© Soma Haberi 2020

BİZLERE VERDİĞİNİZ SÖZÜ TUTUN

Genel merkez yöneticilerinin yanısıra tüm şube başkan ve yöneticileri ile Uyar mağduru İşçileri ve sendikalı işçiler katıldı. Maden İşçileri Sendikası Genel Sekreteri Tamer Küçükgençay, "Soma’nın sahipsizliği devam ediyor. Manisa’nın uzağında, İzmir’in uzağında, Balıkesir’in uzağında olan ilçemiz her şeye rağmen, ülkemiz için kömür ve elektrik üretimi yapmaya devam ediyor. 
Herkes Soma’ya ve yerin yüzlerce metre altında, yoğun emekle üretim yapan maden emekçisine değer vermek zorundadır." dedi.
BİZLERE VERDİĞİNİZ SÖZÜ TUTUN
2013’ten bu yana, işyerinin kapanması sonrasında, ödenmeyen kıdem tazminatı sorunu Uyar Madencilik çalışanı maden emekçilerini mağdur ettiğini söyleyen Küçükgençay," Bu mağduriyetin giderilmesi için Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak elimizden geleni yaptık. Bugüne kadar da hep olumlu dönüşler aldık. Biz yasanın çıkmasını beklerken son görüşmede ise önümüze Kıdem Tazminatı Fonu getirildi. Biz Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak kıdem tazminatı fonuna kesinlikle karşıyız. 
Soma’da 2014’te yaşanan faciadan sonra Soma kendi içinde sorunlar yumağı haline geldi. Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak, Soma Kömürleri mağdurlarının kıdem tazminatı sorunu TBMM’de nasıl çözüldüyse Soma’da Kurulu Uyar Madencilik mağdurlarının sorunu da aynı şekilde çözülsün dedik. 
Soma’da bu yaraların, acıların azalması için, Uyar Madencilik mağdurlarının kıdem tazminatı sorunu bir an evvel çözülmelidir. Sendikamız nezdinde yapılan onlarca görüşme neticesinde;
Mağdur işçilerimizin de bulunduğu görüşmelerde sendikamıza sözler verildi. 
Bu sorun ilk torba yasaya girecek ve sorun çözülecek dendi. Bu doğrultuda bizler de mağdur işçi arkadaşlarımıza ve Soma kamuoyuna müjde verdik. 
Ancak, görüştüğümüz ve sonuca vardığımız grup başkanvekillerinin,  yapılan değişiklik sonrası yine bahaneler üretilmeye başlanması, Uyar mağdurlarını, bizleri ve Soma kamuoyunu hayal kırıklığına uğratmıştır.TBMM’den Türkiye Maden İşçileri Sendikası olarak isteğimiz açık ve nettir. Bizlere verdiğiniz sözü tutun! 
Hiç kimse maden emekçilerinin hakları üzerinden oyun yapamaz!
Uyar Madencilik mağduru maden emekçilerinin sorunu çözülünceye kadar Türkiye Maden İşçileri Sendikası mücadeleye devam edecektir." dedi. 
DİKKATE ALINMAK İÇİN BÖYLE BİR KATLİAMIN MI OLMASI GEREKİYORDU? 
" İlçemiz Soma 1980’li yıllardan bu yana termik santralların üretime başlaması ile yoğun göç almıştır. Her gün ülkemizin dört bir tarafından insanlar madenlerde çalışmak için Soma’ya gelmiş ve yerleşmişlerdir. 13 Mayıs 2014’e kadar 15 bine ulaşan maden emekçilerinin sorunlarını sendika olarak her platformda anlatmamıza rağmen kimse ilgi göstermemiştir. TKİ’nin en büyük kömür üreticisi olan Soma’nın varlığı ne yazık ki kazadan sonra dikkate alınmıştır. 
Faciadan sonra maden emekçilerine verilen hakları kazadan önce de istiyorduk. İşçi sağlığı ve iş güvenliği ile ilgili uyarılarda bulunuyorduk. Dikkate alınmak için böyle bir katliamın olması mı gerekiyordu? Acımız hiç dinmedi ve dinmeyecek."
HERKES SOMA EMEKÇİSİNE DEĞER VERMEK ZORUNDADIR
Soma’yı konuşuyoruz ama Soma’nın sahipsizliği devam ediyor. Manisa’nın uzağında, İzmir’in uzağında, Balıkesir’in uzağında olan ilçemiz her şeye rağmen, ülkemiz için kömür ve elektrik üretimi yapmaya devam ediyor. 
Herkes Soma’ya ve yerin yüzlerce metre altında, yoğun emekle üretim yapan maden emekçisine değer vermek zorundadır. Üretim yapan kamu ve özel sektör işyerleri her çalışanını düşünmek ve işçi sağlığı ve iş güvenliği kurallarına uymak zorundadır. Günümüz teknolojisi ile hiçbir kaza yaşanmadan üretim yapmak mümkündür. Buradan herkesi kurallara tam olarak uymaya davet ediyorum.
SENDİKAMIZ ELEŞTİRİYE AÇIK AMA İFTİRA DOĞRU DEĞİL
Basit söylemlerle 63 yıllık, köklü, işkolunda en büyük olan sendikayı ve genel başkanını yalanlarla karalamak ayıptır. Sorunların çözümü konusunda metotlarımız aynı olmayabilir. Sendikamız eleştiriye açık bir sendikadır. Ama iftira atılması doğru değildir. Birilerinin dediği gibi Uyar Madencilik mağduru maden emekçilerinin kıdem tazminatı torba yasaya girecekken istemediler gibi yalanları şiddetle kınıyoruz.
Bu söylemler tutmaz!
Yalan üzerine kurulan her şey yıkılmaya mahkûmdur. 
Maden emekçilerine önem verdiğini söyleyenlere şunu soruyorum: Neden Soma? Neden başka bir yer değil? Maden işkolunda örgütsüz çalışan işçi sayısı 150 binden iken fazla.
Neden bu maden işçilerini örgütlemeye çalışmıyorsunuz da Soma’da örgütlü işyerlerini örgütlemeye çalışıyorsunuz?
Yapmaya çalıştığınız şey; hem işçilerimizi, hem işyerlerimizi, hem de Soma’yı bölmektir. Buna izin vermeyeceğiz! Buradan sesleniyorum; Türkiye Maden İşçileri Sendikası Genel Başkanı, mağduriyetlerin giderilmesi için elinden gelen her şeyi yapmıştır, yapmaya da devam edecektir, bunu herkes böyle bilsin! Türkiye Maden İşçileri Sendikası kimseye iftira atmadan yoluna devam edecektir.
TOPLU SÖZLEŞMELER
Önümüzde örgütlü olduğumuz işyerlerinin toplu iş sözleşmeleri var.
Özel sektörde; İmbat ve Yeni Anadolu Madencilik işyerlerinin toplu iş sözleşmeleri görüşmeleri devam ediyor. Sendikamız üyesi maden emekçilerinin beklentilerini biliyoruz. Beklentiler karşılanmadığı sürece mücadelemiz devam edecektir.
Kamuda çalışan arkadaşlarımızın da toplu iş sözleşmesi görüşmeleri devam ediyor. 60 günlük yasal süre doldu. Bu sürede anlaşma sağlanamadı. Şu anda arabulucu sürecindeyiz.
Aldığımız ücretler diğer işkollarına göre daha düşüktür. Her toplu iş sözleşmesi dönemi çerçeve protokolünün üzerinde haklar almamıza rağmen, toplu pazarlık yapılmış olmasından kaynaklanan aza az, çoğa çok yansımalar, aradaki farkı gitgide açmaktadır. 
Buradan Kamu İşverenleri Sendikasına şunu sormak istiyorum:
Senin kuruluş amacın ne? İşyerleri arasındaki adaletsizliği gidermek mi, yoksa aradaki farkın açılması seyretmek mi?
Sendikamız hem TKİ hem de Eti Maden Genel Müdürlüklerine sorunlarımızı anlattı. Diğer işkollarında yapılan toplu iş sözleşme örnekleri ile mağduriyetimizi gösterdi. Genel Müdürlüklerden destek sözü aldık. TKİ’de halen 1985 model iş makinaları ile açık ocak kömür üretimi yapmaya çalışıyoruz.
Biz kamu çalışanları, fedakârlık yaparken, zor şartlarda çalışırken, önümüze Kamu İşveren Sendikası çıkıyor ve çerçeve anlaşması bu diyor. 
Çerçeve anlaşmasına sığınan Kamu İşveren Sendikası, acaba hiç yer altı ve açık ocak işletmelerini gezdiler mi?
Buradan ülkemiz kamuoyuna sesleniyorum: Maden işçisinin önemli olduğu, yaralanınca, facia olunca mı anlaşılacak?
Bu tecrübeyi onlarca kez yaşamadık mı?
Maden-İş Sendikası olarak diyoruz ki: Toplu iş sözleşmelerimiz iyi değil, bütün yetkililer, bakanlıklar bu sorunun çözümüne destek verin.
Maden işçisi; hem işçi sağlığı ve iş güvenliğine uygun çalışmak,
Hem de çalışırken haklarını tam almak istiyor.
Kamu İşveren Sendikası, madencinin sesini duyun. Kamuda yapmış olduğunuz toplu iş sözleşmeleri elinizde. Maden işçisi, diğerlerinden fazlasını değil, hakkımız olanı verin diyor.
Bugün burada her işyerinden maden emekçileri bulunuyor.
İşyerlerimiz farklı ama isteklerimiz aynı:
- İşçi sağlığı ve iş güvenliğine uygun şartlarda çalışmak, 
-Haklarımızın günümüz koşullarına uygun olması ve zamanında ödenmesi,
-En ağır işkolu olan madenciliği yapan bizlere saygı duyulması, 
Bu taleplerimize uygun davranmayan işverenlerin karşısında olacağımızı buradan iletiyorum. 
Birbirimizin sorunlarının çözümünde yer almadığımız sürece, sorunları çözemeyiz. 
Türkiye Maden İşçileri Sendikası üyesi olarak, birlikte olmaya, birlikte düşünmeye, birlikte mücadeleye devam edeceğiz.
Sağlıklı, mutlu, kazasız belasız çalışmalar dilerim, teşekkür ediyorum."

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER