© Soma Haberi 2020

CHP İl Başkanı Balaban Oldu

[19:42, 24.12.2017] +90 554 820 81 17: Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Manisa 36. İl Olağan Kongresi yapıldı.  Manisa Büyükşehir Belediyesi Kültür Merkezi Lale Salonunda yapılan kongrede Halil Tokul ile Semih Balaban yarıştı. Genel Kurula CHP Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Özgür Özel, Manisa Milletvekilleri Mazlum Nurlu, Tur Yıldız Biçer, eski milletvekilleri Hasan Ören ve Sakine Öz ve partililer katıldı. 1 dakikalık saygı duruşunun ardından hep birlikte İstiklal Marşı’nı okudular.  Divan Başkanlığına oy birliğiyle CHP Parti Meclis Üyesi Mustafa Moroğlu seçildi. Halil Tokul ve yönetim kurulu üyelerinden kadınlar mavi flar,  erkekler ise mavi kravat taktı. 
Kongre öncesinde CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, gündemdeki KHK ile getirilen yeni taşeron uygulaması, FETÖ soruşturması kapsamında tutulu bulunan sanıkların tek tip kıyafetle mahkemeye çıkartılmasına yönelik çalışmaya ve AK Parti’nin Türkiye genelinde yaptırdığı son anket ile ilgili açıklamalarda bulundu. 
CHP Grup Başkanvekili Özel, son Kanun hükmünde Kararname(KHK) ile yapılan yeni taşeron düzenlemesiyle ilgili olarak yaptığı açıklamada, “Geçtiğimiz hafta meclisin en önemli tartışmasıydı. AK Parti meclisi 15 günlük bir tatile sokmak istiyordu. Oysa bizlerde tatile gerek yok taşeron kadro bekler diyorduk. Onlar bunu KHK ile yapacaklarını söylemişlerdi. Buna itiraz ettik. AK Parti tatil kararını getirdiğinde bizler karşı çıktık. MHP ise çekimser kalarak tatilin önünü açtı. Daha sonra meclisteki şiddetli tartışmaların sonucunda AK Parti tatilden vazgeçti. Ama dört partinin birden imza atması gerekiyordu. MHP o imzayı atmayınca meclis otomatikman tatile girdi. Tabi biz başımıza geleceği biliyorduk. Meclis tatile girince OHAL KHK’sı ile düzenlemeler geldi. Gerçi meclis açıkken de yapıyorlar, ancak bu sefer meclisin kapalı olmasını da bir fırsata çevirdiler. Bir algı yönetiyorlar. Meclis kapalı olsada biz KHK ile yapıyoruz şeklinde. OHAL KHK’sı terörle mücadele için çıkarılır. OHAL KHK’sı FETÖ ile mücadele için çıkartılır. Çünkü aldıkları yetki o yönde. Ancak kar lastiğinden don lastiğine her şeyi KHK ile düzenleyenler en son taşeronu da düzenledi’’ diye konuştu. 
KHK ile yeniden düzenlenen taşeron uygulamasıyla işçinin yargı yolunun kapandığını dile getiren CHP’li Özel, “Taşeron konusunda aslında üç konfederasyonun DİSK’İn, Türk-İş’in ve Hak-İş’in yani hükümete en uzak olandan en yakın olan bütün işçilerin talebi ortak taleplerin karşılık bulacağı bir meclis görüşmesiydi. Meclis komisyonuna gelip konuşmak istiyorlardı. Ama KHK ile sendikaların ne dediğinin bir önemi kalmadı. KHK ile belirsiz bir kapsam var, ama geçici işçiler, mevsimlik işçiler, saatlik işçiler devletin sürekli kullandığı ama statüsünü öyle ayarladığı işçiler kapsam dışında kalmıştır. Dahada fenası ‘Biz mağdur olduk. Eşitsizliğe uğradık. Hakkımızı arayacağız’ diyen işçiye yargı yolu kapandı. Neden OHAL’deyiz  OHAL KHK’larına yargı üzerinden itiraz edilemiyor. Her ne kadar biz yine Anayasa Mahkemesi’nin kapsam yönünden KHK’ları değerlendirmesi gerektiğini düşünsekte ilk aldığı kararla kendi yok hükmüne atan Anayasa Mahkemesi bakalım bu sefer kendisine bireysel olarak mağdur olduğunu hisseden taşeron işçilerin başvurularına da aynı duyarsızlığı gösterecek mi? Anayasa Mahkemesi OHAL KHK’larının çıkarılış amacı dışında, alınan yetkinin amacı dışında çıkarıldığı zaman geçersiz olduğuna hükmetmelidir. Ancak ‘Ben içeriğine bakmam’ dediğinde hükümet olan-olmayan her şeyi OHAL KHK’ları ile düzenlemektedir. Bugün taşeron uygulamasında meclisten kaçırılmış. İşçiden kaçırılmış, hukuktan kaçırılmış, ‘Biz nasıl biliyorsak. Öyle yapacağız’ diyen bir uygulama var’’ dedi. 
Yeni taşeron uygulamasında kadroya geçmek isteyen işçilere sınav ve mülakat uygulamasının getirildiğini ifade eden CHP’li Özel, bu uygulamanın ayrımcılık olduğunu söyledi. CHP’li Özel yaptığı açıklamada, “Taşeron uygulamasının KHK’daki en feci tarafı ise yazılı veya sözle sınavdır. Bu şu anlama geliyor. Taşerona kadro diye sesleniyordu işçiler, bunlar yandaşa kadroya çevirdi. Çünkü sözlü ve yazılı sınav demek. Bir mülakat yapak yada yazılı sınav sonucunda taşeron işçiye onun kimden, neden, hangi partiden, hangi mezhepten, hangi inanç ve görüşten olduğunu sormak ve onu tetkik etmek demektir. İşin ilginci herhangibir yeni birini işe alırken sınav yapmak başka bir manadadır da, bu taşeronlar zaten yıllardır devletin işini gören insanlar, bunları bir daha sınava tabi tutmak, ‘Biz zaten mümkün olduğu kadar AK Parti’den gelen listelere göre taşeronları alıyorduk. Ama elekten kaçan olabilir. Geçmişte eskiden kalmış olan taşeronlarda sosyal demokratlar, solcular olabilir, yada bizim inanç ile mezhebimize uymayanlar olabilir, onlara da kadro vermeyeceğiz’ demektir. Bu düpedüz ayrımcılıktır. Kul hakkı yemektir. Taşerona kadroda mülakat getirmek yandaşa kadro demektir. Başka bir şey demek değildir’’ dedi. 
Açıklamasının ikinci kısmında FETÖ soruşturması kapsamında tutuklu olanlara tep tip kıyafet uygulaması getirilmesine yönelik uygulamayla ilgili değerlendirmede bulunan CHP’li Özel, “Tek tip kıyafet uygulamasını dünyada yapan ülkeler demokrasisi tartışmalı ülkelerdir. Amerika’yı örnek gösteriyorlar. Amerika’nın Guatemala’da yaptıklarını kim destekleyebilir. Ama bir gerçek var. Bugün hepimiz mahkemelere çıkarken, bir teröristin üzerinde ‘kahraman’ yazan tişörtten rahatsız olduk. Veya hepimiz çok şık kıyafetlerle mahkeme heyetine ve mağdur ailelerine caka satan tiplerden rahatsız olduk. Ama bu konuda çözüm tek tip kıyafet değil ki. Üzerine giydiği kıyafetin üstünde yazan yazıya bile dikkat etmeyenler daha sonra tek tip kıyafet getiriyorlar. Tek tip kıyafetteki sıkıntı şudur. Bunu Cumhurbaşkanı’da söylemiş, mahkeme kıyafeti diye. Mahkeme kıyafeti demek suçu kesinleşmiş demek. Yani mahkemeye giderken kıyafet giydireceğiniz kişiler, suçu kesinleşmemiş kişilerdir. Kendileri söylüyor At izi,it izine karıştılar diye. Kurunu yanında yaşta yanmasın diye herkes söylüyor. Sen bugün o kıyafeti giydirdiğin kişi peşinen suçlu kabul ediyorsun. Ayrıca sanıklar arasında da ayrımcılık var. Diyor ki Anayasal düzene karşı çıkmak. Evet bu suçlama ağır bir suçlama. Cezasını alan cezasını çeksin. Ama bu yargılamaların sonunda bir çok kişi beraat edecek, bir çok kişi iftiraya kurban gittiğini, bir çok kişi teknik aksaklıklardan dolayı kurban olduğunu söyleyecek. Ama o insanların üzerindeki o tuhaf renkteki, kötü renkteki tulum ve tek tip kıyafet ömür boyu karşılarına çıkacak o fotoğraflar. Onunu için biz özellikle masumiyet karinesine, yani bir kişini suçu ispatlanana kadar suçsuz olması ve ayrımcılığa tabi tutulmaması karinesine inanıyoruz. Düzenlemeye bu yönüyle karşıyız’’ dedi. 
CHP’li Özel açıklamasının son kısmında, AK Parti’nin son yaptığı anket çalışmasında Türkiye’nin en önemli sorununu ekonomi olarak çıkmasını da değerlendirerek, “Aslında Türkiye’nin en büyük sorunu her zaman ekonomidir. Ama terör öyle bir şeydir ki, terör bir insanlık suçudur. Cana karşı işlenen bir suçtur. Terör gündemde olduğunu insanlar dertlerini unutmaktadır. Birer birere herkesin derdi ekonomiktir. Ama terör her şeyi unutturup birinci gündem oluyor. Son dönemde terör olaylarındaki gerileme sonucunda, yeniden insanların ekonomik sorunlarının birinci maddeye gelmesi son derece olumludur. Ama burada bir gerçek var. İnsanların hepsi sorunum ekonomik diyorsa, demekki bugüne kadar terör gündemi hükümetin özellikle 7 Haziran’da terörsüz bir Türkiye’yi 1 Kasım’a doğru giderken millet kaosu seçti deyip müthiş bir terör gündeminin önünü açması yada sıfır terörle teslim aldıkları ülkeyi 15 yılını sonunda terörün çok ciddi bir sıkıntı haline getirmesi ve teslim olmuş bir terör örgütünden devlete kafa tutan bir terör noktasına gelmesi demekki siyah bir şal gibi halkın vatandaşın, yoksulluğunun üstünü örtmesi sesini çıkaramaması sonucunu doğuruyor. Biz aynı kanaateyiz. Biz bu ülkenin vatandaşların ortak sorunu yoksulluktur, işsizliktir, bununla mücadele etmesi gerekir. Bu konuda pozitif bir gündeminin olması lazım Türkiye’nin. 7 Haziran’a giderken, emekliye iki maaş ikramiye demiştik gündem olmuştu. Taşerona kadro demiştik gündem olmuştu. Çiftçiye destekleme, ucuz mazot demiştik, gündem olmuştu. Önümüzdeki seçimlerin pozitif gündemini CHP olarak belirleyeceğiz. Türkiye’nin gündemini belirlemeye devam edeceğiz. CHP olarak sonuna kadar vatandaşın yoksulluğunun ve çektiği sıkıntıların ortadan kalkması için yapıcı muhalefetimizi sürdürüp, günü geldiğinde iktidarda işçini, yoksulun, çiftçinin, emekçinin yüzünü güldüreceğiz’’ dedi.
Kongrenin açılış konuşmasını yapan CHP Manisa İl Başkanı Halil Tokul, 24 aydır partiyi birlikte yönettiklerini ifade ederek, bundan sonrada aynı şekilde devam edeceklerini kaydetti.  Semih Balaban ise, CHP’yi Manisa’da iktidara taşımak için çalışacaklarını belirtti. 
Konuşmaların ardından oy kullanımına geçildi. 646 delegeden delege oy kullandı. 
Halil Tokul’un yönetiminde: Mert Alp, Emre Agar, Lüfti Akdağ, Enver Akgün, Kamil Altındağ, Halil İbrahim Arpat, Fatma Ayhan,  Ahmet Vehbi Bakırlıoğlu, Ümran Bilek, Tuba Budak, Destan Bulgay, Meliha Nalan Can, Ozan Canlıgil, Barış Çetin, Murat Diktaş, Ramazan Doğan, Hasan Evsen, Demirhan Gözaçan, Yasemin Gümüş, Ayşe Karaduman, Halil Kırbaş, Reis Öncü, Hatice Öncü Ağar, İlksen Özalper, Süleyman Özcan, Yaman Öztan, Hakan Şimşek, Hülya Şudaşdemir, Ahu Tahmilci, Serkan Takan, Sema Yaşar, Şeref Taşçılar, Erkan Turbil, Selma Yaşar, Umut Yenigün, Erdem Yıldırım yer aldı. 
Semih Balaban’ın listesinde: Sultan Ardeç, Hüseyin Ateş, Namık Balıkay, Yavuz Bugaç, M. Emin Bumin, Nursel Canişçi, Tuba Altınkalp Ceylan, Orhan Çapan, Ali Çetin, Özcan Çetin, Hasan Çırpan, Kemal Dağlı, Mehmet Efe, Özgür Erginbaş, Gökhan Görmez, Hatice Gözlet, Sercan Gürler, Sabri İsel, Yıldız Kılıç, Bulut Kopal, Ayça Yöyen Kököz, Osman Kurbanoğlu, Mustafa Malkoç, Hasan Nüzket, Kamber Oğur, Netice Okutan, Özden Öz, Ali Pasin, Hüseyin Sarıyıldız, M. Haydar Şeyhoğlu, Erol Tekin, Hayal Turan, Muzaffer Uyar, Hatice Vatansever, Şaban Yılmaz yer aldı.
 
 
 
 
 
Kullanılan Oy. 574
Geçersiz oy 6
Geçerli oy 568
Semih 342
Halil 226
 
 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER