30 Ağustos Zafer Bayramı bağımsızlığa giden yol, Cumhuriyete ve demokrasiye açılan kapıdır.

30 Ağustos, ülkemizin din, dil, ırk, mezhep ve inanç ayrımı gözetmeden, omuz omuza, emperyalist güçlere karşı kazandığı Büyük Zaferin günüdür.

30 Ağustos Zafer Bayramı bağımsızlığa giden yol, Cumhuriyete ve demokrasiye açılan kapıdır.

30 Ağustos Atatürk ilke ve devrimlerinin filizlenerek kök salmaya başlayacağı sürecin yolunu açan destanın tarihe kaydedilişidir.

Özgürlüğün, laik Cumhuriyetin ve demokrasinin müjdecisi olan 30 Ağustos, bir halkın yokluk ve çaresizlik içinde olmasına rağmen inanç ve kararlılıkla, emperyal güçlere diz çöktürebileceğinin en açık kanıtıdır.

Tüm dünyanın adından övgü ile bahsettiği, emperyalizme karşı direnen bir halkın destanı olarak nesilden nesile aktarılan bu zafer; bağımsızlığımızın, birlik, beraberlik ve kardeşliğimizin yaratıcısıdır.

Bizler, böyle bir günde, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının bundan tam 92 yıl önce verdiği bu mücadelenin, o gün gösterdikleri kahramanlığın ve yazılan şanlı destanın sevincini bir kez daha yüreğimizde hissediyoruz.

Din, dil, ırk, ayrımı gözetmeden, büyük bir inanç ve kararlılıkla özgürlük mücadelesi veren ülkemizin yazdığı bu büyük zaferin coşkusunu yeniden yaşıyoruz.

Büyük lider Mustafa Kemal’in ‘Özgürlük ve bağımsızlık benim karakterimdir’ sözlerini bugün bir kez daha hatırlıyor, özgür, onurlu ve insanca yaşam için bedeller ödeyen aziz kahramanlarımızın hatırası önünde bugün bir kez daha saygı ile eğiliyoruz.

Bu duygu ve düşüncelerle bu destanın kahramanları olan başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, tüm silah arkadaşlarını, şehitlerimizi ve gazilerimizi gönül borcu ile anıyor, onların bizlere bıraktığı bu zaferin bayrağını yılmadan, yorulmadan, ilelebet taşıyacağımıza söz veriyoruz.