© Soma Haberi 2020

Her şeye para var, çiftçiye gelince 'Para yok.

 

 

Manisa'nın Alaşehir İlçesi'nde önce TARİŞ Entegre Üzüm İşletme Müdürlüğü'nü gezdi. kadın işçilerle aynı masada yemek yedi, onlarla sohbet etti. Üzüm çalıştayında da, bölgede çiftçileri, üzüm üreticilerini dinleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, onlara partilerinin politikalarını anlattı.

MEYDANDA HALKA SESLENDİ

Karadeniz ziyaretinde fındık üreticilerine yönelik çözümlerini anlatan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Alaşenir'de de üzüm için çözümlerini ilçe meydanında toplanan vatandaşlara anlattı. Alaşehir Cumhuriyet Meydanı'nda vatandaşlara seslenen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sözlerine, "Hakkı, hukuku, adaleti sizlerle getireceğiz. Bu ülkenin alın teriyle üzümü üreticisiyle getireceğiz" diye başladı. Alaşehir'in üzümün başkenti olduğunu da söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Alaşehir üzümüyle bir Türkiye, dünya markası olan şehir Alaşehir. Rahmetli Ecevit şunu söylerdi 'Ne ezen, ne ezilen hakça bir düzen' derdi şimdi de yanı şeyi söylüyoruz. İnsanca hakça bir düzen. Kimsenin kul hakkını yedirmeyeceğiz. Birleşe birleşe kazanacağız" dedi.

"ÜZÜM İÇİN BİRARAYA GELDİK"

Üzüm için bir araya geldiklerini de söyleyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Neden üzüm? Geçenlerde fındık için Karadenizdeydim. Onlar da adalet istiyorlardı. Üzümde önemli bir ülkeyiz. Dünyanın en önemli ülkelerinden birisiyiz. Üzümden 500 milyondan fazla gelir elde ederiz. Dünyadaki üzüm ihracatının yüzde 45 -50'sini Türkiye yapar. Herkesin kazandığı bir ortamda bir üründe bir kişi kaybediyor. O da üreteci. Soru, neden üretici alın terinin karşılığını almıyor? Buraya gelmeden çiftçileri dinledim. Onlar söylediler. Ben sadece dinledim. İlk konuşan yaşlı bir üzüm üreticisi şu soruyu sordu; 'İki sene önce ben üzümünü kilosunu 6 TL'ye veriyordum. Şimdi 4 TL ilan edildi. Satıyoruz 4 TL'nin de altında. Bana bunu izah edin.' Bu konu bizim gündemimizi oluşturuyor. Her şeye zam gelirken üzüm üreticisi neden hakkını alamıyor, mağdur oluyor? Şunu herkesini bilmesi lazım. Üzüm üreticilerine sesleniyorum. Bütün kardeşlerime sesleniyorum. İster üzüm, fındık, pamuk ne üretiyorsan, alın teri döküyorsan başımın üstünde yerin var. Senin hakkını teslim etmek benim boynumun borcudur" diye konuştu. Hükümete de seslenene CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Üzümün fiyatı 6 TL iken şeker gübresinin tonu 400 TL idi. Şimdi şeker gübrenin tonu 600 TL oldu. Üzümün fiyatı 4 TL'ye indi. Böyle bir adaletsizliği kabul edecek misiniz" dedi.

"ÇİFTÇİNİN ELİNDEN LOKMASINI ALDILAR"

Çiftçinin milletin efendisi değil neredeyse kölesi olduğunu ifade eden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şöyle devam etti: "Elinden, ağzından lokmasını aldılar. Kılıçdaroğlu sözü, çiftçiyi bu memleketin efendisi yapacağız. 126 ülkeden tarım ürünü ithal ediyoruz. Kahve ithal edersiniz, ananas dersiniz anlarım. Yahu mercimek, nohut bunlar ithal edilir mi? Canlı hayvan ithal edilir mi? Üretici kardeşlerim iyi dinlesin bir örnek vereceğim. Türkiye'de sanki toprak yok, her yer ekiliyor. Sanki çiftçilerin meşguliyetleri var. Sudan'da 780 bin dönüm arazi kiraladılar. 99 yıllığına. Ne ekecekler? Pamuk ekilecek, hayvancılık yapılacak. Oradan Türkiye'ye gelecek, devlet çiftçi ile rekabet edecek. Bunun adaletle, vicdanla, ahlakla bağdaşır bir yönü var mı? Seçimlerde dersini verecek miyiz? 'Nasıl yapacaksınız?' diyorlar. Elin oğlu yapıyor da biz niye yapmayacağız. Demek ki yapılabilir. Seçimlerde ne yapacağız dersini verecek miyiz? Söz mü? Söz mü? Söz mü? Ben de size söz veriyorum alın terinin her damlasını değerlendireceğiz. Her damlasının hakkını vereceğiz. Aracının, tefecinin değil üreticinin hakkını vereceğim. Örnek mi istiyorsunuz. Konya'dan küçük Hollanda. Tarım ürünü ihracatı Türkiye'nin 5 katı. Yahu güneşimiz, denizimiz, ovamız insanımız var. Niye üretemiyoruz? Namuslu siyasetçi yok da onun için. Halkını düşünen siyasetçi yok da onun için. Biz Ecevit'in geleneğinden geliyoruz. Ne ezen ne ezilen insanca, hakça bir düzen diyoruz."

Reklamdan sonra devam ediyor 

"TÜRKİYE İYİ YÖNETİLMİYOR"

Türkiye'nin iyi yönetilmediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Ben merak ediyorum. Yahu bu hükümetini tarım politikası nedir, dış politikası nedir, Eğitim politikası nedir? Bu hükümetin benim bildiğim görkemli bir politikası var. Malı götürme politikası. Bu konuda uzmanlar. Zamlar geliyor iğneden ipliğe vergiler geliyor. İğneden ipliğe gelecek. Üzüm üreticisine diyorlar ki, bu fiyattan bunu satacaksın. Biz bunu kabul etmiyoruz. Mücadelesini caddede, bağda, TBMM'de yapacağız" dedi.

ÇÖZÜM ÖRENİRİLERİ SIRALADI

Üzüm konusundaki çözüm önerilerini de sıralayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu şöyle devam etti:

"Hükümeti eleştirdik. Şimdi 'CHP var ya hep eleştirir hiç öneri getirmez' derler. Şimdi söylüyoruz. Gerçek bir maliyet hesabı üzerine makul bir kar koyacaksınız. Kaça mal ediyorsunuz 100 lira üzerine bir fiyata koyacaksınız. Bir yıl önceden ilan edeceksiniz. O zaman çiftçi mazottan, gübreden şikayet etmez. Maliyete artı karı koyduğun zaman bu sorun kökten çözülmüş olur. İkinci konu TARİŞ çiftçinin, üreticinin kara gün dostu olmak zorundadır. TARİŞ'i güçlendireceğiz. Devlet desteğini vereceğiz. Destekleme alımlarını yapacak. Üreticiye sırtını dönmeyecek. Eskiden olduğu gibi görkemli mücadelesini sürdürecek. TARİŞ'i siyasetten arındıracağız. Yöneticiler gerçek anlamda üreticiler olacak. Üç, tarım kanunun 22'inci maddesi var. Diylor ki 'Çiftçilere her yılı milli gelirin en az yüzde 1 oranında teşvik verilir diyor. Yüzde 1. Türkiye'nin milli geliri 800 milyar dolar. Yüzde biri 8 milyar dolar. Bugüne kadar bu hükümet 8 milyar doları kendi çiftçisine vermedi. Çiftçilerin bu hükümetten alacağı çiftçi başına 40 bin lira. Alacağınız var. Bunu gizliyorlar.

AÇIKCA MEYDAN OKUYORUM

"Buradan açıkca meydan okuyorum, Başbakansa Başbakan'a AK Parti Genel Başkanıyla Genel Başkanına meydana okuyorum. Çiftçinin hakkını savunmak için 8 milyar doları ödenin mi, ödemedin mi çık anlat" diye konuştu. Üzüm konusundaki çözüm önerilerini sıralayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir şey daha yapacağız. Türkiye'de nerede biri çiftçi üreticisi varsa hepsi bankalara borçlu. Ahırdaki inek, kapıdaki traktörde bankalarını elinde rehin. Çiftçileri bankaların hegamonyasından kurtarmak benim boynumun borcu, faizleri sileceğim. Onlar sizi cezalandırıyor. Biz ödüllendireceğiz. Bir şey daha yapacağız. Lisanslı depoculuğu getireceğiz, üreteci ürünü teslimi alıp zamana parasını alacak. Sağlıklı tarım politikası yapmamız lazım. Herkese mısır, üzüm ekerse zarar eder. Öyle bir planlama yapacaksınız. Üzüm pamuk üretecisi herkese kazanacak, kimse zarara etmeyecek. Herkes malı satacak. Her evde huzur olacak. Bir şey daha yapacağız. Bir kooperatifler bankası kuracağız. Üretici kooperatiflere bankası kuracağız. Çiftçi gidip diğer bankalardan para çekmeyecek. Kooperatiflerin bankasından düşük faizle kredi alacak. Böylece Hollanda'da olan üreteci birliklerinin kurdukları biri bankayı getireceğiz, sizi diğer bankalara muhtaç etmeyeceğiz. Bir şey daha yapacağız. Irakla Mısır'la sorunları bir çözeriz. Üzümümüzü, her ülkeye göndereceğiz. Niye satmıyoruz nasıl satamıyoruz? Dış politikayı kişisel hırslara üzerine inşa ederseniz Türkiye dışlanır. Biz dış politikayı nasıl yapacağız, yurtta barışı dünyada barış. Eleştirdiğim zaman 'Para nerede' diyorlar. Buradan sesleniyorum. Ankara'daki beylere sesleniyorum. Bin 100 odalı saray yaparsın, ona para var. Bir uçak değil, 6 uçak alırsın para var. FETÖ ister, para var. Her istediğini verdin. Çiftçi ister para yok. Diğerleri gelir yahu yanıldık der. Çiftçi kardeşlerim siz de yanılttınız mı. Siz yanıltmazsınız, haktan, hukuktan yanasınız. Siz memleketinizi seviyorsunuz, milletten vatandaştan yanasınız. Siz yanıltmazsınız."

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER