Çölaşan Ağır Konuştu

Atatürk Düşünce Derneği Genel  Başkanı Tansel Çölaşan yaptığı basın açıklamasında şöyle dedi. Sistem değişmedikçe sorunların çaresi bulunamaz. Sistemde kapitalist sistem küreselleşme ile bizlere 1980den dayatılan, taşeronlaşma ile sendikasızlaşma ,yıkıcı bir pozisyonu görünen bu Neo liberal ekonomik politikalardır. Bu Politikalar bize dışarıdan küreselleştirme nimetleri diye sunulmuştu. 1980lerde bugüne gelinen noktada ekonomik politikalarımızın hükümetin ekonomik politikası neredeyse omurgası halinde tamamen sermaye yanında. İşveren yanında ama, işçiye emekçiye ucuz emek olarak gören ve alabildiğinde sömüren en ufak maliyet artışını işverenlere destek veren, ama işçinin kıdem tazminatını ve bireysel emeklilik diye emeklilik hakkına göz diken, hükümet politikası içerisinde. Bugün alınan kararlarla günlük tedbirler belki bazı hataların görmezden gelinmesine yol açılabilir ama genel anlamda sorun bu ekonomik sistemde. Bu korumacı işverene, sermaye sistemle her zaman işinin Alenine olacaktır. Her zaman emekçinin Aleyhine  olacaktır. Bundan sonraki durumlarda böyle faciaları her zaman görebiliriz. Önemli olan bu tedbirlere gerçek anlamda sonuca ulaştıracak yollarının açılmasıdır. Soma faciasının üzerinden Ceza ve tazminat davaları açmıştı. Tazminatlarda,örnek olarak tazminatların verilmiş olduğunda biliyoruz.Bu sevindiricidir. Aslında ceza davalarının sonuçlanması daha önemlidir. Hepiniz biliyorsunuz. Devletin kamu kurumu TKİ kömür işletmelerinin hiçbir personeli Bakanlığın hiçbir personeli bakan izin vermediği için soruşturma olamamıştır. İzin verilmiyor mu? Danıştay'da dava açılmıştır. Ve o da hava izin verilmelidir diye sonuçlanmıştır. Kamu görevlileri bu işi redovanstan taşeronlaşma ile birilerine verip işçilerin üzerinden yüksek yüzde binbeşyüz üretim sağlamak insanları bu hale sokan, şehit olmalarını neden olan ne zaman devlet suçunu kabul edip cezalandırmayı gelebildiğinde sonuç alınacaktır. İkincisi bu çerçevede görev alan müfettişler işverenin bir görevlisi gibi çalışmışlardır.   Devlet izin vermediği sürece sonuç alınamayacağı belirir. Geride işyeri yöneticilikleri  kalıyor. Her türlü kamburu işyeri yöneticisine yüklemek, yüklemiş olmakta sadece bu sürecin komik tarafı. Ceza davalarında gerçek suçluları ortaya çıkarak cezalandırmak suretiyle Türkiye çok şey kazanacaktır ve önümüze yol açacaktır dedi.