ALTI TANE PARA KASASININ EVDE NE İŞİ VAR?
GÜNDEM0
ALTI TANE PARA KASASININ EVDE NE İŞİ VAR?
HASAN ÖREN (Manisa) - Biliyorsunuz, 10 Aralık 1994 tarihinde Meclis TV yayına başladı.
1994 yılında yayının ilk gününde Refah Partisi yani sizlerin "Baba ocağı" dediğiniz siyasi partinin Meclis Başkan Vekili Yasin Hatipoğlu şöyle söylemişti: "Değerli milletvekilleri, kameralar canlı yayın yapıyor, galiba bunun farkında değilsiniz, 60 milyon bizi izliyor." diyerek uyarıda bulunmuştu.
Bunu niye okuyorum? Çünkü insanların bu kanalı seyrediyor. Seçtiği milletvekilini denetliyor. Denetim sonucunda milletvekili arkadaşlarımız memleketlerine gittiklerinde vatandaşa hesap veriyor.
Ama, ne yazık ki, 2011 yılında Meclis TV'nin yayınlarını kısıtladınız, gerekçesini ise masrafları gösterdiniz. Meclis TV'de çalışan personel sayısı 59 kişi. Eğer sayı 58'e inmiş ise gerçekten sizler tasarruf yapmış sayılırsınız ama ne yazık ki böyle bir şey gerçekleşmemiş. Demek ki gerekçe tasarruf değilmiş.
Mecliste ne görüşülüyor, ne konuşuluyor kimse bilmesin istediniz.
Haber alma özgürlüğü, demokratik hukuk devletinde vatandaşa sağlanan en önemli haktır. Yayını keserek vatandaşı bu haktan yoksun bıraktınız.
Değerli arkadaşlarım, Meclis TV, etkin bir siyasal iletişim aracıdır. Eğer bu Meclis TV'yi bundan sonra da milletvekillerinin çalışmasında gerçekten bir kısıtlamaya gider iseniz bilin ki toplum milletvekilini izleme şansı kalmayacaktır.
Eğer bu Parlamentoyu, bu yasamayı bizim söylediğimiz gibi çalıştırsa idiniz yani muhalefeti de çalışmalarınızın içine katsaydınız, şu an bu sıkıntıları yaşamayacaktınız.
Değerli arkadaşlarım, muhalefeti yasamanın içerisine ortak alın. Denetlenmekten korkmayın; denetlemeden, denetlenmekten korkar iseniz bilin ki bu çamurun içerisinde debelenirsiniz.
Bugün Türkiye'de kutular konuşulmuyor olabilirdi. BDP, MHP, CHP’nin, bulunan kutuların içindeki parayla ilgili hiçbir müdahilliği yok.
Siz kendi başınıza bu çorabı ördünüz. Şimdi, sıkıntınız var, yukarıya tükürseniz bıyık, aşağıya tükürseniz sakal. Para bulundu mu? Kutu içerisinde dolarlar bulundu. E ne diyeceksiniz? "Bana soruyorlar Gördün mü kutu içinde parayı?" E görüldü kutu içindeki para.
Bir tek soru var hâlâ daha halkın kafasında.
4,5 milyon doların ne olduğuna aklı erdi ve onun cevabını kafasında buldu.
Para sayma makinası da kafasına yattı.
Bakan çocuklarının evinde çıkan 1 milyon 200 bin doların da ne olduğunu buldu.
Ama "Bir evde 6 tane para kasası ne işe yarar?" bunu bir türlü anlayamadı. 1 değil, 2 değil, 3 değil, 4 değil, 6 kasadan bahsediyoruz. 6 kasanın içerisine ne kadar para sığacağını bulamayan vatandaşın kafasında hala bir soru işareti var.
Başbakan şimdi çıkmış diyor ki: "126 milyar dolarımız gitti. Götürenleri açıklayacağım. " E, toplam zaten Hazinede 136 milyar dolar vardı, demek ki elimize kalan 10 milyar dolar. Muhalefet sıralarında oturanlar arasında, kayıp 126 milyar dolar için suçlu gösterebileceğiniz bir kimse var mı?
Yine, kendiniz çaldınız, kendiniz oynadınız,
Şimdi, muhalefet size soruyor. “bu ülkenin 126 milyar doları nerede”
Sayın Başbakan gündemi değiştirmeye çok alışıktır
Sürekli “açıklayacağım” deyip duruyor.
Ne olmuştu? Hani, vapurdan inmiş bir hanım kızımız, başındaki başörtüsü ve altı aylık çocuğuyla onlarca kişinin saldırısına uğramıştı. Başbakanın elinde kamera kayıtları vardı, bunu bize gösterecekti. Ne oldu?
Kutsal mekanda içki içildi, görüntüler var diye günlerce kürsülerde konuştu. "Biz bunları bütün halkımıza göstereceğiz." diyen Sayın Başbakan değil miydi?
"Camide içki içildi." denilen o kaseti seyretmek istemiyor musunuz?
Biz istiyoruz, 76 milyon istiyor.
Şimdi ne söylüyor? Diyor ki: "Ben bu 17 Aralıktan önce dolarları alanları biliyorum, onları açıklayacağım."
Sayın Başbakanın elini tutan mı var? Bu dolarları kim aldı, niye açıklamıyor? Açıklasın hepimiz öğrenelim.
Değerli arkadaşlarım, işin sonu geldi. Bu siyasi manevralar AKP’yi kurtaramayacaktır. Genel Başkanımın Manisa’da söylediği gibi “kabak tadı verdi”
Savcıya ifade vermeye gitmeyen Bilal Erdoğan daha ne kadar Sayın Başbakanın arabasında gezecek?
Yalnız görüldüğünde bir vatandaş “Bilal Erdoğan savcının gönderdiği tebligat doğrultusunda ifadesi alınmak için savcılığa çağrılmıştır” der ise o polis ne yapacak? Yanaşacak, diyecek ki: "İsmin, soy ismin ne?" "Bilal Erdoğan, Başbakanın oğlu."
Alıp götürse yerinden olacak, beş dakikada tayini çıkacak.
Alıp götürmese hukukun verdiği görevi yapmamış olacak
Bütün bürokrasiyi sıkıntıya soktunuz. Artık bunlardan vazgeçin. Hukuku rahat bırakın, yasamayı rahat bırakın, kamuyu rahat bırakın herkes işini yapsın. Kim ne yapıyor herkes görsün.
İlginizi Çekebilir