovans usulüyle işlettiği maden ocağında yaşanan iş kazasında madencimiz Metin Keskin, 08.00-16.00 vardiyası sabah saatlerinde yaşamını yitirmiştir. Madencimizin göğüs bölgesinde oluşan iz ve morluklar, vücuduna isabet eden topan darbesi sonucunda dengesini kaybederek düştüğü, göğüs bölgesini hızla çarptığı demir tahkim direğinin yaşamını yitirmesine yol açtığı izlenimini uyandırmıştır. Metin Keskin'in hastaneye maden firmasının ambulansıyla ulaştırılmadan önce, maden alanında vefat ettiğine dair bilgi tarafıma iletilmiştir.

 

Görgü tanıkları ve hastane yetkililerinden alınan bilgi doğrultusunda, madencimizin ölümüne yol açan nedenlerin ve madendeki işçi sağlığı ve güvenliğine dayalı eksiklerin acilen giderilmesi, bu eksiklerde gerek maden işletmeleri gerekse kamu kurum kurum ve kuruluşlarının sorumluluklarının ortaya konması çok büyük önem taşımaktadır.

 

Buna göre; Madencimiz Metin Keskin'in ölümüne yol açan kaza, resmi kayıtlarda nasıl yer almıştır? Kazanın gerçekleştiği an ile ilk müdahale arasında ne kadar zaman geçmiştir? Bahse konu madende gerçekleşen son teftiş tarihi ve varsa, tespit edilmiş eksikler ve yaptırımlar nelerdir? İmbat Madencilik'te, son 12 yılda kayda geçmiş iş kazaları ve uygulanan idari yaptırımlar nelerdir? Bahse konu madendeki kazanın olduğu bölgede daha önce de ölümlü ya da yaralanmalı kazalar kayıtlara geçmiş midir?

“Soma madenci ölümlerine doymuyor. Bu sabah, Eynez madenine komşu olan İmbat Madencilikte yaşanan kazada bir madenci kardeşimiz daha hayatını kaybetti. Kimsenin 13 Mayıs’tan ders aldığı yok. Çünkü, sadece ve sadece 13 Mayıs’tan bu yana Türkiye’de çeşitli madenlerde 20’den fazla madencimiz hayatını kaybetti.

Soma faciasının üzerinden 4 ay geçti. Torba yasa hala Meclis’te bekliyor. Kaldı ki, torba yasa geçse bile sorunları çözmüyor. İş sağlığı, iş güvenliği ve iş kazalarını önlemeye dönük alınan tedbirler sıfır! İşçi sağlığı, iş güvenliği iş kazalarının önlenmesi ile ilgili hiçbir şey yapılmadı bugüne kadar. Aynı risklerle devam ediliyor. 13 Mayıs sabahı 301 emekçinin öldüğü maden ne kadar güvenli ise şu anda diğer madenler de o kadar güvenli. Her gün 50 bin madencimizi ölüme yoluyoruz. Bu uyarımızı ise duyan yok. Aylardır madenler güvenli değil demekten, yine ölümler olacak demekten usandık!  13 Mayıs’tan bu yana adeta her hafta bir madenci ölüyor, ama onlar hala kılını kıpırdatmıyorlar. “Ölecekseniz, toplu halde ölün” diyorlar. 

Bugüne kadar esas yapılması gereken de madencilik mevzuatını yenilemekti. Ama, bir kanun, bir yönetmelik hala değiştirilmedi. 100’den fazla gün geçti, bir arpa boyu yol alınmadı. Meclis’te Soma Komisyonu kuruldu. O komisyon da havanda su dövüyor. Dünyadaki örnek mevzuatları inceleyip, yasa yapmak yerine, yurt dışına gezi düzenliyorlar. 3 Temmuz günü Komisyona bir önerge verdim. Dedim ki, “Komisyonumuzun madenlerde alınması gerekli tedbirlerle ilgili bir öneri paketini acilen Meclis’e sunması son derece önemli. İş sağlığı ve güvenliği alanında mevzuatta değişiklik yapmak için gelin bir alt komisyon kurup, çalışalım.” Peki ne oldu? Bu önerge AKP oyları ile reddedildi.

Her gün uyardık: “Bu madenler güvenli değil” dedik. İktidar ise tüm bu uyarılarımızı duymazdan gelerek, 13 Mayıs faciasının ardından ölen madencilerin yakınlarına bazı haklar tanımayı seçti. Oysa köklü bir değişiklik için adım atılmalıydı. Biz komisyonda bir önerge verdik 301 madenci ailesine verilen haklardan önceki ve sonrasında olabilecekler de yararlansın istedik. AKP bunu da reddetti. AKP adeta “Öleceksen toplu halde öleceksin yoksa yararlanamazsın” demiş oldu. Onlar olayı para ile kapatıp siyaseten atlatmaya bakıyorlar. Kalıcı, köklü çözüm üretmek istemedikleri aşikar.

Bugün de İmbat Madencilikte Metin Keskin adlı kardeşimizi sadece iş cinayetine değil, aynı zamanda işte bu zihniyete kurban verdik. Ağlayan anayı parayla, hak arayan madenciyi tomayla susturmaya çalışanlar tüm uyarılarımıza rağmen madenlerdeki iş güvenliği arttırmak için kıllarını kıpırdatmadılar. Bugün hala ölümler sürüyor, ocaklar sönüyor! Metin kardeşimize Allah'tan rahmet, ailesine sabır diliyorum. Hepimizin başı sağolsun.”

Manisa’nın Soma İlçesinde Meydana Gelen Maden Kazalarının Araştırılarak Alınması Gereken İş Sağlığı Ve İş Güvenliği Tedbirlerinin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu Başkanlığı’na

Bilindiği üzere 13 Mayıs 2014 tarihinde facianın yaşandığı Soma Kömür İşletmelerine ait Eynez ocağının dışında Işıklar ve Atabacası ocakları da Soma Kömür İşletmeleri AŞ tarafından işletilmektedir. Gerek Komisyonumuza ulaşan bilgiler, gerekse şirket tarafından dayıbaşılar kanalıyla yapılan çağrılar ve yazılı tebligatlarda ocakların üretime geçirilmek istendiği bilinmektedir.

Normal şartlarda ihaleye fesat karıştıran birisinin yeniden kamu ihalesine girmesi engellenirken, stadyumlarda aşırı davranışlarda bulunanlar yıllarca müsabakaları izlemekten men edilirken, aynı şirketin ocakları bu haliyle üretime açması, ön bilirkişi raporunda ve Komisyonumuzun yaptığı görüşmelerde iş verenin çok sayıda kusurlu davranış içinde olduğu da tespit edilmişken, kabul edilebilir değildir. Üstelik, bu şatlar altında böylesi bir madeni, kazaya sebep olan anlayış ve kültürün yönetmesi son derece sakıncalıdır. Kaldı ki; 13 Mayıs faciasının ardından Işıklar ocağında bir işçinin (Fedai Uçak) parmağı kopmuş, bir panoda yangın çıkmış ve yeni bir facianın eşiğinden adeta kıl payı dönülmüştür.

Geçtiğimiz hafta da Komisyonumuz görüşmeleri sırasında İş Teftiş Kurulu Başkanı Mehmet Tezel de; Işıklar ocağında müfettişlerin inceleme yaptığını, madendeki izleme sensörlerine dışarıdan gelen temiz havanın bir şekilde üflettirilerek sistemin ve müfettişlerin kandırılmaya çalışıldığını tespit ettiklerini ve çalışmaya izin vermeyerek Savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını kaydetmiştir.

Bu gerçekler ışığında; Komisyonumuzun çalışmaları sürerken, hali hazırda İş Kanunu ile ilgili torba yasanın görüşmelerinin devam ettiği Plan Bütçe Komisyonuna, ilgili Bakanlıklara, Meclis’te grubu olan tüm siyasi parti Grup Başkanlıklarına aşağıdaki hususların iletilmesi ve bu konunun Komisyonumuzca da ele alınarak, hassasiyetimizin dile getirilmesi son derece önemlidir. Buna göre;

·        Gerekli kanuni değişiklikler yapılarak ölümlü maden kazalarına sebebiyet veren şirketlerin ruhsatları askıya alınmalı,

·        Yapılan incelemeler ve soruşturmalar  sonucu kusurlu olduklarının ispatlanması halinde ruhsatları iptal edilen şirketlerin yeniden maden iş kolunda çalışmaları kusur durumlarına göre belli bir süre ya da tamamen yasaklanmalı,

·        Ayrıca, bu madenlerde hali hazırda kazaya sebep olan kurum kültüründen gelen, geçmişteki çalışmaların içinde olmuş, oradaki güvenlik tedbirlerini yeterli görerek kazaya sebebiyet veren ölümcül riskleri almış anlayışın hala işbaşında olduğu aşikardır. Bu nedenle, Soma’da ve diğer tüm madenlerde çalışması durdurulan madenlerin işletmesine üniversitelerden, TKİ, Enerji Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkililerinden, sivil toplum kuruluşları ve meslek örgütlerinden oluşan idari ve teknik bir kayyum heyetinin atanmalı, güvenliğin sağlanıp sağlanmadığı yeniden üretime geçip geçilmeyeceği yetkilendirilecek bu kurul tarafından belirlenmelidir.

Gereğini arz ve teklif ederiz.

Özgür Özel

Manisa Milletvekili

 

HASAN ÖREN

CHP MANİSA MİLLETVEKİLİ

 

SOMA'DA YİNE CANIMIZ YANDI

    ​301 madencinin acısı dinmeden Soma'dan yeni bir ölüm haberinin gelmesi hepimizi derinden üzmüştür.

İmbat Madenciliğe ait maden ocağında meydana gelen iş kazasında 36 yaşındaki 3 çocuk babası maden emekçisi Metin Çelik'in hayatını kaybetmiştir. Maden şehidi işçimize Allah'tan rahmet, ailesine ve sevenlerine başsağlığı ve sabır dilerim.

         Yeraltından her işçi cenazesi çıkarıldığında iş güvenliği tedbirlerinin eksiksiz olarak alınması gerektiğini yıllardır haykırmaktayız. Fakat bu kaza gösterdi ki Soma'da değişen hiçbir şey yoktur. İş güvenliği tedbirleri alınmadığı için bir işçimiz daha hayatını kaybetmiştir.

13 Mayıstaki kazadan sonra aynı sistemle kömür çıkarılmaya devam edilmesinin yeni facialara davetiye çıkaracağını, kaza olmadan kömür üretmenin tek yolunun, iş güvenliği yatırımlarının yapılarak, tüm tedbirlerin alınmasından geçtiğini meclis kürsüsünden defalarca dile getirdik. Fakat dün söylediklerimize kulak tıkayan AKP'nin,  yeni kurulan Davutoğlu Hükümeti ile bu tavrını sürdürmeye devam ettiğini üzülerek görüyoruz.

         Hükümet Programında Soma Yok

         189 sayfalık 62. Hükümet Programında "Soma" adı bir kez bile geçmemektedir. Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun dün Mecliste okuduğu programda, Soma faciasına yer vermemesi, AKP'nin Soma'yı unuttuğunu açıkça göstermektedir.

Her yıl binlerce işçinin öldüğü iş kazaları program metninde sadece üç satır olarak yer almaktadır. Meclisteki görüşmeleri yarım kalan torba kanunun çıkarılacağından bahsedilmekte fakat maden işçilerine verilen sözlerden, madenlerde alınması gereken iş güvenliği tedbirlerden hiç bahsedilmemektedir.

İş Güvenliği Tedbirleri Kontrol Edilsin

Soma'da halen üretim yapılan maden ocaklarındaki iş güvenliği tedbirleri kapsamlı bir denetime tabii tutulmalıdır. Eğer eksik varsa üretim derhal durdurulmalı, tedbirler alındıktan sonra üretime devam edilmelidir.

301 işçimizin hayatını kaybettiği facianın bilim adamları tarafından "en kolay önlenebilir bir kaza" olarak tanımlanması, iş güvenliğinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır.

Bu nedenle ülkemizdeki madenlerde yeni bir yapılanmaya gidilmesini zorunlu hale gelmiştir. Madencilik sektöründe köklü değişiklikler yapılmalı ve yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir. En önemlisi maden ruhsatlarının sahibi TKİ'nin devredilemez denetim sorumluluğu yasa ile hüküm altına alınmalıdır.

Sorumluluk TKİ'nindir.

Soma'daki maden ocaklarının ruhsatı Türkiye Kömür İşletmeleri A.Ş.'ye aittir. Ocakların rödovans ve hizmet alım sözleşmeleri ile özel sektöre devredilmesi TKİ'nin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. TKİ madene inen her işçinin hayatından birinci derecede sorumludur.

İşçi cinayetlerinin tetikçisi özel sektör olsa da,  azmettiricisi, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Türkiye Kömür İşletmeleri A.Ş. (TKİ)'dir.

Soma'da, kömür ocaklarında iş güvenliği yatırımları yapılıp, gerekli tedbirler eksiksiz alınarak üretim yapılması sağlanmalıdır. Bunu yapacak olan bir devlet şirketi olan Türkiye Kömür İşletmeleri A.Ş. (TKİ)'dir. TKİ taşın altına elini koymalı ve iş güvenliği işçi sağlığı yatırımlarını yaparak madenlerde üretimi gerekirse kendisi yapmalıdır.

Soma'da Başka İşçiler Ölmesin

Soma'da işçi ölümlerinin son bulması için yeni hükümet, gerekli iş güvenliği tedbirlerinin alınması için çalışmalara başlamalıdır. Bundan sonra ölecek her işçinin vebali AKP Hükümetinin olacaktır.

Tek dileğimiz Soma'da başka işçilerin ölmemesidir. Son maden şehidimiz Metin Çelik'le birlikte, maden kazalarında hayatlarını kaybeden tüm işçilerimizi rahmetle anıyor ve yakınlarına ve sevenlerine başsağlığı ve sabır diliyorum.