© Soma Haberi 2020

8 Mart Kadınlar Gününde Anlamlı Yürüyüş

0

8 Mart 1857 tarihinde  New York ‘ta 40.000 dokuma işçisi kadının “10 saatlik iş günü, çalışma koşullarının iyileştirilmesi ,eşit işe eşit ücret “gibi taleplerle gittiği greve polisin  saldırması sonucu fabrikaya kilitlenen ve dışarı çıkamayan 129 kadın işçi çıkan yangında  hayatını kaybetti.

1910 yılında 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında Clara Zetkin’ in önerisi ile yaşamını yitiren  kadın işçiler anısına 8 Mart “Uluslararası Emekçi Kadınlar Günü” olarak kabul edildi.

Her 8 Mart kadınların başkaldırısını simgeledi, birlikte güç olmanın, dayanışmanın anlamı bugünlere taşındı.

158 yılda pek çok şey değişti. Ama hala, neo-liberalizmin, ekonomik ve siyasi istikrarsızlıkların neden olduğu ne varsa en ağır biçimiyle biz kadınlar yaşıyoruz.

Eşitsizliğiniz fıtratınızdan diyenlere,

Sokaklarda yürümemizi ve kahkaha atmamızı iffetsizlik addedenlere,

Uğradığımız taciz ve tecavüzü etek boyumuzla meşru kılmak isteyenlere,

En az üç çocuk doğurmamızı buyuranlara,

Cinsel yönelimlerimize ve kimliğimize göre bize ölümü reva görenlere,

Tecavüzde rıza arayanlara,

Her gün akıllara zarar açıklamalar yaparak kadın katliamlarının, nefret cinayetlerinin, tacizin, tecavüzün ve kadına yönelik her türlü şiddetin sürmesini sağlayanlara karşı her gün büyüyen isyanımızla buradayız ve haykırıyoruz;

YASTA DEĞİL İSYANDAYIZ! KADINA YÖNELİK ŞİDDET SON BULANA KADAR ALANLARDAYIZ!

Her gün 5 kadının öldürülmesine, onlarcasının tacize tecavüze uğramasına tahammülümüz yok.
Adeta bir  kadın mezarlığına dönen bu ülkede 2015 yılının ilk iki ayında 52 kadın katledildi, 12 yılda  kadın cinayetleri %1400 artış gösterdi.Son 4 yılda çocuk gelin sayısı 181 bin dir. Kadın katliamına, kadına yönelik şiddete ilişkin açılan davalar el çabukluğuyla kapatıldı, şikâyetçi kadınlar evlerine yollandı, tecavüze uğrayan kız çocuklarına kendileri istediler diyebilen sisteme karşı her yerde sesimizi yükseltiyoruz.

Kaç çocuk doğuracağımızdan , nasıl doğum yapacağımıza ,ne giyeceğimizden kimle nerede nasıl yaşayacağımıza karışan ”Doğum kontrol ihanettir. ”Kürtaj Cinayettir. ”Hamile Kadın Sokağa Çıkmaz.” diyen sisteme karşı gün geçtikçe biriken bir öfke duyuyoruz. Kadınların bedenleri üzerindeki denetimini arttıran erkek egemenliğine itiraz ediyoruz.

Bir yandan kadınları kamusal alanda ve ücretli emek gücünde annelik görevinin belirlediği çizgilerle var etmeye çalışan, diğer yandan sermayenin ana yönelimi olan esnek güvencesiz çalışmayı kadınlardan başlatarak temel çalışma biçimine dönüştüren İKTİDARIN AİLE VE DİNAMİK NÜFUSUN KORUNMASI PROGRAMINA İTİRAZ EDİYORUZ.

En temel yaşamsal haklarımız gerici, kadın düşmanı  iktidar  tarafından tehdit altında . Biz kadınlar yıllarca eşitlik için mücadele ederken iktidar doğrudan kendisinin yönettiği sözde kadın örgütleri ile “Eşitlik yok Adalet var “diyor. Eşitlik olmadan adalet olmaz.

Yanıbaşımızda süren savaşta cihatçı çeteler Ortadoğu da milyonlarca insanın yaşamını tehdit ediyor. Savaştan en çok etkilenen kadınlar için cihat nikahı fetvaları veriliyor. Bizler, IŞİD vahşetiyle katledilen, tecavüze uğrayan, köle pazarlarında satılan ve yerinden edilen Kürt, Ezidi, Türkmen, Arap ve son olarak Süryani kadınların uğradığı zulme karşı, şiddetin her türlüsüne ve savaşa karşı, barışın safında yer alacağımızı bir kez daha hatırlatıyoruz.

Soma’da 301 madencimizin yaşamını yitirdiği katliamın ardından geride kalan madenci eşi kadınlar bugün ağır bedeller ödemektedirler. Onların yanında olduğumuzu haykırıyoruz.
Yine Soma’mızın Yırca köyünde hukuksuz bir şekilde 6 bin zeytin ağacının kesilmesi sonucu  üretimden koparılıp evlerine mahkum edilen Yırca’lı kadınların şanlı direnişine selam olsun.

Bizler 8 Mart'ta erkek egemen sistemin emeğimiz, bedenimiz ve kimliğimiz üzerindeki tahakkümüne karşı alanlarda isyanımızı büyütüyor;

-Kadın erkek eşitliğini sağlamak üzere Anayasa dâhil tüm yasal düzenlemelerde kadınları koruyacak politikalar ve pozitif ayrımcılık ilkesinin hayata geçirilmesi için,

-Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının yerine kadın bakanlığı kurulması için,

-Tüm kadınlar için 8 Mart ‘ın  resmi  tatil ilan edilmesi için,

-Kadın istihdamında tek seçenekmiş gibi yeniden ısıtılarak  önümüze sürülen esnek, güvencesiz, kayıt dışı çalışma yerine güvenceli iş güvenli gelecek için,

-Sendikalaşma ve örgütlenme önündeki yasal ve fiili engellerin kaldırılması için,

-Devletin tüm kadınlara çalışma süresine ve prime bağlı olmayan işsizlik maaşı ve prim ödemesiz sağlık güvencesi sağlaması için,

-7/24 açık, erişilebilir, ücretsiz ve anadilde kreşler açılması için,

-İş yerinde baskı, şiddet ve mobbingin son bulması için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması için,

-Başta İstanbul sözleşmesi olmak üzere ,kadına yönelik şiddetin önlenmesine dair imzalanan uluslararası sözleşmelerin gereğinin yerine getirilmesi için,

-Sokaklarda katledilmemize neden olacak iç güvenlik paketinin geri çekilmesi için,

-Savaşa karşı barışı örgütlemek için

Alanlarda olacağız. Örgütlü kadınla özgür bir toplum yaratmak için sokaklardayız.

Yaşasın 8 Mart ,Yaşasın Kadın Dayanışması

                                                             Soma’lı Emekçi Kadınlar

 

 

 

 

 

 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER