© Soma Haberi 2020

    40 dönüm darı ektik, sadece ekim masrafı 100 bin lira.

CHP Manisa Milletvekili ve Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Bekir Başevirgen Manisa’nın Salihli İlçesinde besicilerle ve mandıracılarla bir araya geldi. Artan maliyetlere karşı para kazanamayan besiciler CHP’li Başevirgen’e işin sürdürülebilir bir yanı kalmadığını ve çoğu işletmenin kapısına kilit vurma kararı aldığını söyledi.

“Aylık masrafımız 150 bin lira. Bir asgari ücretli benim aylık masrafıma  2-3 sene çalışıyor.”

Salihli İlçesi Yılmaz Mahallesinde bir mandırayı ziyaret eden Başevirgen, yaşanan sıkıntıları dinledi. Mandıra esnafı “ Sütün maliyeti 7.70 lira. Mal ettiğimiz fiyata satıyoruz. Derdimiz çarklar dönsün. Sütün toptan fiyatı 12 TL, perakende fiyatı 15 TL olmalı ki para kazanalım. Poşetin kilosu bile 80 lira olmuş. 40 dönüm darı ektik, sadece ekim masrafı 100 bin lira. Sulama, gübre, elektrik, işçilik maliyeti yok daha. Sadece hayvanlara yedirmek için ektik. 18 yıldır bu işi yapıyorum, hiç böyle bir yıl görmedim. Her geçen gün eskiyi arıyoruz. Saman olmuş 2,5 lira. 150 bin liralık saman koyduk, silajı, yoncayı da koyunca zaten 1,5 milyon lira ediyor. Üretmesem daha iyi. 1,5 milyona ben rahat rahat geçinirim. Ama yatırım yapmışım, 8-10 milyonluk bir sistem kurmuşum, mecburen uğraşıyorum. Satsam ne iş yapacağım? Sezonda olduğumuz halde yemin fiyatının düşmesi gerekirken düşmüyor. Halbuki arpa çıktı, buğday çıktı, her şey bol. Ama yeme sürekli zam geliyor. Çuvalı 380 lira oldu. Nasıl olacak bu? Ayda 60 bin liralık süt yemi kullanıyorum. Aylık masrafımız 150 bin lira. Bir asgari ücretli benim aylık masrafıma  2-3 sene çalışıyor. Nasıl yapacağım? Krediyle iş çevirmeye çalışıyoruz. Devlet benim önümü keserse kim üretecek bunları? Devlet bana destek olmalı ki işimi devam ettirebileyim. Hayvanın en bol olduğu Ödemiş’te bile hayvan kalmadı. Büyüğü de kapattı, küçüğü de kapattı. Her şeyi kendimiz ürettiğimiz halde işin içinden çıkamıyoruz, Ödemişteki büyük besiciler hiç çıkamaz. Eninde sonunda bitecek bu iş. Mazot alıp 2 gün traktörle sulama yaptık 8 bin lira tuttu. 22 saatte 8 bin liralık mazot yaktık. Saati 400 liraya geliyor. Geçen ay dükkana elektrik faturası bin lira geldi. İki tane dolap çalışıyor sadece. Klima falan çalıştırmıyoruz. Şimdi havalar ısınıyor, önümüzdeki ay 2 bin 500 lira gelecek. Benim çiftliğime bile 6-7 bin lira elektrik faturası geliyor. Ben ayda 25 bin lira elektrik faturası ödüyorum. Bu kötü durumun tek kurtuluşu, artık gitsinler. 2023’ü sabırsızlıkla bekliyoruz.” Diye konuştu.

 

“250 dönüm ekili arazinin geliri bağlandığı halde ve sadece hayvanlara kullanıldığı halde bu işletme para kazanmıyor.”

 

Salihli Emir Hacılı Köyünde ise besicilerle  görüşen Başevirgen’e besiciler “Geçen sene 120 hayvanımız vardı bugün 60 tane var. Girdi maliyetleriyle baş etmek mümkün değil. Yem fiyatları aldı başını gitti. 60 hayvanımı kesime gönderip yem aldım, işçi maaşlarını ödedim. Atalarımızdan miras bir iş yapıyoruz. 30 yılım geçti bu işte, böyle bir dönem görmedim. Bu besihaneye 250 dönüm ekili arazinin geliri bağlandığı halde ve sadece hayvanlara kullanıldığı halde bu işletme para kazanmıyor. Dışardan sadece kesif yem alıyoruz. Diğer her şeyi kendimiz ürettiğimiz halde para kazanamıyoruz. Geçen yıl hayvan yoğunluğundan buraya girilmiyordu. Şimdi yarı yarıya. Satabilsek hepsini satıp gideceğiz. Ama satamıyoruz, alan da yok. Temelli bıraksak ne iş yapacağız? Çiftçiliğe dönüp bu işten kurtulduğumuza sevineceğiz. Hayvancılık yaptıkça aç kalacağız. Bari çiftçiliğe dönersek belki kendi karnımızı doyururuz. Her ay zarar, her ay zarar. 150 bin lira süt parası geliyor, 170 bin lira yem parası geliyor. Bakıcı, elektrik, su, sigorta parası da eklendiği zaman durum içinden çıkılmaz oluyor. Bir kilo sütle bir kilo yem alamıyoruz. 50 kiloluk bir çuval yem 400 lira. Kooperatife 50 litre süt satsam 350 lira ediyor. Buğday da üretiyorum ben. 200 dönüm buğdayım var ama para kazanamıyorum. Gübrenin torbası 700 lira, mazot 30 lira. Traktöre binip tarlaya gidip gelmek 500 lira. Devlet bizden aldığı buğdayın parasını destekleme ile beraber 20 Eylül’de ödeyecekmiş. Eylüle kadar çiftçi ne yapacak? Ben o arpayı buğdayı cebime koysam zaten 10 lira olacak. Ben kendime depo aramaya başladım. Traktörümü satacağım, buğdayımı depolayacağım. Borcumu da traktörümü sattığım para ile ödeyeceğim. Maliyetine alacaklar bizim elimizden. Buğdayın, arpanın maliyeti zaten 6 lira. Arpanın, buğdayın 7,5-8 liradan aşağı olmaması lazım. 1,5-2 lira kalır bana. Hepimiz dertliyiz. Hayvancı ne yapsın, çiftçi ne yapsın? Kartla, borçla yaşıyoruz. Her ay bir sonrakine aktarıyoruz. Kaç ay aktarabiliriz? Ne zamana kadar sürer böyle? Bir çuval tarhana, bir çuval makarna alıp kenara geçer otururuz. Çocuklarımıza gelecek falan da kuramayız. Elimiz kolumuz bağlı.” Diye dert yandı.

 

1-            Sütün maliyeti 7.70 lira. Mal ettiğimiz fiyata satıyoruz. Derdimiz çarklar dönsün. Sütün toptan fiyatı 12 TL, perakende fiyatı 15 TL olmalı ki para kazanalım.

2-            40 dönüm darı ektik, sadece ekim masrafı 100 bin lira.

3-            Saman olmuş 2,5 lira. 150 bin liralık saman koyduk, silajı, yoncayı da koyunca zaten 1,5 milyon lira ediyor.

4-            Üretmesem daha iyi. 1,5 milyona ben rahat rahat geçinirim. Ama yatırım yapmışım, 8-10 milyonluk bir sistem kurmuşum, mecburen uğraşıyorum.

5-            Sezonda olduğumuz halde yemin fiyatının düşmesi gerekirken düşmüyor. Halbuki arpa çıktı, buğday çıktı, her şey bol. Ama yeme sürekli zam geliyor. Çuvalı 380 lira oldu.

6-            Ayda 60 bin liralık süt yemi kullanıyorum. Aylık masrafımız 150 bin lira. Bir asgari ücretli benim aylık masrafıma  2-3 sene çalışıyor.

7-            Krediyle iş çevirmeye çalışıyoruz.

8-            Devlet benim önümü keserse kim üretecek bunları?

9-            Mazot alıp 2 gün traktörle sulama yaptık 8 bin lira tuttu. 22 saatte 8 bin liralık mazot yaktık. Saati 400 liraya geliyor.

10-         Ben ayda 25 bin lira elektrik faturası ödüyorum.

11-         Bu kötü durumun tek kurtuluşu, artık gitsinler. 2023’ü sabırsızlıkla bekliyoruz.

12-         Geçen sene 120 hayvanımız vardı bugün 60 tane var.

13-         60 hayvanımı kesime gönderip yem aldım, işçi maaşla12-rını ödedim.

14-         Bu besihaneye 250 dönüm ekili arazinin geliri bağlandığı halde ve sadece hayvanlara kullanıldığı halde bu işletme para kazanmıyor.

15-         Satabilsek hepsini satıp gideceğiz. Ama satamıyoruz, alan da yok.

16-         Hayvancılık yaptıkça aç kalacağız.

17-         150 bin lira süt parası geliyor, 170 bin lira yem parası geliyor.

18-         Bir kilo sütle bir kilo yem alamıyoruz.

19-         200 dönüm buğdayım var ama para kazanamıyorum.

20-         Gübrenin torbası 700 lira, mazot 30 lira.

21-         Traktöre binip tarlaya gidip gelmek 500 lira.

22-         Devlet bizden aldığı buğdayın, arpanın parasını destekleme ile beraber 20 Eylül’de ödeyecekmiş. Eylüle kadar çiftçi ne yapacak?

23-         Ben kendime depo aramaya başladım. Traktörümü satacağım, buğdayımı depolayacağım. Borcumu da traktörümü sattığım para ile ödeyeceğim.

24-         Maliyetine alacaklar bizim elimizden.

25-         Arpanın, buğdayın 7,5-8 liradan aşağı olmaması lazım.

26-         Bir çuval tarhana, bir çuval makarna alıp kenara geçer otururuz. Çocuklarımıza gelecek falan da kuramayız.

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER