BİZ BU AĞAÇLARI KESTİRMEYİZ
GÜNDEMİzmir'in Bergama ilçesine bağlı Sarıcalar Mahallesi'nde 200 ile 400 senelik palamut ağaçları kesilecek iddiasıyla köylü ayağa kalktı.
Bergama'nın Sarıcalar Mahallesi'nde palamut ağaçlarının kesileceği ve onların bulunduğu yerlere GES enerji için için ağaçları keserek yerlerine güneş panelleri konulacağı iddiasıyla köyde yaşayanlar bizlerin dedelerimiz bu yerlere para ile satın almışlar. Biz buraları çocuğumuz gibi koruduk. En son çıkan belediye yasası ile birlikte AKP li Bergama belediye başkanının bu yerleri satılması iddiası ile köyde yaşayanlar şunları söyledi.
Köyde yaşayan Mevlüdiye Kaya
Şunları söyledi.
“BİZ BU AĞAÇLARI KESTİRMEYİZ”
“Bu ağaçların kesilmesine razı gelmiyoruz. Bu ağaçların kesilmesine herkes razı gelmiyor. Bizim her şeyimiz burada. Bizim hayvanlarımız burada yayılırdı. Bakın şurada ağıl vardı koyunlarımızı orada yatırırdık. Fakat bizim zamanımızda böyle ağaç keselim diye bir şey yoktu.
Bizler kuru odunlara çengelle çekerek kırardık. Şimdi yaşını kesiyorlar. Analarımızı babalarımızı bırakın dedelerimiz ninelerimiz bile bunların içinde çalışmışlar. Burayı zamanında satın almak için kimi ineğini satmış, kimi yevmiye gitmiş, babam 16 yaşındaymış. Nalınlarla babuşlarla palamut silkmiş. Yevmiyesini babasına vermiş. Bunun tek nedeni var başka yere bu mal gitmesin köyde kalsın diye yevmiyesini babasına vermiş. Biz burayı kestirmeyiz dedi”.
“DEDELERİMİZ BURAYI PARAYLA SATIN ALMIŞ”
“Köyde ikamet eden Mustafa Kaya ise ben hayvancılıkla uğraşıyorum dedi.
Ve şöyle devam etti. Son günlerde köyümüzün meraları satılıyor. Bergama belediyesi tarafından. Biz buralara sahip çıkalım buralar mesire alanı. Hayvanlarımızı otlatıyoruz. Biz buraların kesilmesine karşıyız. Satılmasına da karşıyız. Güneş panelleri GES projesi altında, satılıyor arazilerimizi. Biz Sarıcalar halkı olarak buraların satılmasına mani olacağız. Burası toplam tapulu olarak 1700 dölüm. Burası komple palamut ağacı sayısı bilemiyorum ama milyonlarca vardır.
“KÖY HALKI BİR GECEDE PARAYI TOPLADI”
Bizim atalarımızdan duyduğumuza göre, 1950 yıllarında Bölcek'ten bir kadına aitmiş. Buraları satıp İstanbul'a yerleşmek istemiş. Acil satılık ha çıkarınca, köy halkı olarak bir gecede parayı toparlamış kadına parayı ödeyerek araziyi almışlar. Tabii ki burası köy olarak alındığı için bu arazi köyündü.
Burası devletten kalan bir mera değil. Şahıstan köye alınan bir arazi. 2014'teki çıkan yasaya göre burası Bergama Belediyesi’ne geçiyor. Ve son olarak durum bu şekle geliyor. Bergama belediyesi de burayı GES projesi altında şirketlere satıyor. Yargıya başvurduk ama herhalde bir şey netleşmedi”.
Diğer mahalle sakinlerinden Muzaffer Yağcı şunları söyledi.
“BİZLER BUNUN MEYVASINDAN PARA KAZANDIK”
“Ben bu palamutların kesilmesini istemiyorum. Ben 72 yaşındayım. Bizler bunların meyvesi ile para kazanıyorduk. Ayağımıza ayakkabı bile yoktu babamız bizlere ayakkabı alamıyordu. Meyvalarını toplayarak 5 kuruş 10 kuruşa kadar satıyorduk.. Palamutlar Akhisar tarafında değirmenlerde öğütülüyordu. Ve boya sanayine kullanılıyordu. Benim dedelerim Bölcekli kadından almışlar. Bunların kuru dallarından idaremizi çıkarıyorduk. Bunların altında hayvanlarımızı ortalıyorduk. Bizim haberimiz yok. Belediye satışını yapıyor bizi köyden çıkartmak istiyor.
İzmir büyükşehir belediyesi köylere koyun veriyordu köylü kalkınsın diye, böyle giderse köylü batmak üzere. Biz bu palamutları kestirmeyiz. Dedi
“YALIN AYAK BAŞI KABAK KALDIK”
Köyün en yaşlısı Halit Cambaz
“Ben 92 yaşındayım ben palamutların çoğunun ufacık olduğunu bilirim. Biz bu buralarda hayvan otlattık bunun bütün her şeyinden faydalandık. Konuşmalar sırasında yaş kesen baş keser sözü söylendi. Bu merayı kimse satamaz yalın ayak başı kabak kaldık. Bu paraları toparladık da bu meraları satın aldık.
Köy sakinlerinden Şükrü Tombul bu merayı kimseye sattırmayız.
“Bu Palamutlar kesilip herhalde burası Kıraç bırakılmak isteniyor.
Bunların kesilmesi belki buradaki mevsimleri bile değiştirir. Burada yaşayan köylü bunların her şeyinden faydalanıyordu dedi”.
Abdullah Saka
“ARAZİYE BİR ÇİZME DOLUSU PARA ALTIN VERİLMİŞ”
Bu köyde doğup büyüdüğümüz için, o zamanki yıllardaki geçim kaynağımız olan palamutlar dı.
“ Ben öyle hatırlıyorum ki eğitimim sırasında eşeklerle köfelerle palamutları toparlar geçimimizi sağlardık. Kışın ise kuruyan dallarını çengelle kırarak yakacaklarını sağlarlardı.
1940 senelerinde dedem muhtarken Bu köyün arazisi satılırken bir gecede köy halkı altınını her türlü parasını ziynetini toplayarak, bir çizme dolusu parayı toparlayarak kadına teslim etmişler ve burayı almışlar.
2014 senesinde çıkan büyükşehir yasasıyla köylerdeki tüzel kişilikler kalkınca, köylerdeki tapulu kayıtlı malların tümü ilçe belediyelerine devredildi. Bergama Belediyesi'nin burayla hiçbir katkısı olmadığı halde, köyümüzün meralarına haraç mezat satmaya çalışıyorlar. Buradaki ağaçları ellerimizi de açsak ellerimiz kavuşmuyor. bizler buradaki ağaçların en az 300-400 yıllık olduğunu düşünüyoruz. Bizler Ata yadigarı bu palamutların kesilmesini istemiyoruz”.
Bölge gezilirken 15 dakikada bölgeye gelemediğinizi Bu arada Kurtuluş Savaşı'nda Cinge cephesi ve topçu bataryalarının bulunduğu yerlerin gezildi. Bazı yerlerin milattan önce antik kent olduğu su kemerlerinin olduğu ve halen Kurtuluş savaşın izlerinin olduğu palamutluk hem Çamlık, kekik dolu olan yerlerde zamanında Savaş yapılmış halen izleri var.
Kurtuluş Savaşı'nın Cinge cephesinin devamı olarak İzmir'den Dikili'den Yunan işgalinden geçen zamanda buraya gelesiye kadar buradaki kuvvetler durdurmuşlar.
Buralar piyade siperlerin olduğu yer arka tarafta da topçu bataryalarının olduğu yer. Bulunan çukurda mermilerden çıkan boş kovan ve at nalı bulundu.
Keçi otlatan diğer bir kişi ise merada Bizim haberimiz yok geldiler ağaçları işaretlediler. Bu ağaçlar kesilir mi dedi.
İlginizi Çekebilir